Gönderi
Tess'in kitaplarını okurken, konusu hep polisiyeymiş gibi geliyor; bu kitap hakkında da çok bi' fikrim yoktu, Tess'in kitabı olması yetmişti almama ama düşündüğüm gibi polisiye değilmiş, tabii bu, kötü bir etki yapmadı bende ve kitabı beğendim, hatta bana nedense Historical havası verdi biraz, hoşuma gitti. -Normalde Historical sevmem pek- Farklı ama güzel bir havası vardı yani. Yazarı ve dili hakkında diyeceğim bir şey yok, sonuçta o, Tess Gerritsen. Kitaptaki karakterlerden en çok Jordan'ı sevdim; hem komik hem de gerçek bir centirmen hatta kendi deyimiyle, tam bir beyfendi. Servet değerindeki sanat eserlerinin nakliyesinin yapıldığı iddia edilen gemide, bir patlama olur ve gemideki mürettebat kurtulmayı beklerken, şok içinde ôlümle yüzleşir. Jordan Tavistock; zengin, akıllı, yakışıklı bir beyfendidir ve arkadaşı Veronica Cairncross'un kendisinden istediği büyük bir iyilik sebebiyle, kendini, hiç ona yakışmayan bi' konumun içinde bulur. Clea Rice, hayatta kalmak için savaş verirken, bir taraftanda gerçekleri ortaya çıkarmak için uğraş vermektedir; işi, hiç ama hiç kolay değildir. Jordan ile Clea'nın yolları bir tesadüf üzerine, oldukça uygunsuz bir anda kesişir ve daha sonra hızla gelişen olaylarla kendilerini 'birlikte' bir kovalamacanın içinde bulurlar; Clea artık yalnız savaşmayacaktır. Clea, gemi hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmaya daha fazla yaklaşmaktadır. Aşk ise kapıdadır. Clea'na bazı yerlerde kızdım ama bir bakıma da hep tek başına uğraş veren, güvenebileceği pek kimsesi olmamışken kendini kolayca bırakması da olmazdı. Tanıdığımızı sandığımız insanları, aslında pek tanımamış olabileceğimiz durumlarla karşılabiliyoruz; bu tarz bir durumu da kitapta gayet iyi anlatılmıştı. Jordan karakterinin kitaba etkisi gerçekten çok iyidi ve tabii Clea ile tutku dolu anları da iyi hissettirilmişti. Kısacası çok keyifle okudum bu kitabı. Hayatta bazen risk almalı ve birilerine güvenmeliyiz.
·
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.