Gönderi

TAKDİRİNE KARIŞMIYORUM YA RABBİ...
"Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir." (Hadid/4) "O size şahdamarınızdan daha yakındır." (Kaf/16) "Ne iş yaparsanız yapın o üzerinizde gözetleyicidir." Nisa/1 ALLAH her an ben seninleyim diyor. Senin BENSİZ bir anın yoktur diyor. Kulunda bunu görmesi ve bunu anlaması gerekir. Bütün peygamberler ve onlara tabi olanlar da böyle olmaya çalıştı ve çalışıyor. Daha önce de söylemiştim. Eğer ALLAH imkan verse ve buyursa: Kulum Bir yahut üç gün boyunca sen nasıl istersen öyle olsun dese ne olur? Bu ALLAH’ın kuluna "OL" emrini vermesidir. Bu cennette var mıdır? Vardır. Orda sizin için her istediğiniz vardır buyruldu. Bu ne demektir; sen orda her neye ol dersen olacaktır demektir. Diyelim ki, cennette gerçekleşecek bu hali sana dünyada verdi ve hadi dedi... Ne yaparız? En mümince, en doğru düşünen ne der? -Bütün fakirler zengin olsun. Bütün hastalar iyi olsun. Bütün sorunlar sıkıntılar bitsin. Savaşlar bitsin. Herkes kardeş olsun der. Gerçekte bütün istekleri de hayır gibi görünüyor. Mesela biraz kötü niyetli bir kula bu yetki verilse o ne der? -Bunu kahret, şunu öldür, şunu cehenneme gönder... Peki bu her iki örnekteki kul da yanlış mı yapmıştır? Evet her ikisi de yanlış yapmıştır. Peki gerçekten rabbini bilen bir kul ne der? Hiçbir şeye karışmıyorum ya rabbim. Bir çöpün dahi yerini değiştirmem der. Neden? Çünkü, bilir ki rabbi böyle uygun görmüş. Bu ana böyle OL demiştir. Bilir ki rabbi bir imtihan gereği böyle yapmıştır. O nasıl olurda rabbinin huzurunda fikir beyan edip o öyle olmasında böyle olsun diyebilir! İşte bu mümindir. (Allah’ım) Kim senden daha güzel yapabilir! O yetkiyle insan hangi kulun imtihanına dokunsa ona kaybettirir. Bir beşer olarak dua etmek başka bir şeydir elbette dua edeceğiz. Sözlü ve fiili olarak her türlü duayı yapacağız. Yani hayrı istediğimizi ortaya koyacağız. Kulları için rahmeti istediğimiz, gönlümüzü rabbimize beyan etmektir bu. Madem ki her şey yerli yerindedir nedir bu bizdeki itiraz, bu feryat? Demek ki yerli yerinde görmüyormuşuz! Oysaki şeytan dahi kazanmamız içindir. Onun düşmanlığıyla onla cihad etmemizle de yine biz kazanıyoruz. Bize düşmanlık yapanlar, dedikodumuzu yapanlarla, zarar vermeye çalışanlarla, iftira atanlarla da biz kazanıyoruz. Allah bizi temizliyor, bizi yüceltiyor. Ama bizde en çok onlara kızıyoruz! Onlara değil kendimize kızmamız lazım. Kendimizi kirletmişiz ki Allah bizi böyle temizliyor. Onun için suçumuzu başkasına atmıyoruz. Cezamızı çekeriz. Çekeceğiz de! Tertemiz oluncaya kadar rabbimizin muamelesine, emrine karışmıyoruz. İtiraz etmiyoruz. Gönlümüzde o muameleye karşı bir ağırlık kalmamalı! Pir Muhammed Hüseyin (R.A.) [02 Ekim 2020 tarihli Sohbetinden]
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.