Gönderi

1128 syf.
10/10 puan verdi
Her okur bir kitaba başlarken hayatına yeni bir karakter sokar diye düşünürüm. O karakter bize arkadaş olur bazen ailemizden biri olur ya da çevremizden birine benzer. Ve her okurun da o karakteri algılayışı farklı farklıdır. Dolayısıyla her birimize farklı bir insanmış gibi gelir, iç dünyamıza yazarınkinden yarattığından bile çok farklı bir karakter olarak girer ve o saniyeden sonra o yazarın değil bizimdir diye düşünürüm. Bu sebepten herhalde ben karakterlere çok bağlanırım, her kitabın bitişi bir vedadır benim için ve oldukça hüzünlüdür ve hep merak ederim acaba o şimdi ne yapıyor, karakter ölmüş ise yaşasaydı ne yapardı, başka bir yol izleseydi nasıl bir hayatı olurdu gibi. Aslında bu soruların hepsi kendimiz için de geçerli; hukuk değil de işletme okusaydım ne yapardım, doğup büyüdüğüm şehirden ayrılmasam ne oldurdu vs. vs. Bu soruları yazar da kendine sormuş ve kendi hayatından esinlenerek yazdığı romanın karakteri Archie’nin 4 farklı varyasyonunu sunmuş bize. Archie büyürken sanatla, sporla ve her zaman edebiyatla ilgileniyor ve her birinde hikaye farklı bitiyor. Ama hikaye devam ederken bize yazar cok güzel bir okuma listesi ve sinema tarihi bilgisi veriyor. Sadece kendi hayatıyla sınırlı kalmıyor soğuk savaş, Rosenberg’lerin idamı, Kennedy ve Martin Luther King suikasları, Vietnam savası, çiçek çocuklar ve direniş hareketlerinden de bahsediyor. Genel bir 20. Yy ortası Amerikan tarihi bilgisini de vermiş oluyor. Kitabın sonunda ise yazar bize çok güzel veda ediyor. Üstte yazdığım gibi her kitabın bitişi hüzünlü olur ama bu sefer Archie ile fazla samimi olduğumuz için bu veda daha da hüzünlü oldu benim için. Umarım Auster daha cok uzun yıllar yaşar ve bizi yeni insanlarla tanıştırır.
4 3 2 1
4 3 2 1Paul Auster · Can Yayınları · 2017454 okunma
··
120 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.