Gönderi

169 syf.
·
Puan vermedi
İlk edebi roman diyorlarmış. Edebî olduğu açık hatta aşırı ''edebî'' ama bir roman mı, tartışmalı. Zamanında bunu diyen: ''İki sahifelik bir yazı okumak için herkesi seksen defa Kamus'a veya Burhan'a müracaat mecburiyyetinde bulundurmak ne için marifetten ma'dud olsun?''(Celaleddin Harzemşah ön sözü) ''..envâr-i mâhtâb, bâr-ı hasretle beli bükülmüş sevda-zededir ki yârinin karşısında pâbercâ-yi kıyâm olarak perişân saçlarıyle cemâlini nigâh-i istirkaabdan saklamaya çalışıyor, leyâl-i vizâlde meşşâta-i hüsn ü ân olan mâh-i münir ise âşık-i ma'şûk-edânın gi'sû-yi tarümârını şâne-i elmas ile tarıyor tahayyülüyle vasf olunsa lâyık idi.''(Sh.70) bunu da demiş ahahah. İşte tanzimat aydını! Kendisi deli gibi batılılaşma derdindeyken -bunu yargılıyor değilim aksine doğru olan tabi ki buydu- eserlerinde batılılaşmayı yerin dibine batıran, dilde sadeleşme diye diye dili çorba haline getiren, daha kendisini gerçekleştirememişken devleti kurtarmaya heveslenen sevgili aydınlarımız. Ve o kadar çok düşünürler ki bize düşünmeye fırsat bırakmazlar. Bırakmazlar ki mahpeyker'in ne kadar edepsiz olduğuna, dilaşup'un ise ne kadar da iffetli olduğuna biz karar verelim. Hayır, altını kalın çizgilerle çizmeliler ki okuyucu olur da yanılgıya düşmesin. Eh bu toplumda düşünme tabi gelişmez. En başta aydını, düşünmeyi bir ortaklık haline getirmiyor. Değer yargılarını kafasına vururcasına dayatıyor. Tabi bir de bu durum, yazarın başından bir mahpeyker macerası geçti mi acaba diye düşündürtüyor. Anca o vakit anlam kazanacak bir öfke var çünkü mahpeyker'e karşı. Öte yandan parayla satın alınan bir cariyeyi koynuna sokmak ise ahlaki açıdan hiç de yadırganmıyor. Yazar bu iki durumu -yani fahişelikle cariyeliği- tarafsız şekilde açıkça ortaya koysaydı keşke ve okuyucu da hangisi daha ahlaklı acaba diye kendine sorsaydı. Maalesef buna imkan tanınmıyor. Kitabın ilk kısımları özellikle genç ve gün görmemiş bir adamın bir kadına anbean gelişen saf tutkusunu anlatırken son derece keyifliydi. Ama sonrası taaşşuk-ı talat ve fitnat'a benzer şekilde doğulu tarz tesadüfler ve olağanüstü abartılarla aşırı derecede bayağılaşıyor.
İntibah
İntibahNamık Kemal · Akçağ Yayınları · 201739,7bin okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.