Gönderi

598 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Güvenmek iyidir fakat kontrol etmek daha iyidir. Almanlar deyince ilk aklımıza gelen, güçlü bir sanayi ve disiplin dolu bir hayat. Savaş konusu ve katı milliyetçilikleri de her zaman baskındır. Sanırım yukarıdaki bu atasözü de bunları destekliyor. Ama bu atasözünü bir Rus da kullanacaktı. Karanlığın ortasında kalmış, korkunun, vücudunun her zerresine kadar işlemiş bir insan: Artyom. youtube.com/watch?v=OHt6N-j... Son yüzyıllarla birlikte insanoğlu, medeniyetin en üst zirvesine çıkmış, makineleşmenin getirdiği felaket ise toplumda onulmadık yaralar açmıştır. Nükleer bombalar son zamanların; insan, bitki hayvan ve tüm canlılar için hep bir endişe kaynağı olmuştur.İnsan kendi yaşamına neden son vermek ister? Neden insanlar hep birlikte yaşamayı zorlaştırır? Aslında bu sözleri yazarken ve bu eser bir bilim-kurgu mahiyetinde iken, kitap okuma boyunca aklıma hep Japonya geldi. Hiroşima ve Nagasaki. İnsanlığın utancı. Nasıl olur dedim? Korkunç bir bomba insanların üzerine nasıl bırakılabilirdi? Bunu atan da aklı ve beyni taşıyan bir insandı. Düşünebiliyor musunuz? Atom bombası atılırken bir çocuk oynaşıyordu, okula gidiyordu, bir kadın ailesine yemek yapıyordu, insanlar çiçek dikiyor, yaşamlarına devam ediyorlardı. Fakat bu durum onbinlerce insanın ölümüne, sakat kalmasına ve yıllarca hayatın durmasına yol açtı. Peki ne içindi?... Kitabın konusuna gelince... Konu yaşam ve yazgı olunca yukarıdaki yazıyı yazmak zorunda kaldım. Metro... Moskova Metrosu... Heykellerin, mimarinin, koşuşturmacanın olduğu milyonlara hizmet eden bir metro. Ama ansızın bir savaşla bütün durumlar bir kaosa dönüşür. Korkunç emelleri olan zihniyetler, insanların ve şehrin üzerine nükleer bombalar atar. Hayatta kalanlar; karanlıklarla, yaratıklarla, pis sularla dolu bir metro tünelinin içinde yaşama tutunmak zorunda kalırlar. Bu öyle bir metro ki saat ve zaman kavramının durduğu, sabah ve gecenin belirsizliği... Hep karanlık, hep korku... Acaba insanoğlu tertemiz bir günlere yeniden kavuşabilecek miydi? Öyle ya, insan bu, yaşamını hem mahveder hem de güçlü bir arzuyla hayatı ister. Bilim- kurgu türündeki bu eserin başlangıcı ve sonu tempolu geçiyor. Din ve sosyal temalı konular ön plana çıkıyor. Ortalarda biraz sıksa da bir macera, bir hayatta kalma tablosunun güzelliği bunu bertaraf etti. Yazar, 18 yaşında yayınlamış diyorlar. Takdir ettim. Metro 34 ve 35 biraz daha güzel olur umarım. Saygılar...
Metro 2033
Metro 2033Dmitry Glukhovsky · Gürer Yayınları · 20102,139 okunma
·
42 views
mithrandir21 okurunun profil resmi
Ne demişti Einstein: "Ben atomu insanlığa hizmet için buldum. onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler." Zamanında insanlığın bu en büyük ayıbını yapmışlar ve yaklaşık 50 sene sonra da dalga geçer gibi Pearl Harbor filmini yaparak ayıplarını ayıpları ile pekiştirmişler. Pearl Harbor saldırısı sonrası nasıl da kahramanca Japonya'ya saldırıyorlardı değil mi İsmail. Bazı izleyenler de "E baksanıza Japonlar da ABD'ye neler yapmış" diye yorumluyorlardı. Ne değerli gemiymiş şu Arizona. Eline sağlık, az kaldı. Okuyacağım bu seriyi de :)
İsmail okurunun profil resmi
Evet Uğur. Ne güzel dedin, ayıplarını ayıpları ile pekiştirmişler diye. Tam da böyle yani. Her milletin, her devletin belli hata ve yanlışları da olmuştur. Fakat hiçbiri Hiroşima ve Nagasaki'de yapılanlar kadar alçalmamıştı. Teşekkür ederim. Bir de sen dene bakalım.:)
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.