Gönderi

391 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
"Ben kimim ki bir Ahmet Hamdi Tanpınar romanı için bir şeyler yazıyorum" düşüncesi içindeyim o yüzden incelememe çok çekimser olduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Bence haddim değil bu kitap için bir şeyler yazabilmek çünkü sırf en başındaki Mehmet Kaplan yazısından başlayarak adeta kitabın altında ezildim, kendimi kaybettim. Yine de burada düşüncelerimi bırakmak istiyorum çünkü hem üzerine birileri ile konuşmak istiyorum hem de -ömrüm yeterse eğer- yıllar sonra -muhakkak- tekrar okuduğumda bugünden o güne bendeki etkilerinde neler değişmiş gözlemlemek istiyorum. Huzur benim için edebiyata olan aşkımı, hayranlığımı ve en önemlisi saygımı kat kat arttıran bir kitap oldu. Bu okuduğum bir romansa diğerleri ne diye sordum kendime okurken. Musiki ile, şiir ile, İstanbul ile işlenmiş Mümtaz ve Nuran'ın aşkı; İhsan ve Suat'ın tartışmaları, münakaşaları, hayat üzerine yargıları; Mümtaz'ın içinde boğulmaya yol açacak iç hesaplaşmaları... Her şey öylesine ince ince işlenmiş ki hakikaten ben okurken yoruldum, bunaldım bazen ama Ahmet Hamdi nasıl bir ustaysa bütün bunları ilmek ilmek dokurken yorulmamış. Yaklaşık 70 yıl önceki tespitleri günümüze bile nasıl böylesine oturuyor, hakikaten aklıma sığmadı. Evet muhtemelen kitapta anlamadığım bir sürü kısım oldu, hatta bazı bölümleri geçmek istedim bir an önce sıkılıp da... Ama inanın ki onlar için bile olumsuz hiçbir şey diyemiyorum, tamamen kendi noksanlığıma bağlıyorum, inşallah bir sonraki okumamda onlar da yerine oturur. (Kendi gelişmemi görmek için de güzel olacak :) Daha şimdiden özlüyorum Nuran ve Mümtaz'ın hayallerine ortak olmayı, İstanbul'a kendimi bırakmayı, İhsan'ın sohbetini dinlemeyi, Suat'la beynimin içinde münakaşa etmeyi... En önemlisi de Mümtaz ve diğerleri gibi huzuru aramayı... Bilmiyorum belki de bu yüzden bu kitabı çok sevmişimdir, henüz çok genç yaşıma rağmen huzursuzluk belasından bir türlü kurtulamadığım için. Roman denip geçilecek bir kitapla kendime neler kattım halbuki; toplumumu sorguladım, insanlığı sorguladım, aşkın niteliği ve niceliği üzerine çıkmazlara girdim, hatta ki İhsan Mümtaz'a "Halbuki sen tek bir insanın etrafında dünyayı toplamağa çalıştın." (sf 357) eleştirisini yaparken, "haklısın abi" diyip ben kafamı salladım. Keşke Nuran ve Mümtaz için "yaz" hiç bitmeseydi... İncelememi kitapta geçen, Şeyh Gâlib'in bir dizesi ile bitiriyorum; sırf bu dizenin çarpıcı etkisi bile Huzur'a hayran kalmaya yeter: Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen ( Hoşça bak kendine ki kainatın özüsün sen. Bütün yaratıkların gözbebeği olan insansın sen.)
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 200816.5k okunma
··
68 views
K. okurunun profil resmi
Çok güzel yazmışsınız, okuyasım geldi..
Rabia okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, okursanız umarım siz de benim kadar çok beğenirsiniz :)
2 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.