Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mümtaz ( Yorumlarınızı Bekliyorum :) 6.
Araştırma sırasında en çok merak ettiğim şey Allah’ın sözleriydi… Yazarların yazarı ne söylemişti?. “ Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim… “ ( Acluni, Keşfü’l-Hafa, II/132 ) Bu bir gösteriş veya bir tatminlik sözü değildi, çok derinlerin bir manasıydı. En çok beni sorgulamaya iten sözlerindendi… “ Ben insanın sırrıyım, insan benim sırrım…. “ Derine çok daha derine… Hz. Musa Tuva da yanan bir çalıdan gelen sesi işitince “ Sen kimsin? “ diye sordu… “ Ben neysem O’yum… “ Peki o nasıl betimleniyordu?. Allah’ın zati sıfatları; Vücud - Var olmak, yokluğu düşünülemez. Zaten Yazar’ın olmaması durumunda öyle bir yokluk olur ki, yokluğun içinde yokluk. Örneğin silinsem bu hikayeden, yani sadece ben karakter olarak yok olsam, yokluğumun farkında olamayacak kadar “ yok “ olmak, kaldırılacak gibi değil… Kıdem - Allahın varlığının başlangıcı yoktur. Hiçbir şey yok iken o yine vardı denilir. Böyle bir tasarıma geçmediğini düşünürsek, O yine yok olamaz. Yani Yazar’ı bilip, bilmememiz, onun varlığının olmadığını kanıtlayamaz. Sadece yok saymak veya bilmemek… Ateizm düşüncesine beni itmeyen şey de biraz da bu düşünceydi aslında – Yani mesela O’nun yok olduğunu söylerken bile “ Yok “ kavramını oluşturup O’na inanmam, beni ters duruma itiyordu. – farkında olmadan bile yokluğa inanmak, çıkılmaz bir paradoks’a benziyordu. Örnek vermek gerekirse “ Bu cümle yanlıştır. “ cümle yanlışsa cümlenin doğru olması gerekirdi. Eğer cümle doğru ise cümlenin yanlış olması gerekirdi. Veya elinizde bir kart düşünün. Kartın bir yüzünde şu yazsın: “ Bu kartın diğer tarafında yazan cümle doğrudur. “ Kartın diğer yüzünde ise şu yazsın: “ Bu kartın diğer tarafında yazan cümle yanlıştır. “ gibi… Beka - Allah’ın varlığının sonu yoktur. Allah sonradan meydana gelmiş bir varlık değildir, hiçbir şey yok iken o yine vardı. Zaten Vücud ve Kıdem’de ki düşünceler tamamlıyordu. Vahdaniyet - Allahın bir olmasıdır. Allah birdir, eşi benzeri ve ortağı yoktur. Gerçeğin gerçeği, tüm her şeyi düşünürsek… Muhalefetün Li-l-havadis – Sonradan olan şeylere, benzemez. “ Allah’ın benzeri hiçbir şey yoktur, O, her şeyi hakkıyla işitir hakkıyla görür. “ ( Şura, 42/11 ) Subiti sıfatlarına geçtiğimde, ray yerine oturmuş olacak… Kıyam Binefsihi – Allahın varlığı kendindendir… Subiti Sıfatları; Hayat – Allah diridir ve hayat sahibidir. Fakat bizim hayatımız gibi değildir. Tuhaf gelebilir ama Tolkien’in yazmış olduğu “ Yüzüklerin Efendisi “ kitabının içeriğinde ki canlılar dünya da benzerlerinin olmaması gibi oturtabildim zihnimde. Yani nasıl Tolkien hobbit değilse veya bir Nazgul, bizde aynı şekilde O’nun benzeri değiliz, doğrusunu Allah bilir. İlim – Olmuş ve olacak bütün her şeyi bilmesidir. Allah bilir, fakat bizim bildiğimiz gibi değildir. O’nun ilminde artma ve eksilme olmaz. O geçmişte gelecekte ne olmuş ve olacaksa hepsini ezeli ilmiyle bilir. Her şeyin bilgisi, yazarı olduğundan dolayı O’ndadır. İrade – Vuku bulacak her şeyi kendi dilediği şekilde ve zamanda yaratmasıdır. Dilediğini yapar ve yapmaya kadirdir. Kudret – Kudret sıfatı ile her şeye gücü yeter. Fakat bizim gücümüz gibi değil, Yazar – Karakter ilişkisi gibi düşündüğüm zaman zaten oturmuş oluyor. O’nun kudreti karşısında; büyük – küçük, yakın – uzak, az – çok fark etmez. O bir şeyi yapmayı dilediği zaman “ Ol “ der ve olu verir. Hatta söylemesine bile gerek yoktur zaten olmuş olur… Semi – Her şeyi işitmesidir, fakat bizim gibi işitmek için kulak gibi araçlara ihtiyacı yoktur. İşitmesinde uzaklık, yakınlık, gizlilik ve açıklık fark etmez. Yazar yaratmış olduğu kainatta sesi nasıl algılar?. Basar – Her şeyi görmesidir, fakat yine bizim gibi görmek için göze ihtiyacı yoktur, vasıtasız görür. Görmesinde uzaklık, yakınlık, gizlilik, açıklık fark etmez. O’nun göz ve ışık gibi vasıtalara ihtiyacı yoktur. Bir şeyi görmesi başka bir şeyi görmesine de mani değildir. Yazar yine yaratmış olduğu kainatta ki her şeyi nasıl görür?. Kelam – Allah’ın sese ve harfe muhtaç olmaksızın konuşmasıdır. Fakat bizim konuşmamız gibi değildir. Tekvin – İstediğini, dilediği şekilde yaratmasıdır. Tekvin – Yaratma, var etme. Taşların tek tek yerlerine oturuşu, zihnimde çok kilit bir soruyu tetikledi… 6. Bölüm devamı gelir yorumlarınızı yazmayı unutmayın, lütfen.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.