Gönderi

179 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
not defterleri üzerinden genç Mustafa Kemal'e bakmak
yazarların, şairlerin, ressamların, oyuncuların, politikacıların, askerlerin (rütbeli/rütbesiz).. okudukları kitapların yanına düştükleri notlar, defterlerine yazdıkları notlar, günlükleri farklı nedenlerden önemlidir.. örneğin yukarıda sayılan bu yazma eylemlerini yapan kişi bürünmeye çalıştığı, kendisine çevresindekilere göstermeye çalıştığı kalıptan ister istemez daha bağımsızdır.. o; elindeki kalemle, önündeki kağıtlara, aklındakileri, kendisini belki de gösterdiği/göstermeye çalıştığı şekilden daha yumuşak daha şeffaf aktarır.. kendisinin belki de bu şekilde yazdıklarını ilerleyen zamanda okuyan okuyucu kendisi adına daha farklı açılardan bakarak kendisi hakkında daha özgün, daha yeni şeyler düşünebilir, -kendince- keşfedebilir.. bunların yanında not defterleri, günlüklerin başka bir önemi daha vardır; o da günlüklerin, not defterlerinin tarih bilimindeki çalışmalar sırasında birincil kaynak sayılmasıdır. tarih bilimi bu yüzden bu tarz notlara ve günlüklere ayrı bir önem verir.. ülkemizde de zamanında yaşamış türk yazarların, şairlerin, politikacıların.. yazdıkları not defterlerinin, günlüklerinin derlenmiş/tıpkı basım halinde yayımlanmış kitapları vardır.. peki, şu an içinde yaşadığımız ülkeyi işgallerde içerideki ve dışarıdaki düşmanlara, hainlere karşı koruyan onu kurtarmak için en ön sırada mücadele veren, verdiği bu mücadele sonrası düşünceleri, eylemleri, devrimleri ile bu topraklar üzerinde cumhuriyet rejimi temelli yeni bir türk devleti kuran
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün zamanında tuttuğu not defteri/defterleri var mıdır? vardır. peki Mustafa Kemal Atatürk'ün tuttuğu bu not defteri/defterleri tıpkı basım şeklinde yayımlanmış mıdır? evet, yayımlanmıştır. işte bu hakkında inceleme yazdığım kitap da Mustafa Kemal Atatürk'ün tıpkı basım şeklinde yayımlanmış not defterini içeren bir kitaptır.. okumuş olup da hakkında inceleme yazdığım bu not defterinin Mustafa Kemal tarafından yazıldığı dönem/yıl; Mustafa Kemal'in harp akademisine gittiği dönemlerdir, sene de 1903-1904tür.. harp akademisinde subaylık eğitimi gördüğü sırada Mustafa Kemal'in notlarını yazdığı bu defter 8.5 x 14 cm boyutlarında, siyah bez ciltli, çizgili sayfalara sahip küçük bir cep defteridir.. defter Mustafa Kemal'in sayfalarına yazdıkları konular özelinde okuyucusuna birçok konuda fikir verir. (bence..) 1894 yılından beri on yıldır askeri okullarla bağı olan Mustafa Kemal'in notlarını yazdığı zaman (1903-1904) onun askeri okullardaki artık son dönemleridir.. Mustafa Kemal'in bu not defterine baktığımızda onun normal, sıradan, rutin bir insan olarak son zamanlarını yaşadığını görürüz. (bence..) şimdi aynı not defterinden bu dediğimi destekleyen Mustafa Kemal'in yazdığı notlar üzerinden ilerleyelim.. not defterinin hemen ilk sayfasında Mustafa Kemal'in yazdığı şu şarkı merhaba der okuyucusuna; 'cevher-i (öz) ruhumsun sen ey melek hüsnünün (güzel) meclûbuyum (tutkun) şâh-ı felek çok değil, bir kalbi meshûr (büyülenmiş) eylemek..' (s.7) devamında Mustafa Kemal not defterine vodina hakkında (vodina hükümet binasının özellikleri, vodina karakolu, vodina çarşısında satılan ürünlerin fiyatları..) notlar yazmıştır.. (s. 10-13) muhtemelen Mustafa Kemal harp akademisinde eğitim görürken dönem arasında selanike gittiği sırada selanik-manastır arasında yer alan vodinaya annesinin akrabalarını ziyaret etmek için gitmiştir. zira Mustafa Kemal'in annesi zübeyde hanımın ailesinin kökeni vodinadaki sarıgöl köyüne dayanır.. not defterinin ilerleyen sayfalarına Mustafa Kemal üç tane daha şarkının sözlerini yazmıştır; #258553243 , #258553422 , #258553523 not defterindeki bu şarkı sözlerinin hemen altına Mustafa Kemal şu notu yazmıştır; #258554619 bu hüzünlü notun altına da Mustafa Kemal namık kemalin şu murabbasını yazmıştır; Değişmez fen mi vardır müstekarr (yerleşilen yer) eşyâ mı kalmıştır Delil-i sâbit olmuş bende bir da’va mı kalmıştır Deme insana ma’lûm olmadık mânâ kalmıştır. Eğer mechûl ararsan her işin encâmı (nihayet) kalmıştır. Sipihrin (talih) bahtını ikbâlini (mutlu olma) hep pây-i (ayak) mâl ettim. Hamiyet (millî onur) mesleğinde terk-i evlâdü iyâl (çoluk çocuk) ettim. Cânımdan muazzezken (değerli) vatandan infisâl (ayrılma) ettim. Sebât-ı (sözünde durma) arıza hâil (engel) bir denî (alçak) dünya mı kalmıştır. Meyi (şarap) görmedim ömrümde bir inkâr eden mezhep Fenâdır bir fenâ dünyada bir intâc-ı (sonuç verme) her matlûp (istenilen, aranılan şey) Firâkı (ayrılık) cismi ya’ni kadr (değer, itibar)u namusumla gördüm hep Cihânın bir silâhından bana bir pervâ (korku) mı kalmıştır. Musırrım (ısrar eden, direnen) sabitim ta cân verince halka hizmette. Fedakârın kalır eskâr-ı daim kalb-i millette Denir bir gün gelir de sâye-i feyz-i hamiyette (hamiyet feyzinin sayesi) Kemal’in seng-i kabri (mezar taşı) kalmadıysa nâmı kalmıştır. (s.20) Mustafa Kemal namık kemalin bu murabbasının altına da 15-16 mart 1904 tarihli iç dünyasını, duygularını yansıtan şu üç notu yazmıştır; #258556056 , #258556710 Mustafa Kemal bu notların da hemen altına şu notu yazmıştır; 'aynı yerde yaşadığım ve onlarla aynı hissi ve fikri paylaştığımdan dolayı haklarında kalbi muhabbetler beslediğim arkadaşlarımla mümkün olduğu kadar karşılıklı sevgiyi sürdürmeyi arzu ettiğim gibi aradaki uzaklıktan dolayı yüzlerini göremediğim, sözlerini işitmek güzelliğinden mahrum bulunduğum kardeşlerimle de her türlü engellere rağmen mektuplaşmamız birbirlerimize karşı duyduğumuz bu muhabbetin bir sonucudur. Bana göre kardeşlik bağı, altından yapılmış kutsal bir bağdır.' manevi, duygusal olarak zor günler geçirip bunu notlarına yansıtan Mustafa Kemal yukarıdaki notları yazdıktan dört gün sonra da not defterine şunları yazmıştır; #258557612 23 yaşındaki harp akademisi öğrencisi Mustafa Kemal manevi, duygusal, maddi olarak sıkıntı çekmektedir.. peki Mustafa Kemal'in not defterine yazdığı notlar hep bu yukarıda yazdığım minval üzerine midir? hayır, değildir. örneğin Mustafa Kemal not defterine 1904te başlayan rus-japon savaşı hakkında notlar da yazmıştır. (rus donanmasının, japon donanmasının gücü, bu iki ordunun sahip olduğu kuvvetlerin miktarı..) Mustafa Kemal not defterine vladivostok ilinin haritasını da çizmiştir. bu 1904te başlayan rus-japon savaşı hakkında Mustafa Kemal not defterine 20 mayıs 1904te şunları yazmıştır; #258558492 Mustafa Kemal defterine yazdığı bu öngörü notunda da haklı çıkmıştır. zira Mustafa Kemal'in bu notu yazmasından bir sene sonra japonlar vladivostoka yardım götürmek için yola çıkan rus donanmasını yenilgiye uğratmış, bu yenilgi sonunda da rus çarı yenilgiyi kabul edip japonlara barış teklif etmiştir. (bkz. 1904-1905 rus-japon savaşı) Mustafa Kemal not defterine 1899-1902 yılları arasındaki ingiltere ve güney afrikadaki devletler arasında gerçekleşen savaşa ait yazılar da yazmıştır. 1902-1904 yılları arasında harp akademisine giden Mustafa Kemal bu yıllarda yukarıda da dediğim gibi, normal, sıradan, rutin bir insan olarak yaşamıştır.. sevmiştir, sevilmiştir/sevilmemiştir, maddi-manevi sıkıntılar yaşamıştır.. sıla aile özlemi çekmiştir.. belki kardeşini hatırlamış, üzülmüştür.. Mustafa Kemal harp akademisine 1902 yılında başlamıştır, Mustafa Kemal harp akademisine başlamadan, istanbula gelmeden bir yıl önce, (1901 yılında) çok sevdiği naciye adlı kardeşi ölmüştür.. (bkz. naciye ve Mustafa Kemal arasındaki bağ; #242274504 , #221090550 ) bu yıllarda kah tek başına kah arkadaşlarıyla zeuve birahanesine, con paşanın lokantasına, tepebaşı, taksim bahçelerine, kristal gazinosuna gitmiştir.. bazen mutluluktan bazen üzüntüden, sıkıntıdan bira, viski, rakı içmiştir.. gençlik çağlarının pervasızlığıyla adalara gitmiş, son vapuru kaçırmış büyükadada çamlar altında sabahlayıp ertesi günün ilk vapurunu beklemiştir. harp akademisindeki öğretmenlerine lakaplar takmış, arkadaşları ile şakalaşmış, ders aralarında sandalye ile dans edip öğrendiği dansları pekiştirmiştir. ( #242265860 ) peki yaptığı bu eylemler ile Mustafa Kemal kendini uçarılığa kaptırıp derslerini aksatmış mıdır? hayır, aksatmamıştır. 1899 yılında harp okuluna başlayan Mustafa Kemal şöyle der; 'birinci sınıfta gençlik hayallerine tutuldum. dersleri ihmal ettim. senenin nasıl geçtiğinin farkında olmadım. ancak dersler kesilince kitaplara sarıldım.' yıl 1903tür. Mustafa Kemal artık istanbulun, istanbul hayatının yabancısı değildir. o 1899da dersini almıştır ya da istanbul ona dersini vermiştir. olayın ciddiyetine varıp 1900 yılında kitaplara, derslere sarılan Mustafa Kemal harp akademisi sonuna kadar aynı disiplinle derslerini çalışmıştır. Mustafa Kemal'in harp akademisindeki birinci sınıf ders notları şu şekildedir: coğrafya-yı sevkü’l-ceyş 32, talimgah-ı hafife tatbikatı 41, fenn-i esliha nazariyatı 38, tarih-i fenn-i harp 35, fransızca 36, mübahis-i riyaziye 43, talim nazariyatı 45, kitabet-i askeriye 39, tabiye nazariyatı 33, muharebat-ı meşhure münakaşası 32, almanca veya rusça 33, mufassal topografya 34, istikşafat-ı askeriye 18, talim ameliyatı 20. (Mustafa Kemal 42 kişiden oluşan akademi birinci sınıfında, toplamı 580 olan ders notlarından 479 not alıp sınıfında sekizinci olmuştur.) Mustafa Kemal'in harp akademisindeki ikinci sınıf ders notları ise şu şekildedir: topçuluk ve topçu tabyası 45, muharebat-ı meşhure münakaşası 38, coğrafya-yı sevkü’l-ceyş 45, istihkamat-ı cesime 35, tabiye tatbikatı 36, ecnebi ordu teşkilatı 43, tabakatü’l-arz 39, fransızca 38, talim nazariyatı 43, mübahis-i riyaziye 45, almanca veya rusça 42, istikşafat-ı askeriye 16, talim ameliyatı 20. (Mustafa Kemal 40 kişiden oluşan akademi ikinci sınıfında toplam 480 puan alıp sınıfında altıncı olmuştur.) o dönemde harp akademisinde çok iyi derecede başarı sağlayanlara kurmay, iyi derecede başarı sağlayanlara mümtaz unvanı veriliyordu. harp akademisi 57. döneminde 37 mezun vermiştir. bunların 13 tanesi kurmay unvanı alarak, 27 tanesi de mümtaz unvanı alarak mezun olmuştur.. (dikkatli okuyuculara; evet, 27+13=40 yapıyor ancak 37 mezun var.. üç kişinin süleyman şevket, ohrili kemal ve şevkinin kurmaylığı sonrasında geri alındığı için arada 3 kişilik açık çıkıyor..) (Mustafa Kemal 57. dönem harp akademisi mezunları arasındaki 13 kurmay unvanlı kişi içerisindedir. bu 13 kişi içerisinde de beşinci sıradadır.) Mustafa Kemal harp akademisinden mezun olunca genelde mezunların kurmay stajı için gönderildiği selanikteki 3. orduya gönderilmesini bekler.. lakin işler hiç de onun istediği gibi gitmez. Mustafa Kemal 1922de yayınlanan anılarında harp akademisi ilk yılına dair şunları söyler; ' erkan-ı harp sınıflarına geçtik. mutad olan derslere çok iyi çalışıyordum. bunların fevkinde olarak bende ve bazı arkadaşlarda yeni fikirler peyda oldu. memleketin idaresinde ve siyasetinde fenalıklar olduğunu keşfetmeye başladık.' işte yukarıdaki cümleleri kuran Mustafa Kemal bu dönemde el yazısıyla ile gazete çıkarıp alt sınıflardaki öğrencilere dağıtmaya başlar, bir gün gazeteyi yazarken harp okulu müdürü ali rıza paşaya yakalanır.. ali rıza paşa durumu görmezden gelir.. Mustafa Kemal mezun olduktan sonra atamalarını beklediği sırada da bu teşkilatlanma işine devam eder, bunun için arkadaşlarıyla bir ev kiralar. kiraladıkları bu evde yanlarında birisi kalmak ister, kabul ederler. bu kişi sarayın jurnalcisi fethidir. fethi Mustafa Kemal'i ve arkadaşlarını saraya jurnaller, Mustafa Kemal tutuklanıp bekirağa bölüğüne götürülür, yaklaşık iki ay hapsedilir, sorgulanır.. sonunda serbest bırakılır.. ancak Mustafa Kemal teşkilat kurma olasılığının olduğu yere kolayca ulaşamayacağı bir yere atanır.. onun ilk görevi dahi sürgündür. Mustafa Kemal şama, 5. orduya atanır.. Mustafa Kemal'in tutuklandığını öğrenen annesi zübeyde hanım apar topar selanikten istanbula gelir.. Mustafa Kemal devamında yaşananları şu şekilde anlatır; 'abdülhamit devrinde idi. 1320 (1905) tarihinde mektepten henüz kurmay yüzbaşı olarak çıkmıştım. hayata ilk adımı atıyordum. fakat bu adım hayata değil, zindana rastladı. gerçekten bir gün beni aldılar ve baskı idaresinin zindanlarına koydular. orada aylarca kaldım. annemin, bundan ancak hapisten çıktıktan sonra haberi olabildi. ve derhal beni görmeye koştu. istanbula geldi. fakat orada kendisiyle ancak üç beş gün görüşebildim. çünkü tekrar baskı idaresinin casusları, cellatları ikametgahımızı sarmış ve beni alıp götürmüşlerdi. annem ağlayarak arkamdan takip ediyordu. ben, sürgün yerime götürecek olan vapura bindirilirken benimle görüşmesi engellenen annem göz yaşlarıyla sirkeci rıhtımında acılar ve kederler içinde bırakılmış bulunuyordu. sürgün yerinde geçirdiğim tehlikeler onun hayatının acılar ve göz yaşları içinde geçmesine sebep olmuştur.' işte Mustafa Kemal bu şekilde 1905 yılında istanbuldan vapurla ayrılıp izmir, beyrut üzerinden oradan da trenle şama gider.. geride onun içinde olduğu vapuru izleyen gözü yaşlı annesini bırakarak.. peki 1905 sonrası Mustafa Kemal istanbula 1919a kadar geldi mi? evet geldi. 1905-1919 arası Mustafa Kemal: 1905 - Mustafa Kemal kurmay stajı için şamdaki 5. orduya gitti. 1907 - Mustafa Kemal 3, ordudaki görevi için manastıra gitti. 9 nisan 1909 - Mustafa Kemal 31 mart isyanını bastırmak için hareket ordusuyla istanbula geldi. 6 mayıs 1909 - Mustafa Kemal selanike döndü. 1910 - Mustafa Kemal picardie manevralarını izlemek için fransaya gitti. 1911- Mustafa Kemal harbiye nazırı mahmut şevket paşanın yanında arnavutluk isynını bastıracak orduyu yönetmek için arnavutluka gitti. 27 eylül 1911 - Mustafa Kemal genelkurmayda çalışmak için istanbula geldi. 15 ekim 1911 Mustafa Kemal italyanların işgal ettiği trablusgarbı savunmak için istanbuldan ayrıldı. 21 kasım 1912 - Mustafa Kemal bahri sefid kuvayi mürettebesi komutanlığı harekat şubesi müdürlüğüne atandı. 27 ekim 1913 - Mustafa Kemal sofya ataşemiliterliğine atandı. 20 ocak 1915 - Mustafa Kemal tekirdağda bulunan 19. tümen komutanlığına atandı. (istanbula gelip oradan tekirdağa, oradan da çanakkaleye geçti.) 27 ocak 1916 - Mustafa Kemal karargahı edirnede olan 16. ordu komutanlığına atandı. 11 mart 1916 - rusların doğu anadoluya saldırması üzerine edirnedeki 16. ordu komutanlığı diyarbakır merkezli doğu cephesine kaydırıldı. Mustafa Kemal de buraya gitti. 15 ağustos 1917 - Mustafa Kemal 7. orduya atandı. halepe gitti. aralık 1917 - Mustafa Kemal istanbula gelip veliaht vahdettinle almanya seyahatine çıktı. mayıs/ağustos 1918 - Mustafa Kemal böbrek rahatsızlığı tedavisi için viyana, karlsbada gitti. (dönüşünde) ağustos 1918 - Mustafa Kemal yeniden 7. orduya atandı, halepe gitti. 13 kasım 1918 - Mustafa Kemal birinci dünya savaşının sona ermesi üzerine istanbula geldi. 16 mayıs 1919 - Mustafa Kemal 1905te annesini gözleri yaşlı bıraktığı iskeleden bandırma vapuruna binip istanbuldan ayrıldı. 1 temmuz 1927 / 30 eylül 1927 - Mustafa Kemal vatanı düşman işgalinden kurtardıktan sonra zamanında kendisini asi ilan edenlerin, anadolu dağlarında çürümeli diyenlerin, adına idam fermanları çıkaranların, rütbelerini sökenlerin, işgalcilerle işbirliği yapanların, ona sayısız iftira edenlerin olduğu istanbula gazi, devlet kurucusu, cumhurbaşkanı, başkomutan, halaskar, münci sıfatlarını hak ederek üzerinde taşır olarak geldi. Mustafa Kemal'in hakkında inceleme yazdığım bu not defterlerine notlarını yazdığı dönem (1903-1904) sonrası Mustafa Kemal sıradan insan hayatına veda etmiştir. bu dönem sonrası Mustafa Kemal'in hayatı savaş sahalarında geçmiştir.. 1905 sonrası Mustafa Kemal'in düşünceleri, sıkıntıları, uğraşı bireysel olmaktan ziyade çok sevdiği (canından çok sevdiği) türk milleti özelinde olmuştur. o henüz cumhuriyet ilan edilmemişken 1923 yılı başında şöyle der; #257374494 Mustafa Kemal not defterine 15 mart 1904te şu notu yazmıştır; 'çünkü şen, sevinçli bir hâldeyim. şimdi takdir etmek isterim ki hayattaki saadet, hayatı şenlik zamanı suretinde anlamaya bağlıdır. bu genel bakış olmasa bile benim için takibi lazımdır. çünkü bu bakış tarzı feylesofça olmadıkça nefsimdeki geri kalan iniltili hayatımı bir an sevinçli görmek mümkün olmaz.' peki Mustafa Kemal bu düşüncesini muhafaza etmiş midir? evet, etmiştir. bakın Mustafa Kemal 1937de ne diyor; 'vaktiyle kitaplar karıştırdım. hayat hakkında filozofların ne dediklerini anlamak istedim. bir kısmı her şeyi kara görüyordu. ''madem ki hiçiz ve sıfıra varacağız, dünyadaki muvakkat ömür esnasında neşe ve saadete yer bulunmaz.'' diyorlardı. başka kitaplar okudum, bunları daha akıllı adamlar yazmışlardı. diyorlardı ki; ''madem ki sonu nasıl olsa sıfırdır, bari yaşadığımız müddetçe şen ve şatır olalım.'' ben kendi karakterim itibariyle ikinci hayat telakkisini tercih ediyorum, fakat şu kayıtlar içerisinde; bütün insanlığın vasfını kendi kayıtları içerisinde gören adamlar bedbahttırlar. besbelli ki o adam fert sıfatıyla mahvolacaktır. herhangi bir şahsın yaşadıkça memnun ve mesut olması için lazım gelen şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. makul bir adam ancak bu suretle hareket edebilir. hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, saadeti için çalışmakta bulunabilir. bir insan böyle hareket ederken 'benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi?' diye bile düşünmemelidir. hatta en mesut olanlar hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır.' ve yine Mustafa Kemal salih bozoka 1914te gönderdiği bir mektupta salih bozoka şunları yazar; #242911672 , #223032030 1899 yılında ömer nacinin de etkisiyle şiir ve edebiyata yönelen Mustafa Kemal kitabet öğretmeninin 'şiir ve edebiyat seni askerlikten uzak tutar.' uyarısıyla şiir ve edebiyata olan meylini kısıtlar.. 1902-1904 arası duygusal ilişkilerden aradığını bulamayan Mustafa Kemal gönül işlerini de kısıtlar. 1904te not defterine 'bana göre kardeşlik bağı altından yapılmış kutsal bir bağdır.' diye yazan Mustafa Kemal 1915te de, 'insanın sevdikleriyle inandıkları için ölüme yürümesi ne hoş.' diyecektir. Mustafa Kemal'in 1914te madam corinne'e yazdığı mektupta şu dedikleri de yukarıda düşündüklerimi onaylar niteliktedir; #203460510 Mustafa Kemal hakkında inceleme yazdığım bu not defterine napolyon hakkında da şunları yazmıştır; #258557788 Mustafa Kemal'in bu notu harp akademisinde napolyon bonapart ve frederik savaşlarını anlatan kurmay binbaşı refik beyin dediğinden, derste anlattığından hareketle yazdığını düşünmüyorum. zira Mustafa Kemal napolyon hakkında yazılmış bir kitabı farklı zamanlarda defalarca okumuştur (halepte, istanbul maçkada..) Mustafa Kemal bu kitapta napolyonun askeri manevralarını yanına yazdığı notlarla övmüş, onun yaptığı askeri manevralar ile kendisinin yaptıklarını kıyaslamış, napolyonun kazandığı zaferi anlatan bölümün yanına, ah orada olmayı nasıl isterdim yazmıştır. bkz; i.hizliresim.com/oed8aa4.png , i.hizliresim.com/5vjrn1x.png , i.hizliresim.com/8anumk8.png , i.hizliresim.com/9x84z0n.png , i.hizliresim.com/e3qyl8n.png , i.hizliresim.com/efvxczs.png , i.hizliresim.com/quchuqa.png , i.hizliresim.com/cios8bc.png , i.hizliresim.com/q82qpjt.png , i.hizliresim.com/knji7m3.png , i.hizliresim.com/sm2bold.png , i.hizliresim.com/kd3jj4n.png , i.hizliresim.com/ahcfvcx.png , i.hizliresim.com/mb9rv54.png , i.hizliresim.com/t5c7tsx.png , i.hizliresim.com/gi5mlw4.png , i.hizliresim.com/1dm004u.png , i.hizliresim.com/m7tof44.png , i.hizliresim.com/q9h4f4g.png , i.hizliresim.com/jhjdlr5.png ve büyük taarruz sırasında esir olarak yakalanan trikopis kendisine getirildiğinde trikopise, 'üzülmeyin generalim. askerlikte yenilmek de vardır. napolyon da savaşı kaybetmiş, tutsak olmuştu..' diyen de yine Mustafa Kemal'dir. bu arada Mustafa Kemal'in 1905te vapura binip güney istikametinde şama gittiği, 1919da vapura binip kuzey istikametinde samsuna gittiği sarayburnu iskelesine 1926da Mustafa Kemal'in heykeli dikilir. youtu.be/mWbqDx4dX6g?si=... 1 temmuz 1927 / 30 eylül 1927 tarihleri arasındaki istanbul ziyareti için Mustafa Kemal ankara - izmit - istanbul rotasını tercih etmiştir.. 20 kasım 1938de Mustafa Kemal'in aziz naaşı dolmabahçeden ankaraya taşınırken de yine aynı rota) istanbul - sarayburnu - izmit - ankara rotası takip edilmiştir. #241282813 , #241283041 daha fazlası için; #241380700 sarayburnu arkasındaki gülhane parkı da Mustafa Kemal'e yabancı değildir. Mustafa Kemal 1928deki harf devrimini ilk kez burada açıklamış, başöğretmen olmuştur. bugünden on yıl sonra da Mustafa Kemal aynı parktan bu kez başbuğ olarak sonsuzluğa uğurlanmıştır. Mustafa Kemal 1928de gülhane parkında yazı tahtasının gelmesini beklerken; sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uplo... on yıl Mustafa Kemal'in cenaze korteji gülhane parkından geçerken; static.nadirkitap.com/fotograf/562041... bu uygulamada bugüne dek -maalesef- az okunan ama uygulama kullanıcılarınca daha fazla okunmasını istediğim konulara dikkat çekmek için kitap incelemesi yazmıştım.. bu incelemeyi de bu düşüncemden hareketle yazıyorum.. Mustafa Kemal hakkında yazılanlar kadar Mustafa Kemal'in yazdıklarının da okunmasını isterim.. Mustafa Kemal'in yazdıklarından hareketle onun adına, onun hakkında düşünülenlerin/düşünüleceklerin daha sağlıklı olmasını isterim.. Mustafa Kemal'in yazdıkları üzerinden insanların onun hakkında daha özgün, daha farklı düşünmelerini isterim.. (bu cilt özelinde) Mustafa Kemal'in gençliğini nasıl yaşadığını, geçirdiğini bu süreçte akademik, düşünsel olarak fikirlerini ne denli perçinlediğini, mücadelesine daha sıkı sarıldığını -özellikle gençlerin- görmelerini isterim.. Mustafa Kemal'in hayatının kırılma dönemi olan bu dönemde nasıl pes etmediğini, bu genç yaşında zorluklara göğüs gerdiğini insanların görmelerini, onun türk milleti için ne fedakarlıklarda bulunduğunu insanların bilmelerini isterim.. bu konular özelinde burada 1 -yazıyla bir- uygulama kullanıcısına bile dokunursam kendimi mutlu hissederim.. Mustafa Kemal'i, Gazi Mustafa Kemal'i, Mustafa Kemal Atatürk'ü sözlü yazılı anlatırken hep ne desem ne yazsam eksik olur diye düşünüyorum, hissediyorum.. bazen bu düşüncem/hissim sebepli onun özelinde anlatmak istediğim konudan sapıp onun özelinde başka konuları anlatırken/yazarken buluyorum kendimi.. belki bunu yukarıda yazdıklarımda da yapmışımdır, bilmiyorum.. bunu yapmışsam -yazdıklarımı buraya kadar okuyan varsa- bu yaptığım özelinde şöyle düşünebilir; 'hangi seven sevdiğini karşı tarafa kendi düşündüğü kadar güçlü, düzenli anlatabilmiş ki?' (= yukarıda anlatmaya çalıştığım konular birçok kitapta bölüm bölüm anlatılıyor.. bunlardan bazıları;
Askeri Öğrenci Mustafa Kemal'in Notları
Askeri Öğrenci Mustafa Kemal'in Notları
,
Sınıf Arkadaşım Atatürk - 1
Sınıf Arkadaşım Atatürk - 1
,
Atatürk’ün Ailesi
Atatürk’ün Ailesi
,
Benim Ailem
Benim Ailem
,
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i Anlamak
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i Anlamak
,
Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor
Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor
,
Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar
Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar
bu arada hatırlatayım Mustafa Kemal'in 34 adet not defteri genelkurmay askeri tarih ve stratejik etüt başkanlığı tarafından 12 cilt olarak yayınlandı.. bu benim adına inceleme yazdığım Mustafa Kemal'in not defterleri 2. cilt dışında 11 adet daha kitap var;
Atatürk'ün Not Defterleri - 1. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 1. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 2. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 2. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 3. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 3. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 4. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 4. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 5. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 5. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 6. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 6. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 7. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 7. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 8. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 8. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 9. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 9. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 10. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 10. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 11. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 11. Cilt
,
Atatürk'ün Not Defterleri - 12. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 12. Cilt
bu incelemeyi biraz da bu diğer ciltlere uygulama kullanıcılarının dikkatini çekmek, merakını yöneltmek üzere yazdım.. diğer ciltlerde de Mustafa Kemal'in askeri, politik, toplumsal vb. konularda yazdığı -bence- ilginç, önemli, şaşırtıcı notları var.. bu adına inceleme yazdığım cilt 2 ve diğer 11 ciltin pdf versiyonları şu ileti içerisinde yer alan linkte bulunuyor.. #231979271 isteyen, dileyen, merak eden bakabilir.. madem ki konu Mustafa Kemal'in not defterleri o halde bu incelemeye son vermeye şu şekilde başlayayım.. görsellerde yer alan notlar bu incelemeyi oluşturmak için yazdığım notlar; i.hizliresim.com/6nfbazg.jpeg , i.hizliresim.com/l7nc8aw.jpeg , i.hizliresim.com/9vmcxfe.jpeg , i.hizliresim.com/3t7b83k.jpeg , i.hizliresim.com/4tmn8dn.jpeg , i.hizliresim.com/mqe31sf.jpeg şu görseller de yukarıda anlattıklarımı yapan, yaşayan, not defterine o notları yazan Mustafa Kemal'in o zamanlara ait fotoğrafları; isteataturk.com/gorseller/15355... , isteataturk.com/gorseller/15074... , isteataturk.com/gorseller/15355... , isteataturk.com/gorseller/15766... aşağıdaki linklerde yer alan şarkı da Mustafa Kemal'in not defterine yazdığı şu şarkı sözünün ( #258553243 ) seslendirilmiş hali; kadın sanatçı tarafından seslendirilmiş hali; youtu.be/rrgeKh_mLEA?si=... erkek sanatçı tarafından seslendirilmiş hali; youtu.be/05FSLQZ-Oo4?si=... kitabın okuyucusuna, okuyucularına şimdiden iyi okumalar dilerim.. ya da kitabın görece en son güncel okuması tarafımca yapılıp hakkında gerekli yazı da yazıldı. okuyana/okuyacaklara şimdiden hayırlı olsun. (=
Atatürk'ün Not Defterleri - 2. Cilt
Atatürk'ün Not Defterleri - 2. CiltGenelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı - ATESE · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı · 01 okunma
··
1.316 görüntüleme
Nida okurunun profil resmi
incelemeleri sonunu görmek için de okuyorum desem haksızlık etmiş olmam di miii? +sonsuz bilgi... çok şükür bugün de bilgilendik :) bu arada ben inceleme yazmak isteyip önce kağıda aktardığımda o kadar çirkin bir görüntü çıkıyor ki meydana :D sizin tuttuğunuz notlar çok nizamlı ve çok güzel görünüyordu. emeğinize cânı gönülden sağlık..
Grekov Kafkayevski okurunun profil resmi
elbette haksızlık etmiş olmazsınız.. zira sizinle şu inceleme yorumlarında ( #232523278 ) yazacağım diğer incelemelerin sonunu nasıl getireceğim konusunda anlaşmıştık.. inceleme sonunu, inceleme sonunda yazılanları görme isteğiniz = bi' nevi benim sizinle bu konu özelinde anlaşmamı denetleme.. (= heeĞ bu arada ben heB bu sözüme sadıG kaldım.. (= bkz; #234533495 , #236599408 , #241380700 , #242517862 , #244011925 , #250017182 , #251282169 ve bu incelemenin sonu.. (= ama bence inceleme sonlarına sizin sayenizde eklediğim bu yazı inceleme sonlarına yakıştı da.. (= (= inceleme yazmak istediğiniz için öncelikle kağıda aktardığınız notlar hakkında çirkin bir görüntü çıkıyor demişsiniz, oysa çirkinlik görecelidir, haydi diyelim ki yazdığınız notlar genel itibariyle kaotik bir görünüm sergiliyor, oysa gören göz için kaosta da bir düzen vardır (-ama- göreceli) (= tuttuğum notlar özelinde dediğiniz olumlu cümleler için teşekkürler.. (oysa dümdüz yazmıştım.. (= -bunun üzerine siz de bana 'ben de öylesine demiştim zaten..' diyebilirsiniz..- (= ) son olarak burada inceleme yazma özelinde harcadığım emek hiç önemli değil.. zira amacım konu özelinde yazdıklarımın buradaki uygulama kullanıcılarınca olabildiğince çok okunması.. sanırım buna da sizden hareketle görece ulaşmış bulunuyorum.. yani? yani, esas ben size yazdıklarımı sonuna kadar okuma emeğine katlandığınız için teşekkür ederim.. 🙌🙋‍♂️🙂
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.