Aynı zamanda, Charles Taylor 2008 tarihli A Secular Age (Seküler Çağ) adlı kitabında modernitenin, bazı bakımlardan bir “eksilme hikayesi”, bir deneyim kaybı ya da daralması ve dünyanın “büyüsünün bozulmasını” içerdiğini ve bunun bizi 'ruhsuz uzmanlar”, 'kalpsiz hedonistler” tarafından yönetilen bir bürokrasi ile doruğa ulaşan bir süreçle ve “sıkıcı, rutin, düz, düşüncelerden ziyade kurallar tarafından yönlendirilen bir evrenle baş başa bıraktığını, ateistlerin bir şekilde inananların yaşamı kadar dolu olmayan yoksullaşmış yaşamlar sürdüğünü, aklın kendi kendine yeten gücünün sağlayabileceğinden daha fazlasına “can attıklarını” ve örneğin Dante'nin ya da Bach'ın eserlerinde veya Chartres Katedrali'nde, “Tanrı'nın tecelli ettiği” mucizevi anlara karşı kör ve sağır olduklarını yazarken çoğu insana göre haklıydı.”
Pek çok ateist Taylorı hiç düşünmeden reddedecektir, ancak o da bu konuda tamamen yalnız değildir. İşte milenyumdan bu yana yayımlanan bir yığın kitap daha: Luc Ferry, Man Made God: The Meaning of Life (2002), John Cottingham, On the Meaning of Life (2003), Julian Baggini, What3 Ek AH About? Philosophy and the Meaning of Life (2004) (Bütün Bunlar Ne Anlama Geliyor? Felsefe ve Yaşamın Anlamı), Richard Holloway, Looking in she Distance: The Human Search for Meaning (2004), Roy E. Baumeister, Tbe Cultural Animal: Human Nature, Meaning and Social Life (2005), John E Haught, b Nature Enough? Meaning and Truth in the Age of Science (2006), Terry Eagleton, 7he Meaning of Life (2007) (Yaşamın Anlamı), Owen |. Flanagan, the Really Hard Problem: Meaning in a Material World (2007), Claire Colebrook, Delewze and the Meaning of Life (2010).