Kuran'lı, Kuran'sızlar!!!
Hayata inmiş ve hayatı düzenlemiş olan kuran, bu gün hayatın çok uzagında ve hayattan kopuk okunmakta, hayatla ilişkiside mezarlıkla sınırlanmaktadır.
Kuran bu gün üreten bir kitap degil, herkesce okunarak tüketilen bir kitap haline getirilmiştir.
Oysa müslümanlar kuranı bir üretim kitabı haline getirebilir ve ondan toplumsal bir düzen, tüm insanlıgın sorunlarını çözecek, sosyal paylaşımcı adil bir dünya görüşü olarak sunacakları bir misyon ve vizyon gayreti içindede degildirler.
Kurandan çıkarılmış bir bilgi sistemi oluşturulamıyor, bir dünya görüşü ideolojilerin açmaz ve çıkmazlarını ortadan kaldıracak bir düzen, bir hayat modeli haline getirilemiyor.
Kuranın bir sosyolojisinin, bir insanlık tarihinin yaşanmış, tecrübe edilmiş deneyimlenmiş ögretisel birikimlerini, bir manifesto üstüne kurup insanlıga sunamıyor.
Bu konuda kendini geliştirmiş müslüman akademisyenler, iktisatcılar, toplum bilimciler, jinekoloklar, felsefeciler yetiştiremiyor.
Kuran ruhbanların, cahillerin elinde sadece hurafeleri, rivayetleri, menkıbeleri, gaza kitaplarını, ilahi melodilerini, cenaze marşlarını taşıyan bir kitap haline getiriliyor, öyle yorumlanıp öyle okunuyor ve günah çıkarma,şifa bulma,ruhları rahatlatma, stres atma kitabı haline dönüştürülüyor ve öylece toplumca benimsenip kabul görüyor.
Yetişmiş egitimli, profesyenel ellerde kuran okunmayıncada, müslüman toplumlarda ilerleme ,gelişme, dünya ile rekabet etme varlık gösterme gibi emarelerde bulunmuyor. Yerine, cincilerden, üfürükcülerden, mezarlardan, ruhbanlardan medet bekleyen cahillerden oluşmuş bir toplum ortaya çıkıyor.
Bunlarda mezhep bataklıgında,cemaat bataklıgında ayrışıp çatışıp savaşıyor. İnsanlık ilerliyor müslümanlar geriliyor ,sorunlar yumagında boguşuyor yoksullaşıp eziliyor.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.