Gün geçtikçe büyüyorsun içimde,
Ömrümün orta yerine dikilmiş
Sarmaşık bir gül misali sarıyorsun...
Dolanıyor sevdanın her bir dalı
Aklımın en ücra köşelerine...
Ve ben, sen kimsin bilmesem de
Düşünüyorum işte...
Aklıma batıp, gönlümü kanatan dikenlerini ayıklıyorum bazen,
Yapraklarından reçel yapıp,
Düşlerimi tatlandırıyorum...
Ve ben, neden bilmem ama
Kanıyorum her aklıma düşüşünde...
Neden korkuyorum...
Bilmiyorum...
Ben gülleri severim aslında,
Hele bir de yanımda olacaktın ki,
Taç yapacaktım kırmızı yapraklarından saçlarına...
Neden korkuyorum...
Bilmiyorum...
Yollarına düşme düşüncesi mi korkutuyor beni bu kadar,
Yoksa seni kaybetmek mi...
Bilmiyorum...
Dediğim gibi, aklıma düştüğünden mi kanıyor yüreğim,
Yoksa gözlerinden düşüp, kaybolup gideceğim için mi...
Bilmiyorum...
Nasıl dayandığımı biliyorum sensizliğe bir tek,
Mesela ışıklarım açık uyuyorum,
Karanlıkta suretinle aydınlanmasın diye gece...
En sevdiğim kalemlerimi saklıyorum,
Zincirler vurduğum gönlümün çekmecelerine...
"Seni seviyorum gönlümün gülü" dediğimde duyacakmışsın gibi sanki
Kısık sesle konuşuyorum...
Artık çoğu zamansa, susuyorum...
Ve sen gitme diye,
Ben, kendimden gidiyorum..
Sen bilmesen bile...