Nikos Kazancakis...Yunan Edebiyatı'nın usta yazarı,hukuk doktoru,siyasetçi...Nobel Ödülüne aday gösterilmiş,ama ödülü bir puan farkla Albert Camus' a kaptırmış olan medine fukarası...Albert Camus tabi ayıp olmasın diye o benden daha çok hak etti filan demiş ama bilemedim içinden ne geçirdi kimbilir :D Tabi şaka bir yana da Albert Camus'un böyle bir itirafta bulunmuş olması şaşırttı beni mazur görün.:))))
Yazarın okuduğum ilk kitabı.İkinci dünya savaşı sırasında yayımlanmış ve 1964 yılında fiime uyarlanmıştır.Film sayesinde Nikos bayağı üne kavuşmuştur.Filmine bakındım biraz, karakterler bire bir aynı fiziksel görünümlerinin yansıtılması bakımından başarılı umarım konuşmaların tahlili de başarılıdır.En kısa sürede filmini de izleyeceğim.
Kitabın önsözünde yazarın,''Eğer bugün dünyada bir ruh klavuzu,Hintlilerin dediği gibi bir ''Guru'',Aynaroz Papazlarının dediği gibi bir ''Yeronda'',seçmem gerekseydi kesinlikle Zorba'yı seçerdim.'' demesi acaba Zorba gerçekten yaşadı mı diye düşünmeme sebep oldu.Üstelik yazarın biografisini okuduğum zaman mezar taşına ''Hiçbir şey beklemiyorum,hiçbir şeyden korkmuyorum,özgürüm sözlerinin yazılı olduğunu öğrenmiş bulununca roman karakteri ile ne kadar benziyor diye düşünmeden edemedim.
Nikos,varoluşçuluğu savunan, milliyetçiliğe karşı olan ve kendine belli bir vatana dahil etmeyen bir yazar.Romanı okurken Zorba karakterinin de böyle bir yapısının olduğunu anlamam çok sürmedi.Yazar ya bu karakter aracılığıyla kendi hayatından itiraflarda bulunuyor ya da gerçekten Aleksi Zorba diye biri yaşadı ve gariban yazarımızı Nietzsche'den daha çok etkiledi adeta yaşamın felsefesi haline getirdi.Nasıl bir insan bu Zorba Allah aşkına niye bu kadar etkilemiş bizim Niko'yu?
Bence Athena'nın ''kafama göre'' şarkısı tam Zorba'ya göre.Bir şarkı olsaydı eğer, o olurdu bence :)
-Zorba,okula gitmediği ve hayatı boyubca okuduğu tek kitap ''Denizci Simbat'' olmasına rağmen ihtiyar ve ilkel bir bilgedir.
-Zorba,çapkındır en değer verdiği şey,kadınlardır.Kadın onun için kutsal olmakla birlikte en çok ürktüğü ve ne zaman iltifat etse şeytan götürsün kadını diye sözü bitirdiği bir ögedir onun için.O,sevdiği her kadını ilk aşkıymış gibi sever.
-Zorba,özgürdür ve özgür olmak adına yapar her şeyi.
-Zorba,dinsizdir yer yer Tanrıya ironik atıflarda bulunur.
-Zorba merhametlidir,yardımsever ve cesurdur bir şeyden korkmaz sürekli olumlu düşünür.
-Zorba spontane yaşar ve daha önce ölümle çok kez burun buruna gelmiş olduğu için hayata sıkı sıkıya bağlıdır.
-Zorba,azimlidir,yaşlı olmasına karşın enerjik ve çalışkandır.
Zorba bir yaşam klavuzur sahiden de.Özgürlük,kadın,ölüm,din,Tanrı,müzik onunla farklı bir anlam kazanmıştır.Zorba,hayatın gerçek anlamının simgesidir.Zorba,hümanisttir,sır doludur,kendisidir.Kendisini kimseye anlatmak için uğraşmaz,kim ne der diye düşünmez,zincirini kırmıştır.Zorba hakikaten Zorba'dır yazarı bu kadar etkilemiş olmasına şaşmamak gerek.Beni sorarsanız eğer, ben de etkilendim.Zorba tek başına bir yaşam felsefesi... Sorunlara karşı dik durmayı ve hayatın gerçek anlamını anlamayı öğütler.
Bizim Nıkos'u fazla andım sözlerimi bitirirken Zorba'nın çok etkilendiğim bir sözüne yer vermek istiyorum:
''Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir,bilir misin?Yarım işler,yarım konuşmalar,yarım günahlar,yarım iyiliklerdir.Sonuna kadar git be insan !! Avare et ve korkma!!"