Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

513 syf.
8/10 puan verdi
Metro 2034, Metro 2033’ün ardından gelen yılı anlatıyor olsa da ilk kitabın tam olarak devamı olduğu söylenemez. Çünkü bu kitapta işlenen konu ve maceralar ve bunları yaşayan kahramanlar ilk kitaptan tamamen farklı. Bu kitapta Artyom değil Saşa, Homer ve Hunter gibi karakterler var. Saşa, tek isteği babasıyla yaşadığı hapis hayatından bir gün kurtulup hayalini kurduğu sıcacık istasyonlara kavuşabilmek. Homer ise durgun bir hayattan ise ölse bile arkasında bırakabileceği ölümsüz bir hikaye için ilham perileri kovalamak için maceralara atılmaktan hiç çekinmeyen yaşlı ve görmüş geçirmiş bir karakter. Hunter’ı önceki kitabı okuyanlar bilirler. Orada pek ön planda olmayan, haberci ve kurtarıcı rolünde bir adamdı. Akıbeti de o kitapta ortaya çıkmamıştı. İşte bu kitapta neler yaşadığı ortaya çıkıyor. Kitap bu üç karakterin yollarının nasıl kesiştiğini, ortak bir macera ve görev için nasıl buluşup yoldaşlık ettiklerini anlatıyor. Onlara bu yolculukta Leonid, İstomin, Deniş Mihailovitç gibi karakterler eşlik ediyor. Yer üstündeki nükleer felaketler ve radyasyon sonrası dünya yaşanamaz hale gelince kendilerini yeraltına atarak hayatlarını kurtaran insanlar için hala felaketler devam etmektedir. Kimi yerlerde radyasyonun içeri sızdığı istasyonlar varken, kimi yerlerde bu radyasyon ve felaketler sonrası mutasyon geçirip canavarlaşan yaratıkların istasyonlara sızıp sağ kalanlara saldırdığı sınır istasyonlar, insanların ölülerini bile rahat bırakmayıp tüketen leş yiyicilerin olduğu istasyonlar ve oksijensizlik, gıdasızlık, biyolojik atıklar gibi sebeplerden dolayı bulaşan ve önü alınamayan korkunç bulaşıcı hastalıkların olduğu istasyonlar. Bunların yanı sıra bu istasyonların hepsi barış ve dayanışma içerisinde yaşamaları gerekirken bir mücadele içerisinde kendi içlerinde de bölünmüş haldedirler. İşte kahramanlarımız büyük bir salgın ve eli kulağında bir savaşın kucağında bulurlar kendilerini. İlk kitabına kıyasla bu kitabını daha çok beğendim. Yeni mekan isimleri ve yeni bir harita söz konusu olsa bile çoğu mekanı haritadan baka baka ilk kitapta öğrendiğim için yer isimlerine adapte olmakta ve gözümde canlandırmakta ilk kitaptaki kadar zorlanmadım. İlk kitaba göre bu kitabın birde şöyle bir artısı vardı: Tek bir karaktere, tek bir kahramana ve onun duygu dünyasına hitap etmiyordu. Bazen insan tek bir karakterin düşünceleri ve onun yolculuğundan sıkılabilir. Karakter sayısı çoğaldıkça, bu kitabı daha çekilir ve maceralı hale getirmişti. Bir yandan Saşa’nın hayallerini ve düşüncelerini okuyor, bir yandan Homer’ın iç dünyasına tanık oluyor ve öte yandan da gizemli kahraman Hunter ile ilgili olayları okuyabiliyorduk. İlk kitapta her şeyi Artyom karakteri yaparken bu kitapta iş bölümü vardı diyebiliriz. Artyom’un başına neler geldiğine dair ipuçları da bu kitapta vardı ve bu sayede diğer kitapla arasında bağlantı kurulmuş oluyordu. Kitabın dili sadeydi ve ilk kitaba göre diyaloglar ve düşünceler arası kopukluklar daha azdı. Akıcı ve macera dolu idi. Sonu da merakta bırakacak şekilde bitti. Yazar öyle bir son yazmış ki, okuyucuyu Metro 2035’i okumaya teşvik ediyor. Yakın zamanda okur muyum onu bilemiyorum ancak seriyi er ya da geç bitirmeye kararlıyım. Eğer distopik ve bilim kurgu tadında değişik bir yeraltı macerası okumak isterseniz, Metro 2034 doğru adres diye düşünüyorum. Bol kitaplı günler. :)
Metro 2034
Metro 2034Dmitry Glukhovsky · Gürer Yayınları · 20121,159 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.