Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Cemal Süreya, İlhan Berk, Edip Cansever, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Tevfik Akdağ, Ülkü Tamer İkinci Yeni şiirinin bellibaşlı adlarıdır. Oktay Rifat da şairliğinin ilerleyen dönemlerinde bu akıma bağlı olduğunu göstermiştir. İkinci Yeni akımının önde gelen ve kuramcılarından sayılan şairi Cemal Süreya, seçme denemelerinin toplandığı bu kitapta kendi akımındaki şairler de dahil, edebiyat akımları içine dahil olmuş ya da olmamış şairleri ekseriyetle eleştirel olarak kaleme almış. Yine İkinci Yeni şairi Edip Cansever’in “Dize işlevini yitirdi.” görüşünün tam tersini düşündüğünü kaleme dile getirmiş, Garip şiirinde özellikle Orhan Veli’nin şiirinde “söz ekonomisi” olmadığını söylemiştir. “Ben öteden beri ne zaman Orhan Veli’nin şiirine yaklaşmak, ısınmak istediysem, başaramadım.” demiş Cemal Süreya. Orhan Veli’nin öyküleri dışında herhangi bir şiir kitabını okumuş değilim ama genç yaşta öldüğü için onun krizalit dönemde kalmış olabileceğini düşünüyorum. Nâzım Hikmet’i, “Nâzım Hikmet, Pablo Neruda’ya daha yakındır.” ve “Temelde bir duygu adamıdır.” diyerek tahlil etmiş. Kitapta da en fazla sayfa Nâzım Hikmet ile ilgili yazdığı denemesine verilmiş. Prof. Mehmet Kaplan’la çatışarak, onun söylediği “Bazılarının ileri sürdükleri gibi Nâzım, Türk şiirinde fazla müteessir olmuş değildir.” sözüne karşın yeni şairlerin Nâzım Hikmet’in anlatımından çok yararlandıklarını belirtmiştir. “Soylu bir şair Nâzım Hikmet. Bugüne kadar erimeden gelmiş bir şair. Sağlığın güneş şarkısı diyorum ona. Dadal’ın aslan şarkısı. Yüreğin ve cesaretin aslan şarkısı. Her genç şairin ondan öğreneceği var.” - Cemal Süreya “Kendini Çevirten Şiir” başlıklı yazısında şiirin başka bir dile çevrilemeyeceği kanısına katıldığını dile getirmiş. Ben de aynı kanıdayım. Güzel bir şiir çevrilirken öbür dilde başka bir dil yazılmasına zorluyor çevireni. Tabiki mensur metinlerde bu böyle değildir. Cemal Süreya, “Çevirenin bir işlevi de bir ülkede türlü nedenlerla yasaklanmış düşüncelerin başka bir ülkeye akarak yaşama olanağı bulmasını sağlamasıdır.” demiş. Yani yapıt çevrilmekle korunmuş oluyor. Roman, öykü, deneme gibi eserlerin çevrilmesine, şiirin çevrilmesine ne kadar negatif bakıyorsam o kadar pozitif bakıyorum. Cemal Süreya, İlhan Berk’in “Kamichi” adlı şiirin çevirisine orijinalinden “ayrı bir şiir” olduğu yorumunu yapmıştır. Ama bütün bunların ötesinde Kamichi çok güzel bir şiir olup çıktı. Can Yücel şiirine “İroniye dayanan bir şiir onunki”, Salah Birsel’e “İroni taşkınlığı, bencilleşerek yapmacıklar içinde dönmeye, yalnız kendisiyle açıklayabileceğimiz arabeskler meydana getirmeye başlar.” demiştir. “Bence bir şiir, konuşma dilinden çok uzaklaşmamalıdır. Konuşma dilinin çevresinde dönmeli, alacağı şeyleri oradan almalıdır.” demiş. Doğru. Ben bugün Nilgün Marmara’nın şiirinde bir parıltı görmüyorum. İmgelerin sıklığı onun şiirini anlaşılmaz bir hâle sokuyor. Türkçe Bilenin İşi Rast Gider, şiir okuyanların ve hatta şiir yazanların geçmişteki şairler hakkında izlenim sahibi olması için kılavuzluk edebilecek bir başucu kitabı.
Türkçe Bilenin İşi Rast Gider
Türkçe Bilenin İşi Rast GiderCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 2018389 okunma
··
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.