Gönderi

Kapitalizm: Başarısızlara "başarı" hikayeleri anlatmak.
Kapitalizm  başarı hikayelerini pek bir sever. "Bulaşıkçılıktan holding sahipliğine" veya "mağaradan rezidansa" türünden örnekleri ortaya koymayı da. Elbette, insanların başarılı olması ve bunun da ibretlik bir vesika olarak değerlendirilmesi anlaşılabilir. Ancak, yüzbinde veya milyonda bir "başarı"ya karşılık, yüzbinlerce veya milyonlarca da "başarısızlık" (burada bahsi geçen "başarı" tanımına göre "başarısızlık") hikayesi vardır. İstisnalara bu kadar hevesli olunacağına bir de çoğunluğun hissiyatlarına tercüme olsalar ya. O zaman kendi zalim sistemleri ifşa olur tabii. Mevcut ve hakim ekonomik sistem, parlak başarıları bir ibret vesikası olarak koymuyor insanların önüne. Onları vesile ederek geriye kalan "başarısızlara" bir parmak bal kabilinden "umut tüccarlığına" girişiyor aslında. "Umut fakirin ekmeği" fikrini, kimseyi uyandırmadan sistemi sürdürmek için kullanıyor. Burada işlenen düşünce, sistemin galiplerinin bu "başarılı" olanlar olduğudur ve hiç kimse de kendisini "mağluplar" safında görmek istemediğinden, sistem içinde "galipler" safında yer almanın yolunu ararlar. Sistem içinde kalmak önemlidir, çünkü alternatif bir sisteme yönelmeyi engeller. Bir nevi "küçükleri yutan büyük balıklar" anlatılır yani. Devamlı işlenen "kazanan" olgusu boşa değildir. Devamlı olarak kazananın hikayesi, yöntemleri, fikirleri dolaşır ortalarda. Halbuki, aynı şeyleri deneyip, aynı yöntemi izleyip, aynı düşüncelere sahip olup da başarısız olan yüzbinler, milyonlar da vardır bir tarafta. Onlar söz konusu edilmezler. Çünkü maksat, umut ticareti ile dikkatleri kaybedenlere değil, devamlı olarak kazanan o çok çok küçük azınlığa çekmektir. Güçlünün güçsüzü ezmesi, her daim güçlünün haklı olması, bölüşümün ve paylaşımın devamlı olarak güçlüden yana olması, sırf güçlü olduğu için çok küçük bir azınlığın güçsüz olan büyük çoğunluğa tahakkümü gibi özetlemek mümkün aslında olan biteni. Ancak gel gör ki, sanki çok idealmiş gibi Fukuyama‘nın "Tarihin Sonu" saçmalıklarıyla devamlı kutsanır bu sistem. Büyük balık, küçük balık filan işin karikatürize edilmesi, sevimli hale getirilmesidir sadece. Sömürüye ne isim takarsanız takın, hangi başarı hikayesiyle, bilmem hangi strateji, hedef, misyon, vizyonla dikkat dağıtmaya çalışırsanız çalışın, kapitalizm insanlığın başına örülmüş büyük bir beladır. Koskoca bir kıtayı (Afrika) aç, sefil bırakmayı, kendileri dışında dünyanın geri kalanını (Avrupa ve ABD dışındaki dünya) rezil, rüsva etmeyi zerre düşünmeyenlerin, kendi iğrenç menfaatleri için insanları birer paçavraya dönüştürmeyi, sömürmeyi bir hak gibi görmesidir. İnsanlığın kurtuluşu, yüzyıllardır bela olmuş bu illetten kurtulmasıyla mümkün olur ancak. Savaşların, iç karışıklıkların, krizlerin sebebidir, bunlardan beslenir ve böyle böyle semirir yoksa. Milyonların başarısızlığı yanında üç beş tane numune kabilinden (kapitalizme göre) "başarı" ile insafsız çarkının döndürüyor ve çarkın arasında ezilip giden de büyük çoğunluk oluyor her zamanki gibi. Alıntı.
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.