Kitap inceleme konusunda tecrübeli değilim, affola… Deryadan incimi alır giderim :)
Dört sene boyunca sınıfta, laboratuarda biyoloji bölümü okuyup doğru düzgün bir şey öğrenemedim. Doğayı öğrenmek istiyorsanız, doğada öğrenmek zorundasınız. Tırnak kadar çiçeği kaliteli fotoğraf makinesiyle çekildiği zaman size bunu projeksiyon ile öğretmeye çalışıyorlar. Dokunmuyorsun, hissetmiyorsun. Zannedersiniz ki büyük bir çiçek, sonuç hep yanılgı.
Gelelim Serdar ağbimize
Ben televizyon seyretmiyorum, demem. Ama hep uzak duruyorum. Hal böyle olunca yıllar yılı program yapan Serdar Kılıç’ı bu sene tanıdım. Çok heyecanlandım. Trt’de yayınlanan Doğadaki İnsan adlı programın videolarını youtubeden seyretmeye başladım. Bir dağ evi yapıyordu, ziyarete gittim ve gördüm. Belgesellerini izlediğim zaman öyle güzelliklerden bahsediyor ki duygulanıyorum, gözlerim yaşarıyor. Kısa kısa notlar alıyorum. Baştan aşağı okuyunca duygu ve düşüncelerime pozitif bir enerjiyle doluyor. Sonradan öğrendim ki kendisi aynı zamanda motivasyon konuşmacısıymış.
Benim çocukluğum hep dışarıda, sokaklarda geçti. Her şeyle temas içindeydik. Ağaca tırmanıp dut yemek, dağa çıkıp şehrin manzarasını seyretmek, tarlalarda volta atmak vs. ta akşam ezanında eve girerdim. Dışarı çıkmayan arkadaşlarımı ya cezalı ya da hasta olurdu. Şimdi baktığımız zaman evden çıkmayanlara ne denmeli? O zaman göre ya cezalı ya hasta…
Doğaya Dönüş kitabı ise ben daha çok Henry David Thoreau tarzı bekliyordum. Yani niçin doğaya dönüş üzerine denemeler bekliyordum. Kitap, Doğadaki İnsan belgeselini seyredenler için hiç yabancı gelmeyecek. Birçok fotoğraf o belgeselin içerisinden yer edinmiş, o belgeseldeki söylediklerini yazıya dökmüş. Tüm videolarını seyredemedim, kitabı okuduktan sonra sanki hepsini tüm belgeselini izlemiş kadar oldum. Doğada ateş nasıl yakılır, içilebilir su nasıl elde edilir, balık nasıl avlanır, karşılaştığı köylü, doğaseverlerle ilgili anıları, Rüzgar ve Gölge adlı köpeklerinden birçok konuya değiniyor.
Henry David’i kendi zamanına göre Walden gölünde yazdı. Bilenler beni anlayacaktır. Serdar ağbimiz bizden biri, kültürlü, Anadolu insanı hayranı, şimdi ki zamanda yaşıyor ve ülkemizin doğa güzelliklerinden bahsediyor.