“Köylü dediğin bir köstebek. Toprağı burnuyla eşiyor. Yörüyor görmüyor. İyi kötü yiyeceğini buluyor. O kadar. Yiyeceğini insan, insan olmadan da buluyordu. Kör köstebek daha tatlısını, daha gözelini, yeşil bostanı, çeşit çeşit üzümleri, elmaları, payamları bilmiyor. Görmüyor ki bilsin! İşte bu Irıza hepimize bir ameliyat yapıp gözümüzü açtı. Bilirsek bu bize böyük bir devlet, servet! Şimdi koyu koyu düşünmeyi, uslu uslu ağlamayı bırakın, beni de ağlatmayın kadının kızın içinde! Haydi dalın bostana!”