Gönderi

218 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
BEYAZ ST. PETERSBURG GECELERİ
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/0i9F0L1dcsM Beyaz Geceler : St. Petersburg'da mayısın son haftası başlayıp temmuzun 15'ine kadar devam eden, geceleri havanın bir türlü kararamaması olayına verilen isimdir. Yani, güneşin doğup batma konusunda karar veremeyip muallakta kalması sonucunda gecelerin kısa bir dönem için siyah renkte olamaması ve St. Petersburg'daki annelerin çocuklarını dışarıda top oynamaları için akşam ezanından önce eve çağırmamaları aslında. Peki, Dostoyevski neden kitabındaki karakterlerin arasındaki etkileşim için özellikle bu ismi ve sadece St. Petersburg'da kısa bir süre için deneyimlenebilen bu özel dönemi seçmiştir? Aşık olduğumuzu gerçekten hissettiğimizde gönlümüz ferahlayıp, daha önce hiç yaşamamışçasına bir duygu hissetmeye başlamaz mıyız? Aşkın farkındalığında gecelerimizin gündüzlere karıştığını, günlerin bile artık ayırdına varamadığımızı hissetmez miyiz? İşte aynı bu özel dönemde yaşanan olayın aşktaki karşılığı da saflığı ve temizliği temsil eden beyaz renktir. Aynı gelinliklerde hakim olan ve masum bir temizliği ifade eden o renk gibi. Yalnızlığı tanımıyoruz. Kendimizi bile tanımazken yalnızlığımızın değerinin nasıl farkında olalım? Her gün konuşmak zorunda kaldığımız insanlar yüzünden kendimizle, kentimizle, anılarımızla ve esas konuşmamız gereken deneyimlerimizle konuşmaya vakit mi bulabiliyoruz? Bunların hiçbiri bahane değil, kendimizi kandırmayalım. Kendini ve kentini dinlemek, öyle Spotify'ın haftalık keşfinde istediğin şarkıya tıkladığın an şarkının aniden açılmasıyla elektrik enerjisinin etkisinin mıknatıs özelliği kazanan bobin ile sabit mıknatısın birbirlerine itme ve çekme uygulaması prensibinde çalışan bir kulaklık vasıtasıyla da olmaz ki... Bu yüzden, insanoğlunun kulaklığındaki daimi müzik sevgidir. Her ne kadar kulaklığınızı çıkartıp onu göz ardı etmeye çalışıp dinlememeye kalkışsanız da tınısı aynı Dönence şarkısında Barış Manço'nun "Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor." sözlerini yazarken belki de gizli bir gönderme yaptığı Beyaz Geceler kitabındaki St. Petersburg'un geceyi aydınlatan bir güneş misali sevgisindeki gibidir. Kitabın ana karakteri olan sevgiye muhtaç yalnız hayalpereste bir tüyo olarak Cemal Süreya'nın "Kim istemez mutlu olmayı, Mutsuzluğa da var mısın?" dizelerini hediye ediyorum. Mutsuzluğa bile varım demenin, yalnızlığın değerinin, dünyadaki bütün fani seslerin ve klonlaşmış sahte duyguların olmadığı bir dünya kurgulamak istiyor insan kendi kafasında. Ve çoğu zaman da mutsuzluğa bile mecburen varım dediğimiz sabahlara kalkıyoruz. Ama aklımıza bile gelmiyor ki geceler olmadan sabahların, sabahlar olmadan da gecelerin anlamının olmadığını. İşte bu kitap da belki edebiyat dünyasında gecelerin tam olarak olamadan sabahların anlamının olduğu tek kitap olabilir. Eğer bir gün St. Petersburg'a giderseniz, bu kitabı beyaz gecelerin olduğu dönemde bir de sabahlayarak/geceleyerek okuyun ki kitabın ana karakterinin nasıl Rusya'nın Kezbanskasına denk geldiğini iyice anlayabilin diye.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074.9k okunma
··1 quotes·
2 plus 1
·
7.9k views
Metin T. okurunun profil resmi
Beliye noçi der Ruslar. Beyaz geceler. İncelemenizi okudum, balkona çıktım. Dumanımla mesajlar yollamaya çalıştım nafile. Rüzgarlıydı hava. Olmadı. Galina film seyrediyordu. İki omuzuna iki elimi yerleştirdim. Kulağına eğildim. Beyaz geceleri dedim Dostoyevski'nin, Rusçasını da okusam mı acaba? Bilmem, dedi, nasıl istersen. Ama beyaz gecelerin sahibi hepimiziz. Sokurov'un Ruskiy Kovçeg-Rus Hazine Sandığı filmini izlemiştin değil mi dedi. Hay allah, unuttun mu be kadın, beraber izledik ya, dedim. Yok, unutmadım, sen unuttun diye sordum, dedi. Piter (Ruslar Sankt Peterburg'a kısaca böyle der.) Ermitaj'sız Piter asla Piter değildir. Olmaz. Olamaz. Onlara bu filmi önermelisin. Haklıydı Galya, Piter'i bilmeden beyaz geceler olmazdı. Pyotur, Ruslara kendilerini sevmeyi öğreten adam kurmuş bu kenti. Bizim Deli Petro. Bataklıktan bir Venedik yaratmış. Çılgın İmparator. Sonra Ermitaj Müzesi kurulmuş. Ama ne müze! Yönetmen Sokurov Ermitaj üstüne bu büyülü filmi yapmış. İzlemenizi öneririm. Ama ne film. Zor ama dehşet. İki link koydum. Biri Türkçe diğeri İngilizce altyazılı. Seçin meşrebinize göre. birdenizle.net/rus-hazine-sand... youtube.com/watch?v=RugncEO... Bu arada kaleminize sağlık efendim. Ömrünüze bereket.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Metin Bey yorumunuzu 1000kitap buluşmasına giderken okumak hem kendimi çok iyi hissettirdi hem de yazdığım kelimelerin aslında hiç tanımadığım birinde tanıdık duygular şeklinde tezahür edebileceğini göstermiş oldunuz. Çok teşekkür ederim, mutlaka bakacağım filmlere. Sizin de kaleminize sağlık.
Abdulbaki GÜRBÜZ okurunun profil resmi
Moskova'da eğitimimden dolayı belli bir süre bulundum. St.Petersburg'da da kısa bir vakit geçirme imkanım oldu. Beyaz geceler dediğiniz gibi Haziran ve Temmuz aylarında havanın hiç kararmaması halidir. Dostoyevski de aslında Rus insanının psikolojisini anlatıyor. Petersburg kışın çok sert geçtiği ve etrafın her zaman karanlık olduğu donuk bir şehir. İnsanlar da hep içine kapanık. Dostoyevski ana karakterimizi de şehire özgü tasarlamış.
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Oğuz bugün okudum bu kitabı cidden çok güzel çok etkileyici.Yalnız kitaptan sonra senin aklına gelen şarkılara bak bir de benimkine son sayfalarda yeminle beynimin içinde Ümit Besen " gelin olmuş gidiyorsun " söylüyordu... :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Bir Dostoyevski kitabında aklına nasıl Ümit Besen gelebiliyor muazzam gerçekten :))
2 next answer
Aeropuerto okurunun profil resmi
Beyaz geceler üzerine bu yorum yazısı da susayan kişiye şerbet misali ferahlık verdi. Kaleminize sağlık.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim okuyup yorumladığınız için, sizin de kaleminize sağlık.
Neslihan Levent okurunun profil resmi
Kitabın ilk öyküsünü bitirdim. Karakterin yalnızlığında boğulup gittiğim zamanlar oldu. Yazarımız pek bir karamsar ama koşulları da ancak bu karamsarlıkla anlatabilirdi diye düşünüyorum. Kitap bitince kanaldayım ;) 1000kitap buluşması nedir peki onu da merak etmedim değil.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.