Kitapta ki Yaşar Kemal ve Zülfü Livaneli dostluğu,anılar,sohbetler çok samimi ve güzel. Edebi konularda ki konuşmalar ders niteliğinde, her sayfası dolu dolu.
Ayrıca her konuda yol gösteren bir yanı var. Yalnızca Yaşar Kemal'i anlatmıyor kitap, Yaşar Kemal nezdinde dik duruşu,edebi derinliği,ileri görüşü ve Türkiyeyi de anlatıyor esasında.
Yazarımıza gelecek olursak cümleler tam olarak onu yansıtmaya ve anlatmaya yetmez.Zülfü Livaneli benim için çok farklı bir insan, ülkemizde ciddi anlamda sanatçı sözcüğünün tam karşılığı. Yakın zamanda adına kültür merkezleri,parklar açılması ve heykellerinin dikilmesi çok güzel şeyler Türkiye'nin sanata verdiği değer açısından.Geçmişte yasaklı olduğu için albüm kapaklarında bile kendi resmini kullanamayan bir insanken ve yine aynı sebeplerden ötürü bazı film müziklerinde takma ad kullanıyorken bugün adına kültür merkezleri ve parklar açılması umut verici.Elbette sadece bir kişi ile sınırlandırılmamalı fakat en azından değerinin yaşarken anlaşılmış olması çok önemli.Bir de kısa anım var kitapla alakalı. :)
Zülfü Livaneli ile konuşma şansı bulmuştum,şüphesiz ki benim için çok heyecanlı ve değerli bir andı. Yaşar Kemal'i siz anlattınız sizi anlatmasını istediğiniz buna layık gördüğünüz birisi var mı diye sorduğumda önce gülümseyip sonra neden sen anlatmayasın ki demişti. Kısacık konuşmamız da bile tavırları, söyledikleri beni ayrıca etkilemişti.
Sunduğu her işte ki kalite, elbette dostunu anlattığı bu kitapta da kendini gösteriyor.