Kurşunla yaralanmış biri gibi kitaplıklara
sürüklendim.
Özel evlerin eşiklerinden geçtim,
Dilimin keskin yanıyla iletişim kurmaya çalıştım
seyircilerle:
Onlarsa ya gazete okuyorlardı
Ya da yitip gidiyorlardı bir taksinin peşi sıra.
Nereye gitmeli o zaman!
Bu saate dükkânlar da kapalıdır;
Ben akşam yemekte gördüğüm bir dilim kuru soğanı
düşünüyordum
Ve bizi öteki uçurumlardan ayıran uçurumu.”