Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Taş Parçaları
ben seni hep sevgilim ben seni hep yüzünden geçen dalgalardan okudum. ellerine sevgi okudum gözlerine şefkat okudum annen seni inkar etmişti aldım etime dokudum. dünya ne ki sevgilim, benim sana yaptığım kubbe yanında? düşsün, olsun, bırak, içinde yıldızlar patlıyor. kolaydır inanmak kadar inanmamak da. ister sal kendini dünyaya, ister kal yanımda. her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni yoluna baş koymak diyoruz biz barbarlar buna. ey duymayan insanı, ey hayat dedikleri büyük kusur. ... ey kimselere değişmediğim ayrılığın neden bunca ağır? hani adalet? bir kasım' dan öteki kasım' a bir yanım kör bir yanım sağır. şimdi bir masaldan bir peri sessizce dinlesin beni, alsın yorgun başımı alsın cümlemi usulca kalbine koysun. benim cümle taşıyacak halim yok omurgamı aldın benim. omurgamı aldın. omurgamı aldın. omurgamı. niye? Varla yok arasındayım Varla yok arasındayım Hep, varla yok arasındaydım. Zaten. Ben bilmedim ki niye teyelliyim, niye? Varla yok arasında Varla yok arasında Elimde bir kırık testi Elimde bir kırık testi Nereye bırakayım! Gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine. bilemem, belki bu yüzden ben sana yanlış bir yerden edilmiş bir büyük yemin gibiydim. beni hep aynı yerimden yaralayan o eve yine de döneyim döneyim istedim. bir masal bir taş ağırlığında olabilir mi? olurmuş meğer. birlikte bir masala inanmak istedim ben seninle, sadece bu. sen beni tek tek tek bıraktın. benim artık taş taşıyacak, taş kaldıracak, taş atacak halim mi var! günler öylece kendi kendine geçsin diye bir camın arkasında durdum bana dokunmasın hiçbir şey hiçbir şey yarama merhem olmasın iyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye bir camın arkasında durup akan hayata ve zaman baktım. bilirdim, biliyordum, biliyorum, bittiğinde, geçtiğinde, azaldığında sızı, iyileştiğimde, o saman tadıyla karıştığında; her şey daha acı olacak. ömrü gurbette geçenler gibiydim senin yanında duymadın mı, çok söyledim? o uzun gurbette, ben senin "adalet" dye dye nası unufak olduğunu gördüm. göre göre, duya duya, yine de bigane olarak her şeye. bilmedin ki; ben senin gurbetinde delirmemek için kalbimin aklıyla ördüğüm bir yıldızlı kubbede yaşadım. tecellinin içinde ecel durur sevgilim, görmedin mi? adaletin içinde bir zalim oturur sözde kalır sevgilim sözde kalır bütün sözler aşk çünkü, aşk çünkü kendine bir yol, bir ideoloji ister. bilirim, çöl rüzgârında çalıdır bazı yaşlar. sen sevgilim ilerde, biraz daha ilerde bir tarihe başlayacaksın, orası işte benim tarihimle başlar. ve say, geriye doğru, tek tek sende kalsın şimdi al bu taşlar. -Birhan Keskin
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.