Superman tüm mevsimler görüşlerimBugün sizlere çizgi roman sektöründe çoktan bir klasik olmuş benim ise henüz okuma şansı bulduğum superman all seasons veya dilimizdeki ismiyle süpermen tüm mevsimler çizgi romanından bahsetmek istiyorum, çizgi romanımız 1998 yılında unutulmaz ikili jeph loeb ve tim sale işbirliğiyle çıkmış,ülkemizde de @arkabahcecomics 2001 veya 2002 yılında(kitabın üzerinde net bir tarih yazmıyor, internetten edindiğim bilgiler ışığında bir tahminde bulunmaya çalıştım net biliyorsanız yorumlara yazabilirsiniz)bu çizgi romanı önce 4 adet olacak şekilde fasikül formatında sonrasında da görselini gördüğünüz şekilde tek cilt halinde basmıştır, kitap çok eski olduğu için maalesef baskısı yok ben ankara'ya gittiğimde @devrialemsahaf tan almıştım ikinci el çok fahiş olmayan bir fiyata bulursanız kaçırmayın, devri alem sahafa da baskısı bulunmayan bir ürünü makul fiyata sağladıkları için teşekkür ederim.Çizgi roman hakkında yeterince bilgi verdiğimi düşünüyorum yavaştan fikirlerime geçebiliriz.
-Hikayemiz adında da geçtiği üzere çelik adamımızın yaşadığı 4 mevsimi flashbackler ile harmanlayarak 4 ayrı karakterin perspektifinden anlatıyor. İlk hikayemiz ilkbahar Jonathan Kent'in gözünden bize aktarılıyor, bu kısım kış hikayesiyle birlikte benim favorim oldu abimizin clark'ı tüm anormalliklerine rağmen sıradan bir gençmişcesine nasıl titizlikle yetiştirdiğini, ergenlikten itibaren oğluyla bağını koparmadan sağlam bir baba oğul dengesi kurduğunu okumak benim içimi ısıttı bu kısımlarda gerçekten çok huzurlu hissettim ve ilk hikaye olduğu için çizgi roman beni direk içine çekti.
-İkinci hikaye yani yaz lois lane'in gözünden anlatılıyor bu kısımda jeph abimiz lois'in üzerinden clark kent'in metropolis ve bizzat lois ile süregelen çalkantılı ilişkisini güzel bir şekilde ele almış çelik adamın superman kimliğine büründüğünde bütün gözlerin üzerinde olmasına rağmen clark kent olarak şehirde tam olarak kendine yer edinenememesi biraz sığıntı kalması çok güzel işlenmiş
-Üçüncü hikaye sonbahar, adamımızın belki de en büyük antisi lex luthor'un penceresinden bize sunuluyor,lex yıllardır metropolis'in tek gözdesi, ta ki adamımız köyden şehire inene kadar bu kısımda yazar superman'in lex için ne denli önemli olduğunu bize lex'in gaddarlığı ve metropolisin tek hükümdarı olabilmek adına yaptıklarıyla okuyucuya gayet efektif bir şekilde anlatıyor
-Dördüncü hikayemiz kış, çelik adamın ilk aşkı ve komşu kızı lana lang'in gözünden okuyucuya aktarılıyor, clark'ın metropolis'e gidişiyle ilişkileri yarım kalan(tam olarak romantik anlamda söylemiyorum) ikilimizin hikayesi yine clark'ın smallville'e dönüşü ile nihayete eriyor ve çelik adam kısa smallville seyahatinden tam olarak misyonunu kazanarak ayrılıyor.
-Çizimlere gelecek olursak rahmetli tim sale abimize aşırı saygı duymakla beraber kendisinin çizim tarzını hiçbir zaman sevemediğimi belirtmem gerekiyor bu kitabı okumadan önce okuduğum spider-man mavi ve batman bitmeyen cadılar bayramı gibi hikayelerde de kendisinin çizimlerini benimseyememiştim ancak kendisinin stilinin bu hikayeye cuk oturduğunu söylemem gerekiyor, böylesine sıcak ve samimi bir hikayeye ancak bu tarz çizimler eşlik edebilirdi diye düşünüyorum
-İncelemeyi nihayete erdirecek olursak,ben bu çizgi romana bayıldım puanım 9.3/10 ÇOK NET ALINIR