“Okuduğunuz da zihniniz size teşekkürü
Hayata bakışınızı değiştirerek verecektir.”
Edebiyatın en değerli kilometre taşlarından olan
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) sadece bir roman değil, bir romandan çok fazlası, Savaş ve Barışı neden okumalıyız? Bu derece Hacimli bir kitap için vakit ayırmaya değer mi? Bu soru Savaş ve Barış’ı okuyacak olanlar için ortak soru işareti barındırıyor. Öncelikle bu iki soruya biraz ışık tutarak eseri okuyacak arkadaşlara bir nebze de olsa içini rahatlatacak bir gözlem sunmak isterim.
Neden okumalıyız.
Girizgâh olarak kullandığım cümleye dair değinmek istiyorum.
Lev Tolstoy’un edebiyatta bir kilometre taşı olan ve en iyi romanlardan birisi belki de birincisi olan “Ruslar farklı yaşar” diyerek yazdığı bu eserinin en farkı yönü esin kaynağı direkt tarihi olayların izinde zihninde kurguladığı roman dünyasının içinde verdiği mesajlar ve olaylar itibariyle bir benzerinin daha bulunmaması. Tarihe tuttuğu ışığın benzersiz hüzmeleri var. Tarihi okumaları sevmeyenlere bile hitap edebilecek bir taktik kullanarak yazıyor. Yazarlığıyla Tarihi küçük ama detaylı anlar etrafında donatıyor. Her okuyucu bilir ki bazı kitaplar okunmak içindir bazıları yaşamak içindir. Bittiği andan itibaren Mütemadiyen içinizde yaşayacak ve zihninizin kıvrımlarında dolaşacak bir eser olması. En mühimi ve benim okuma nedenim Tolstoy’un dünyasının zihnimin derinliklerindeki yolculuğa kelimeleriyle, cümleleriyle kavramların muhtevasını bambaşka bir açıyla sunması itibariyle okunması gereken bir BAŞYAPIT. Okuduğunuz da zihniniz size teşekkürü Hayata bakışınızı değiştirerek verecektir. Eğer Rusya’nın batı dünyasıyla alıp veremediği meselesi anlamak istiyorsanız bu meselenin özütlerinden olan Napolyon savaşlarının anlatıldığı
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) ‘ı okumalısınız
Ayırdığımız vakte değer mi?
Eser hacmi itibariyle bu soruyu sorduruyor.
Uzun olduğu kadar yorucu ve yıpratıcı bir kitap kesinlikle değil. Yazarın kurgusundaki dinamik sürekli bir devinim içinde olduğundan mütevellit çok kısa süre içerisinde romanın içine dahil oluyorsunuz. Fazlasıyla intizamlı bir eser ile Tolstoy okuyucusuna saygı duruşunda bulunuyor.
Muhteşem sayfalar ardı ardına geldiğinde savaş zihninizde olaylar bombardımana tutulur gibi başlıyor. Günümüzde çıkan eserlerin gün geçtikçe sayfa sayıları azaldığı için (hepsi olmasa da bir çoğu böyle)entellektüel değerini vermekten ziyade bir aforizmaya ve olaylar silsilesine dönüştüğünü ortamda
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) okumak bir derya deniz, okyanus gibi gelecektir. Kelimeleriyle deryasında boğmadan, manasıyla yüzdürüyor. Sahneleri o kadar zihninizde canlanacak biçimde veriyor ki sürükleyici bir film izler gibi savaş sahnelerinin içinden geçiyorsunuz. Tolstoy perspektifinin tazeliği ile olayların geçtiği sahneleri zihninizde kavramaya çalışmak bile ayırdığınız vakte bütünüyle değecektir.
—————————————————————————
“Kitap hakkında birkaç önsöz” yazısının muhtevası kitabı okumadan evvel zihin açıcı fikirler vererek okuyucusunu kitaba hazırlıyor. Kitaba dair “düşünce sorunlarıyla ilgili” zihin açıyor ve kitaba dair alan hazırlıyor.
1863'te yazmaya başladığı ve başyapıtı olarak kabul edilen Savaş ve Barış'ı 1869'da tamamlayan
Lev Tolstoy ‘un Savaş ve Barış’ı ilk kez 1867-1869 yılları arasında Rusya’da bir dergide yayınlandı.
1812 yılında Napolyon bonapart’ın Rusya’ya saldırsını anlatan başyapıtında
Lev Tolstoy Rusya’daki neredeyse bütün meselelere değiniyor. Ülkedeki beş asil ailenin Bezuhovlar, Bolkonskiler, Rostovlar, Drubetskoy ve Kuraginler üzerinden ilerleyen “destansı tarihi eser” başta adıyla Savaş olmak üzere Rusya’nın politik değişimlerinden, sosyoekonomik yapısından kentlerdeki, köylerdeki, kasabalardaki geçen olaylardan,soysal hayatın içindeki sorunlarını dahice savaş taktikleri verircesine anlatılıyor. Ölümü ,savaşı okuyucusunu hayat gailesinden sıyırarak,kanlar içinde vahşetli bir gerçeklikle okuyucunun zihnine kelimelerle boca ediyor ve hayata dair barındırdığı izleri bütünüyle sınıyor. Yazar zihnimizde verdiğimiz savaşa kelimeleriyle kan sıçratıyor, aşklarıyla o kanın gönüllere basan bam teline dokunuyor. Eserde baş kahraman diyeceğimiz kimse yok Romanın çok karakterli bir kurguyla ilerlemesi dinamik yapısını koruyor ve daha akıcı bir hal alıyor, olaylar derinlemesine işlendiği için okurken herhangi bir kafa karışıklığına yol açmıyor. Çok karakterli bir başyapıt olması hasebiyle altıyüze yakın karakterin olduğu( gözünüzü korkutmasın) destansı bir roman evreni oluşturuyor. Bu kalabalık evreni zihninde kurgulaması bile başlı başına bir başyapıt hali almasını sağlayacak faktörlerden sadece birisidir. Okurken mizah katmış olsam da #252484619 .
Sefiller’den sonra okuduğum en akıcı hacimli roman diyebilirim.
Lev Tolstoy Napolyon, Çar, Komutanlar, Erler, Köylüler ve Asil aileler etrafında muazzam savaş alanlarını Rusya ile Fransa arasındaki soluksuz savaş destanı biçiminde “hacmi itibariyle” aralıkla okutuyor. okumadığınız, ara verdiğiniz anlarda kitaba yolculuk etmek isteyeceksiniz. Eserin içerisinde Barışı, aşkın ve ilişkilerin etrafında şekillendirerek harmanlıyor. Buradaki anlayışı ve bu silsileyi romanın kurgusuna oturtması kitabın akıcılığına yardımcı oluyor. Savaş ile barışın arasındaki bağı hem karakterlerin katmanlı analizleriyle kavramanıza yardımcı oluyor hem de uslübüyla muhteşem bir roman okumanıza yardımcı oluyor. Kurgusu bu kadar iyi işlenmiş bir eser daha okur muyum diye kendinize soracağınız bir başyapıt olacağından eminim.
Kitaba dair dikkat çekici bulduğum çoğu yeri var fakat iki bölümden oluşan sonsöz kısmında Sosyal idealizmi bu kadar derinlemesine inceleyerek Tarihe ,orduya ,özgürlük kavramına, inanç örgüsüne ve insanın özgür irade bilincine dair verdiği cevaplar ile Tolstoy okuyucuna muazzam bir bakış açısı sunarken, Tolstoy’un fikirlerine dair muazzam bir dalış imkanı sunuyor. Sonsöz bölümü ayrı bir kitap olarak basılmış olsa başucu kitabım olurdu.
————————————————————————
Lev Tolstoy sen edebiyat dünyasının göz nuru bir yazarsın. Hem okurlarına verdiğin derinlemesine entellektüel değerlerinle hem de yazarlık için analizler yapabilmesi için yazar adaylarına müthiş kelime işçiliğinle muhteşem analizler yazdıracak ilhamlar veriyorsun. Okuduğum her eserinde tanrıyı arama biçimlerine ve sorgularken sunduğun persfektiflere hayran olmamak mümkün değil.
Eserin film ve dizisi de var, yazar kitabı okuduktan sonra onları izlemenize gerek olacağını düşünmüyorum, zihninizde kelimeler rejisörlüğünde tat bırakıyor.
Keyifli okumalar herkese …
Merak uyandırıcı etkili bir girizgâhtan sonra eseri bir çok açıdan ele alıp kapsamlı ve aynı zamanda kitap içeriği hakkında fazla spoiler vermeden okuyucuda merak duygusunu azaltmayarak güzel bir inceleme yazmışsınız. Büyük hacimli bir eseri okuduktan sonra hemen üzerine kapsamlı inceleme yazmak esere hakimiyetinizi gösteriyor. Kaleminize sağlık Hocam.✨👏
BERCESTE Hocam öncelikle kaleminize sağlık. Bir çırpıda merakla okuduğum bir inceleme oldu. Kalın kitaplardan hep kaçtığım için okuma listemde olmayan bir kitaptı ama incelemeniz o kadar güzelki ilk sıralarda olmasada okuma listeme eklediğim bir kitap oldu. İncelemeniz bir rehber niteliğinde olmuş. Bir çok açıdan degerlendirmişsiniz o sebeple akilda hiç soru kalmıyor siz zaten bir cok soruya cevap vermişsiniz. Gerçekten tebrik ediyorum tekrardan kaleminize sağlık 👏👏
Tebrik ediyorum bitirmişsiniz👏🏻 Emeğinize sağlık birçok okuru heveslendirecek kadar güzel bir inceleme olmuş✨Tolstoy'un kalemini ne kadar sevsem diğer eserlerinden okusam da okumaktan korktuğum hatta okumayı da hiç düşünmediğim kitabıdır Savaş ve Barış ☺️
Çok teşekkür ediyorum hocam. Tolstoy okudukça yansımaya başlıyor ve o yansımayı daha çok isteyebiliyoruz o yüzden sizin de vakit bulduğunuzda okuyacağınızı düşünüyorum✨🍀👏
Hocam, kaleminize, emeğinize, zihninize sağlık.
Tüm söyleyecekleri yorumlarda arkadaşlar söylemişler. Tekrar etmek yerine tebrik etmek isterim. 👏🏻👏🏻
Okuma hızınızı kıskanmadım değil 🌾🌾
Teşekkür ediyorum hocam.✨🤲Ben de başlarken bu kadar erken bitireceğimi düşünmüyordum. Okumaya vaktim oldu hem de kitap kendine çok fazla çekti bu yüzden erken bitti. ✨🍀👏
Kaleminize, emeğinize sağlık hocam. Muhteşem bir inceleme olmuş 🌿 Hemen kitaplıktan alıp okumaya başlatacak kadar merak uyandırdı bende. Okumayı sürekli erteliyordum ama biraz öne çekicem sanırım 😊
O kadar heveslendirici bir inceleme olmuş ki insanın hemen okuyası geliyor ☺Ancak altı yüze yakın karakter barındıran bir kitabı daha sakin bir kafayla ve kendini hazır hissettiğinde okumak daha mantıklı olur sanırım. Siz alnınızın akıyla bitirdiniz, en kısa zamanda bize de nasip olsun😇