Daha önce yukarıda belirtildiği gibi libido, genç bireyde ōnce sadece emme eyleminde, ritmik hareketlerle besinin alındığı beslenme işlevinin alanında kendini doğrular. Aynı anda motorik alanda genellikle kol ve bacakların duyumsal ritmik hareketleri de (tepinme vb) ortaya çıkar. Bireyin gelişmesi ve organlarının eğitimiyle birlikte libido kendine faaliyet alanları yaratır. Bu arada tatmin veren ritmik ve uyarıcı faaliyetin ana modeli cinsellikteki geçici ve kısmi asıl amaçla birlikte başka işlevlerin alanına aktarılır, ama bununla ritmik faaliyetin beslenme eyleminden kaynaklandığı söylenmemelidir. Beslenme ve gelişme enerjisinin kayda değer bir bölümü kendini cinsel libidoya ve başka biçimlere aktarır. Bu geçiş basitçe varsayımın inandığı gibi ansızın ergenlik çağında oluşmaz, aksine çocukluğun büyük bölümünün yaşandığı dönemde son derece yavaş gerçekleşir. Bu geçiş döneminde, değerlendirebildiğim kadarıyla iki evre ayırt edilir: Emme evresi ve ritmik faaliyetin kendisi.
Emme kendi türüne göre tamamen beslenme işlevine aittir, ama ayrıca, artık beslenme işlevi olmaktan çıkıp, besin almadan yapılan ritmik faaliyetin bir benzeşimi olmaya kadar uzanır. Burada yardımcı organ olarak el devreye girer. Ritmik faaliyetin evresinde el, yardımcı olarak daha belirgin şekilde ortaya çıkar, ritmik faaliyet ağız bölgesini bırakır ve başka alanlara yönelir. Burada olasılıklar artık çok fazladır. Bedende ilgi nesnesi olabilecek diğer delikler çoğunlukla deneyimseldir; bundan sonra ten ve tendeki bazı yerler, son olarak herhangi türdeki ritmik hareketler gelir. Sürtme, delme, çekiştirme ve başka şeyler olarak ortaya çıkabilen faaliyet belli bir ritimde yapılır. Cinsel bölgeye ulaştığı takdire bu faaliyetin orada ilk mastürbasyon girişimleri için fırsat bulabilecek olması çok açıktır. Libido kendi dönüşüm süreci içinde yeni uygulama alanlarına sahip olan beslenme evresinden çok şey alır; öyle ki, örneğin beslenme ve cinsel işlevler arasındaki çok sayıda içsel bağlantılar bu yolla açıklanabilir. Yetişkin faaliyetine karşı onu regresyona zorlayacak bir direnç ortaya çıktığı takdirde, böylece daha eski gelişim basamaklarına yönelik bir gerileme oluşur. Ritmik hareketin evresi genellikle zihin ve dil gelişimi dönemiyle aynı zamana rastlar. Bu nedenle doğumdan cinselliğin ilk belirgin (yani "yorumlanmamış") dışavurumuna kadar olan, yani ortalama birden dört yaşa kadarki zaman aralığını, kelebeğin koza evresiyle kıyaslanabilir biçimde, cinsellik öncesi basamak olarak önermek isterim. Bu aralık, beslenme evresinin ve cinsel evrenin öğelerinin dönüşümlü karışımıyla karakterize edilir. Cinsellik öncesi bu basamağın üzerine belli gerilemeler el atabilir: Bu, en azından şimdiye kadarki deneyimlerden anlaşıldığı üzere, şizofreni ve epilepsiye yönelik gerilemelerde bir kural gibi görünür.
Sayfa 196