Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

35 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gece bu saatte bir kitap bitirip de ikincisine başlayacak gücü bulamamak, fakat okuma isteğine de karşı koyamamak sonucu tercihimi yeniden bir kısa hikayeden yana kullandım. Geçenlerde dikkat etmiştim, (kitap kapak tasarımları beni fazlasıyla etkiler, kitabı sadece kapağına göre yargılamak yetersizdir fakat kapak tasarımının önemli bir unsur olduğunu inkar etmemek gerek) Otel Paranoya adlı ciltli kısa bir kitap gördüm ve tasarımı fazlasıyla ilgimi çekti. "Sevil de Sevme" de aynı yayınevinden çıkan aynı tasarımlı bir kısa öykü. Kısa film izlemek nasıl benim için önemli bir aktivite olduysa kısa öykülerin satırlarına kısa süreliğine de olsa kapılmak benim için aynı derecede öneme sahip. Ve nasıl kısa filmlerle uzun metrajlı aynı şekilde değerlendirmiyorsam okuduğum metinlerde de bu geçerli. İyi bir kısa film sizi bir konunun ortasına çeker, olayı kısaca belli eder ve bir anda sizi şaşırtarak sona erer. Bu kısa hikaye de aynı bu şablona uygun bir şekilde kurulmuş. Distopik bir eser olan "Sevil de Sevme" kadınların egemen olduğu bir dünyada geçiyor. Aslında çoğu zaman düşündüğümüz bir şey değil midir bu? Dünyada sadece kadınlar veya sadece erkekler söz sahibi olsa nasıl bir manzarayla karşılaşırız? Elbette sadece karşı cins üzerinde hakimiyet kurma ve dünyayı şekillendirme üzerine kurulu bir öyküden bahsetmiyoruz burada. Fakat zaten 35 sayfadan oluşan öykümüz hakkında daha fazla çene çalarak daha fazla detay vermekten korkuyorum. Hedeflediği distopik dünyayı güzelce kurmuş, anlatımdaki akıcılığı sağlamış, fakat "twist" dediğimiz şaşırtma kısmında vuruş hissi biraz zayıf kalmış bir öykü olmuş "Sevil de Sevme". Bu tarz öyküleri ilgi çekici bulanlar bir şans vermeliler bana soracak olursanız.
Sevil de Sevme
Sevil de SevmeAslı Tohumcu · İletişim Yayıncılık · 201739 okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.