Kitap iki bölümden oluşuyor. İlki Henry Thoreau nun yazdığı "Haksız Yönetime Karşı" kısmı ikincisi ise Paul Lafargue nin "Tembellik Hakkı".
Haksız Yönetime Karşı
Thoreau, vergi ödemekten kaçındığı bir dönemde bir gecelik hapse atılıyor ve o öfke ile bu eseri yazıyor.
"Insan toplumsal bir kurumun haksızlık ettiğini görür ve buna içten inanırsa karşı koymalıdır ona" diyen Thoreau nun bu bıçaksız,kamasız direnme çağrısı Gandhi nin "savaşsız direnme" öğretisine esin kaynağı olmuştur
Kısa ama dolu dolu sayfalarda; devlet ve toplum yapısını eleştiriyor ancak insan saygısına dayanan ideal bir yönetimin özellikleri de açılayarak çözüm sunuyor.
Tembellik Hakkı
Karl Marx ın damadı olan Lafargue nin kaleme aldığı; Tembellik Hakkı, Komünist Manifesto dan sonra avrupa dillerine en çok çevrilmiş eser olma unvanını hak ediyor.
Thoure e nazaran daha sert bir eleştiri dili olan Lafargue kapitalist düzeni kıyasıya eleştiriyor.Bu düzenin yürütücüleri olan kentsoylulara bıçak sallarken, onların yapmak istediklerine ahmakça,aptalca kanan işçi sınıfını adeta kılıçtan geçiriyor.
Hem nalına hem mıhına vurmak derler ya işte öyle. Veriyor veriştiriyor alayına sövüp sayıyor.
Avrupada sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan arz fazlası ürünlere pazar arayışlarını, nasıl bizim gibi üretemeyen ülkelerin sömürü prangalarına alınışlarını bu kısacık anlatımda bulabiliyoruz.
Lafargue kitabın son bölümlerinde bu aşırı çalışma ve kapitalist düzen ızdırabının devası için adete tembellik tanrısına yalvarıyor ve şöyle diyor;
Ey tembellik! Uzun süren sefilliğimize acı! Ey sanatların ve soylu erdemlerin anası tembellik, insan kaygılarına merhem ol!