Gönderi
Kişisel Gelişimde de Ahlak Aramak...
Kişisel Gelişimde de Ahlak Aramak...
Sistem Liderliği - Ahmet Şerif İzgören.
1. Yazar diğer sistemlerin yerine kendisi Türkiye'ye özgü bir sistem oluşturmak istiyor.
2. Sadece iletişimi güçlü olan yöneticiler için "insan olarak çok iyi ama…" yönetemiyor falan gibi bir duruma kendini düşürme.
3. Aynalama Kavramı: İletişimde siz gülümserseniz karşınızdaki de gülümser somurtursanız karşınızdaki de somurtur.
4. Ses tonu ve fizik. insanlar dış görünüşe ve tavırlara göre puan verirler.
5. Farklı olan hatırlanır, etkiler ve akılda kalır. Sizi hatırlatacak bir tarzınız veya özelliğiniz olsun. Hitler bıyığı, Türkeş Kaşı gibi örnekler veriyor burada yazar. Tabi bu daha işlevsel hale de getirilebilir.
6. Güven - Tutarlılık - Yaratıcılık bir lider için en önemli vasıflardan birisidir.
7. Karizma varsa vardır yoksa yoktur. Sonradan kazanılabilecek bir şey değildir. Yoksa boşunda uğraşmayın. (Yazar buradaki duruşuyla karizmanın sonradan kazanılıp kazanılmayacağına
dair tartışmada kazanılamayacağı tarafını tutuyor.)
8. 9.00- 17.00 mesaisi yapan bir Sistem Lideri yoktur tarihte ya da "Ben işe iki saat uğrayayım, siz işleri halledin" diyen. Bu yetki devri değil, işten kaçmaktır ve ekip her şeyi hisseder, sözlerle ve teorilerle ekibi kandıramazsınız. Ekipler taşın altına elini sokan Sistem Lideri ister, "onu böyle, bunu da şöyle yapın" diyen değil. Osmanlı tarihine bakın, kazanılan savaşlar hep
padişahların ordunun başında sefere katıldıkları savaşlardır. Ne zaman Dolmabahçe yapılır ve
padişahlar sarayın o büyük salonlarına saklanırlar, savaşlar kaybedilmeye başlanır.
9. Tony Buzan: "Zihin Haritalama" diye bir metot geliştiriyor. Ana fikir ve diğer fikirleri alt alta yazmadan ortaya yazıp ana fikir ve diğerlerini ayrıştırır.
10. Sorumluluk - İnanırlılık - Tutarlılık: Güven. Ekip liderine güvenecek onun kendi haklarını savunacağını bilecek.
11. Her ne kadar sistem liderliğine dair olsa da rüşvete dair birkaç satıra rastladım ve rüşvetin kanıksanması meselesi olduğu için hoşuma gitti paylaşayım: "80'ler sonrası hızla liberalleşip kimsenin kimseye güveninin kalmadığı, "Başka özellikleri yok, hiç olmazsa rüşvet yemezler" diye politikacılara oy verilen bir ülkede (1999'da yazmışım bunu, sanırım o zaman öyleydi. Yıl
2023, değerli Acar Baltaş'ın yazdığı bir yazıda okudum. Bir araştırmada Türkiye'deki seçmenin kendi liderinin yolsuzluk yaptığını öğrenmesi oyunu kesinlikle etkilemiyormuş. Ülke kültürü ile ilgili korkunç bir değişimi kendi kitabımdan öğrenmem çok şahane bu arada) başında olduğunuz ekibe güven duygusu aşılamanız çok önemli. Sağlam bir piramidin en önemli taşlarından biridir güven. Hele, "Neyle övüneyim? Nerede çalışayım? Kime güveneyim?" diye düşünüp durduğunuz bir ülkede."
12. Yazarda muhacirlere karşı acayip bir kötü tavır var.
13. Yazarın "Masallarda Bir Peri Çıkar Gerçek Hayatta Bir Öğretmen" kitabına bak.
14. Not Al - Organize et - Sonuçlandır - Raporla - Arşivle.
15. Üret - Organize et - Sonuçlandır - Raporla - Arşivle.
16. Yetenek - Yapabilirlik: Yetkinlik: Yetki Devri.
17. Yetkinin devredilmeyeceği tek yer "Stratejik Yerlerdir".
18. Ortak olmak ekip çalışması açısından çok kıymetli. Maddi veya manevi olarak bir ortaklık kur. Başarıyı veya bir şeyleri paylaş.
19. Bence Yazar adına kitapta en önemli yerlerden birisi de "Vizyon" yerine "Hayat Amacı", "Misyon" yerine de "Gelecek Hayatı" kavramlarını kullanması.
20. Güncel bir örnek olarak ortaya koyacaksak eğer "insanların faturalarını ödeyeceğine onlara geçimlerine iyi bir şekilde yapacakları bir iş bul".
21. "Uzağı görmek" lider adına çok kıymetli. Bu "planlama, zamanlama ve strateji oluşturma" ile çok iç içe bir mesele.
22. Bir büyük sözü olarak "Hazır ol cenge eğer istersen sulh-u salah"
23. Sayfa 162'de Enver Paşa'ya dair söyledikleri tarih algısının zayıf olduğunu gösteriyor. Zaten yazarın tarihi ve güncel meselelere dair bazı yorumları yetersizliğini gösteriyor. Özellikle bir Müslüman ahlakıyla bakacaksak yazarın bazı tavırları maddi kazanca karşılık ahlakını vermeyi pek de sorun etmemesi. Nitekim yine 162. sayfada AB'ye girseydik şöyle şöyle olurdu maddi
olarak şöyle kazanırdık diye bir tavrı var tabi sormak lazım seni oraya alıp orada istihdam edecek AB senden neler istiyor? Senin AB'leşmen nelerini kaybetmen demek bu kısmı pek de yazar için sorun değil. Nitekim kendisi kitabın 23. sayfasında "2023 yılında Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı Avrupa şampiyonu oldu. Spor tarihimizdeki en büyük takım çalışması başarılarından birisiydi. Ülke ikiye bölünüp takım için büyük çaba gösteren Ebrar'ın cinsel tercihini tartıştı. Ülkenin 500 milyar dolara yaklaşan dış borcu var, milyonlarca mülteci -çoğu askerlik yaşında erkek- ülkelerinde savaş yokken buradalar. İnsanlar ikiye bölünmüş Ebrar'ı konuşuyor. O gence zaten ayıp ama asıl ülkeye yazık." Nitekim bu satırları kendisine okuyup
"kazanmak her zaman kazanmak değildir ahlaken kaybettiğimiz yerde kazanmaktan bahsedemeyiz" cümlesini kurmalıyız.
24. Sadece önünüze konan sorunlarla mücadele ediyorsanız gölge kovalarsınız.
25. Çatışmadan kaçınmak çözüm değildir. Kaçınarak olmaması gereken bir şeye olumlu karar alırsanız bu sizin liderliğinizin problemli olduğunu gösterir.
26. Ekibe de yer yer durumsal liderlik sistemi uygulanır. Durumsal liderlik yer yer yönlendirici, yer yer koçluk yapıcı, yer yer destekleyici, yer yer de delege edici tavırlarda bulunmaktır.
27. Yazarın arkadaşı olan İsmail Üstel'in "Yerinde Sayan Şirketler" kitabından çokça alıntılar var.
28. Jupp Derwall'ın "Türkler hiç iş konuşmuyor sadece motivasyon konuşuyor" sözü de dikkat çekici.
29. Ortada bir ekip varsa bireyi ödüllendirme ekibi ödüllendir. Bu durumda ödülü alan kişi çok çalışabilir ama diğerleri aynı veya daha düşük moda girebilir.
30. Mesela yazarın sayfa 221'de "Öğretmenine imamdan daha az maaş ödeyip eğitimin iyiye gitmesini beklemek" diye bir serzeniş cümlesi kuruyor. İşin gerçekliğinde zaten böyle bir durum da yok ama bu imam-öğretmen örneği aslında yazarın zihin dünyasına dair bize bir
şeyler söylüyor. Neyse deyip geçelim…
31. Hatasız çalışan biri varsa onu araştırın çünkü hata yapmıyorsa kesinlikle iş de yapmıyor demektir.
32. Kıymetli maddelerden birisi de " ekiple ilişkiniz ödüllendirme çizgisinde olmalı. İşini, cezalandırmayla öğrenecek kişileri ekibe almayın".
33. Kitabı okurken "ara ara yemeği hocaların masasında değil talebelerin yanında ye" diye bir fikir de geldi. Hatta hocalar masası olmasa nasıl bir tecrübe olur diye de sormadan edemedim.
34. Bir kurumda sık sık personel değişiyorsa bu büyük bir problemdir. İnsanı bir sahiplenme tutkusuyla tutmak gerekir.
35. Japonlar kurumsal sahiplenme sağlamak adına fabrikaları için marş bile yazmışlar. Bu taktikler geliştirilebilir.
36. Kulaktan kulağa iyilikler de hızlıca yayılır kötülükler de. Bu göz ardı edilmemesi çokça kıymet verilmesi gereken bir şeydir.
37. Kurumsal sağlık açısından çok absürt bir durum olmadıkça "ürünlerin iadesini kabul edip geri ödemesini yap".
38. Adidas ve Puma iki kardeşmiş ve ayrılıp efsane iki şirket olmuşlar. Bunu da yeni öğrendim.
Öyle işte :d
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.