Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

DENGE Bazen hayat sizi hazırlıksız yakalayıp, yakanızdan kavrayıp şöyle bir etrafınızda döndürebiliyor. Bu kimi zaman da birilerinin hayatından bir kesite tanıklık ederken, kimi zaman bir kitap okuduğunuzda, kimi zaman dinlediğiniz sıkıcı bir şarkının beklenmedik derecede derin ve düşündürücü bir sözüyle gerçekleşebiliyor. Fakat hepsinde ortak bir nokta oluyor o da sizi tutup geçmişin göbeğinde bir yerlere atıp bırakması. Siz de o boşluğa fırlatılmış halinizle “Ne yapalım?” diyor, düşünmeye başlıyorsunuz. Kimi zaman düşünüyorsunuz, kafanızda kıyaslamalar yapıyorsunuz. “Eskiden böyleydi, ya şimdi?” diyorsunuz. Kızıyorsunuz size yapılmış haksızlıklara, sizi yeterince sevememiş kişilere kızıyorsunuz. Size hak ettiğinizi verememişlere, saygı duymamışlara kızıyorsunuz. Bazı insanlara hak ettiğinden fazla sevgi verdiğinize, bazısını da hak ettiğinden daha az sevmiş oluşunuza dertleniyorsunuz. Anneniz hastalandığında ona bağırdığınız o gün için kendinize kızıyorsunuz. Eve döndüğünüzde soğukta dilenen o çocuğa para vermeyişinize kızıyorsunuz. Etrafınızdan hayatınız boyunca yüzlerce, binlerce insan geçiyor, fakat pek çoğunun aklından ne geçiyor, neye üzülüyor, derdi nedir bilemiyorsunuz. Nedense insanlar dışarıdan hep olduğundan daha mutlu görünüyor, sanki bazen tek dertli kişi sizmişsiniz, tek geçmişinde sorunları olan sizmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Fakat düzen böyle işlemiyor. En güzel gülen en dertli insan olabiliyor. En umursamaz görüneni en endişelisi, en kendini beğenmişi en yalnızı olabiliyor. Öyle bir düzen ki, herkes kendi derdini kendi içinde yaşıyor. Fakat şurası kesin ki, her insan aynı düşünce süreçlerinden geçiyor. Her birimiz yeri geldiğinde koltuğumuzda şöyle bir dönüyor ve geçmişe gözlerimizi dikiyoruz. Kimi zaman yüzleşiyor kimi zaman her ne ise o konu, onu sonraya bırakıyoruz ve bir karar alıyoruz, koltuğumuzu geleceğe mi çevireceğiz, yoksa burada, geçmişte mi kalacağız? Bu sorunun cevabını pek çoğumuz bilinçsizce veriyoruz aslında, çoğu zaman bir tercih yapıp yapmadığımızın bile farkına varmıyoruz. Hâlbuki düşüncelerimiz hareketlerimizi, hareketlerimiz de hayatımızı şekillendiriyor. Neyi çok düşünürseniz, sizin gerçekliğiniz de ona göre şekil almaya başlıyor. Psikolojide kendini gerçekleştiren kehanet diye bir kavram var. Bir şeye karşı olan ön yargınız, sizin hal ve hareketlerinizi değiştirdiğinden gelecekte o konuyla ilgili yaşadığınız tecrübelerinizi de etkiliyor ve aslında her şey çok farklı gelişebilecekken siz önceden edindiğiniz tecrübeler yüzünden o şeyi de eski yaşadıklarınıza benzetebiliyorsunuz. İnsanların genel olarak sizi sevmediğini düşünüyorsanız örneğin, yeni biriyle tanıştığınızda “kesin beni sevmeyecek” diye düşündüğünüzden o insana daha tuhaf yaklaşmaya başlıyor ve gerçekten de o insanın sizi sevmemesine neden olabiliyorsunuz. Beynimiz bizi korumaya çalışıyorken farkında olmadan bize zarar da verebiliyor. Yani, geçmiş tecrübelerimiz bize yardımcı olabilecekken, o düşüncelere takılı kaldığımızda geleceğimize ve hâliyle kendimize zarar veriyoruz. Murathan Mungan’ın da dediği gibi :”Geçmişi yalnızca ondan bir şey inşa edecekseniz anmalısınız.”. Benim şahsi görüşüme göre geçmiş, her bireyin elindeki en orijinal ve en büyük hazine. Orada her ne deneyimlediysek, onlar aracılığıyla doğru yolu bulabiliyoruz. Edindiğimiz tecrübeler, bizi bilinmeyen karanlık bir yola çıktığımızda etrafımızı aydınlatıp bize yol gösteriyor. Onlar sayesinde yolumuzu buluyoruz, gerçek birer birey oluyoruz. Yani tam kelime karşılığıyla, olgunlaşıyoruz. Fakat onlara takılı kalmak, bizlere haddinden fazla uzun süren ve üzen acılara mal oluyor. İnsan sadece tek bir yönde ilerleyebiliyor, hem geçmişte hem gelecekte yaşayamıyorsunuz, her ikisini de harmanlayarak bir şimdi yaratmanız gerekiyor. O yüzden ki, ne geçmişte takılı kalıp kendinizi hayatın dinamikliğinden mahrum bırakmalı, ne de onu tümüyle yok sayarak size yardımcı olmasına engel olmalı. Yapılması gereken, geçmişten gereken dersleri almak, gelecek için çalışmak ve şimdinin keyfini sürmek olmalı. Elif Günce Gülseçgin
··
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.