Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

SİHİRLİ İKİ KELİMEDE MARTILAR Martı olsaydım keşke, Keşkeleri martılara mal edip.... (Keşkeleri neden mal ediyorsun ki?) Keşkelerinle denizin dalgalarına bak; Kızabilirsin gerekirse... Hatta; kuzguncuklara, yakomozlara... Ya da o mehtaba bak da; kala kal delicesine... (Martılara bir parça simidin var sonuçta...) Keşkelerini bir kenara bırak da; Bir yudum al... Kırmızısından, beyazından... Kafayı bulup da; Çaparini sapla onun kalbine... (Deniz ve mehtap olmadan, zaten martılar olmaz ki!) Sen öyle zannet! Çıtır simidi gönder bakalım denizin tam ortasına... Onlar benim martım değil! Diyesin gelir... Sonrasında; Sağ kolundaki martılara bir tebessüm, bir merhaba... (Günbatımını ve denizi de unutma!) Denize selam, gün batımına da bir mutlu başlangıç; Şafağın alaca karanlığında... O ince, kıvrımlı omuzlara buseler ateşlisinden Ve o asil boyunda mola, Aşkın alevine yolculukta... Ürperti birden bire, Bir titreme, Bir çığlık içten içe... Yıldızına sor bakalım; ne duyduğunu? Deniz anasına yaklaş annendeki şevkatle... Babana sarıl içinde var olan endişelerde... Ve gönder köpek balıklarını, sorsunlar.. Martılar nerde?... ( Zaten aşklar hep vardı, yaşanmıştı, yaşanacaktı martıların dilinde...) Deniz; yüreğinin dalgalarındaki koca bir derya, koca bir yalandı, Alıp da bizleri içine yutan.. O şeytana karabasan şarkıları dinleten, Avutan bir masaldı .. Martılar da kanat çırpardı sadece... Ne kadar ümit bağlasakda çok bilinmeyenli denkleme, Formülleri kördüğüm olmuş yüreğimizde... Sende, bende Sihirli iki kelimede... N.K.(Feryad-ı naz)
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.