Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

138 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Peyami Safa'nın çok derin mesajlar verdiği, psikolojik ve alt metninde gizlice siyasi tespitlerin yer aldığı, milli mücadele dönemi sonrasındaki toplumsal durumumuzu yansıtan romanıdır. Doğu-batı çatışması ile doğu-batı çatışması arasında kalan Türkiye'yi, kullandığı karakterler ile simgeleştirerek anlatmış yazar. Bu kitabın karakterlerini tahlil etmekle ancak incelenebileceğini ve tadına varılabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple romanda yer alan karakterleri tahlil edeceğim. Kitaptaki en önemli 3 karakter: Şinasi, Macit ve Neriman'dır. Şimdi bu karakterleri inceleyelim: Şinasi; sakin, mütevazı, aileyi, mahalleyi, eskiyi ve doğu kültürünü temsil eden karakter. Macit; eğlenceli, dans etmeyi seven, yenilikçi, şaşaalı, zengin ve modern bir hayata sahip, batı kültürünü temsil eden karakter. Neriman; doğu kültürü içerisinde doğan ve batı kültürüne ilgi duymaya başlayan, doğu-batı çatışması arasında kalan ve kanımca Türkiye'yi temsil ettiğini düşündüğüm karakter. Kitabın adı olan Fatih-Harbiye ismine de değinmek gerekiyor. Yazarın kitapta birçok simge kullanarak okuyucuya düşüncelerini aktardığını yukarıda belirtmiştim. Fatih ve Harbiye semtleri de yazar tarafından simgeleme yöntemiyle okura sunuluyor ve kitap ismini Fatih-Harbiye arasında giden bir tramvaydan alıyor. Fatih semti, doğu kültürünün yer aldığı ve Neriman'ın da içerisinde bulunduğu kültürü ifade ederken; Harbiye semti, batı kültürünün yer aldığı ve Neriman'ın içerisinde bulunmak istediği, özendiği kültürü ifade etmektedir. Zaman zaman Fatih'e zaman zaman da Harbiye'ye giderek düşüncelerini ve hislerini aktarmaktadır. Çok beğendiğim ve tek oturuşta okuduğum bir eser oldu. Simgeleme yöntemiyle yazarın düşüncelerini ve toplumu yansıtışını da oldukça beğendim.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,7bin okunma
··
266 görüntüleme
Ömer Gezen okurunun profil resmi
Kitap benim de hoşuma gitmişti okurken. Guzel kitap gerçekten ama siyasi tespitler kısmını kacirmisim galiba :D
Semih Doğan okurunun profil resmi
:) Tekrar okursanız artık kaçmaz :))
özge okurunun profil resmi
«Şarklılar kediye, garblılar köpeğe benziyorlar! Kedi yer, içer, yatar, uyur, doğurur; hayatı hep minder üstünde ve rüya içinde geçer; gözleri bazı uyanıkken bile rüya görüyormuş gibidir; lâpacı, tembel ve hayalperest mahlûk, çalışmayı hiç sevmez. Köpek diri, çevik, atılgandır. İşe yarar; bir çok işlere yarar. Uyurken bile uyanıktır. En küçük sesleri bile duyar, sıçrar, bağırır.» «- Garplılar niçin köpeğe benziyorlar? - Çünkü onlar daima uyanık, uyurken bile uyanık... Çalışıyorlar, kazanıyorlar, iyi yaşıyorlar.» Kedi, köpek imgelemesi de oldukça sağlamdı. Benim fikrimce bu kitapta yalnızca semboller üzerinden bir anlatım vardı. Asıl konu Yalnızız kitabında çarpıcı şekilde işlenmiş. Benim asıl bu ve yalnızız kitabını okuduktan sonra aklıma şu sorular düşmüştü. Yaşadığımız coğrafyaya bağlı kalmalıyız? Devlet sınırları, insanları da kapsar mı? #21013743 alıntı belki pek uygun düşmedi ama.. Sonuç olarak, çocuğumuzu da seçmiyoruz, yurdumuzu da. Seçimlerimiz dışında gerçekleşmiş olguları kabul mu etmeliyiz? Ben belki bir Yahudiyimdir ama kalbim Atatürkten yanadır, Türkiye bana kendi benliğim gibi gelmektedir. Olamaz mı? Olmamalı mı? (yazdıklarımdan ülkeyi sevmediğim kanısının çıkmasını istemem) Sorular, zaman zaman bazı kimselere sormayı sevdiğim sorulardan. Cevap verme zorunluluğunda değilsiniz :) İnceleme için teşekkür ederim.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Kesinlikle katıldığım şeyleri yazmışsınız. Ayrıca kedi-köpek benzetmesi de kitapta son derece yerinde bir benzetmeydi; ama inceleme içerisinde o kısıma yer verip tepki toplamak istemedim. Çünkü kitabı okumayanlar benim fikrim olduğunu düşünebilirdi. Katkınız için teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.