Gönderi

111 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Muzaffer Çok Kızar Valla önce adıyla beni çektikten sonra geçen hafta 20.Edebiyat Sohbeti adı altında yaptığı tanıtımla kütüphaneme geldi. Adı olsun kapak tasarımı olsun dikkatimi üzerine çekti ve okuma sırasında araya kaynak yaptı; bu perşembe okudum. Başladım, okudum ve bitti; kendine çeken kısa kısa 19 öyküden oluşuyor. Her öykünün karakter profili ayrıydı, çocuk oluşları dışında ortak noktaları da yoktu. Yeni bir kitap yeni insanlar! Yazarın 72 doğumlu olduğunu göz önünde bulundurarak hikayelere umutla beğenirim düşüncesiyle yaklaşmamıştım, bakış açım meraktan ibaretti. Kitabın kapağından edebiyat söyleşindeki yorumlardan edindiğim merak duygusu okuduktan sonra kendini beğeniye bıraktı. Her bir hikaye ayrı bir tat bıraktı zihnimde, yeni şeyler düşündüm farklı kapılar açtı en önemlisi. Yeni basılmış kitap oluşu, yazarın ilk kitabı olması beni reklam yapıp daha fazla insana ulaşmasını sağlamaya itiyor. Güzele ulaşma ulaştırma isteği. Öykülerin adını vermeden tanıtacağım beğendiğim karakterleri size-biri ilginizi çeker ve alırsınız belki-: karakter deyince ilk aklıma gelen annesini hiç tanımamış Zehra, merakla annesini bekleyen yanında dedikoducu komşuları duyan ama duymayan Zehra; siyah şemsiyesinden kurtulamayan her ay 'bu ay çok sıkışığız' laflarını duymaktan sıkılan kırmızı puantiyeli şemsiye isteyen küçük kız ve deli*; babasına sinirlenen genç kız; ölünün arkasından konuşulanlar; ölmeyen kaplumbağalar, yeni dönem anneleri ve onların annelerinin çocuk yetiştirme konusundaki zıtlıkları; kendisinin yerine geçen kediyi kıskanan kapıcının oğlu; bütün gösteri boyunca annesini gözleyen küçük çocuk ve en uç insanlardaki dahi gurur duygusu; çocukların farklı düşünceleri olduğu gibi hep masum olmamaları* ; merhamet; büyüklük; hırs ve daha nicesi. Kitabın bana hitap eden öyküsü Baba Şıkkı'ydı, en beğendiğim Günahı Boynuna ve Kim Yanına Çağırdı oldu. Yazarın kadın olması, hem eğitim hayatına hem de ev hayatına hakim olması, sürekli okuması onu bir adım öne çıkardı; bunu öykülerinde hissediyorsunuz. Öykülerin kısa olması olayı 'pıt' diye bitirmesine sebep olmuş, böyle iki arada kalıyorsunuz; devamını değil son sahnenin ayrıntılarını dolduruyorsunuz. Bazı hikayelerde bu beni rahatsız etti fakat adı üstünde, öykü. Kendisini tebrik ediyorum tekrardan, yazın hayatında başarılar dilerim.
Muzaffer Çok Kızar Valla
Muzaffer Çok Kızar VallaHilal Karaman · Şule Yayınları · 201722 okunma
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.