Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
Her sayfasında bilgi fışkıran ağırlığından daha fazla olan dopdolu bir kitap neresinden bakarsan bak tarihe ışık tutan bilmediğimiz hayatlara misafir olduğumuz siyatten,sanattan, edebiyattan,ticaretten,haktan hukuktan,ilkelerden,ilklerden bahseden okurken nerdeyse her satırını paylaşmak istediğim kitap,tabi yazar bu olayları aktarırken bazı durumları kendi gözünden anlatmış böyle olunca bazı konular geçiştirilmiş bazı konular unutulmuş belli başlı konular üzerinde yoğunlaşma ve araya birkaç süsleme yapılmış merak ettiğim yazar bu kitabı hangi amaçla yazmış ticari mi,sanat mı yoksa ??? Yazar vicdanını rahatlatmak için yazmış ama yazarken vicdanlı davranmamış 2.istanbul buluşmasında sormuştum yazar vicdanlı mı?evet yazar vicdanlı ama yazarken cimri davranmış birçok olayı ele almış sömürge, kölelik falan filan derken aslında şuanda genel geçerliliğini kaybetmiş herkes tarafından sıradanlaşmış olaylardan bahsediyor kaldı ki bir yerde konuları ele alırken tek taraflı yorumlamış nasıl çözümleneceğinden bahsetmemiş ya da öneride bulunmamış mesela Afrika ya da dünyanın herhangi bir yerinde bizim bilmediğimiz yardıma ihtiyacı olan belki milyonlarca insan var kimimiz bireysel olarak veya devlet olarak o ülkelere yardım yapıyoruz peki bu yardımların kaçı gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor şuda varki gercekten o yardımlar oraya kullanılıyor mu?yardım yapınca vicdanım rahat ozaman sıkıntı yok mu? Yazar kitapta bol bol Avrupa'nın başına gelenlerden bahsetmiş yeri geldiğinde bol bol pohpohlayip birazcıkta iğnelemiş aslında yaptığı diğer ülkeleri aşağılayıp "sanat hariç "bakın bakın biz bu yollardan geçtik sizin daha çok fırın ekmek yemeniz lazım der gibi konuşuyor ki kendisi bir gazeteci ayrıca sürgün edilmiş sen sürgün edilseydin bunları yazar mıydın? Ben yazmazdım herhalde..sonuçta yazar bir gazeteci ve biz o olayları nasıl isterse öyle görürüz,günümüzde medya da yapılan bu değil mi? En basitinden bir bomba patlıyor halk medyanın istediği kadarını biliyor kaç kişi öldü Allah bilir konuyu toparlayacak olursak aynalar kitabı gökkuşağı gibi rengarenk içinde her renk var ve yazar diyor ki seç beğen en sevdiğini al ama bu bir gölge oyunu çünkü kitabın adı aynalar buraya dikkat çekmek istiyorum "ayna" deyince akla ilk gelen her şeyi olduğu gibi yansıtmasıdır bana göre kitabın adı aynalar değilde "aynaların gölgesi " olsa daha yakışıklı olurdu küçük şeylere takılmayalım ilk buluşlar,masallar,parfümler başımızı döndürmesin.. Aynaya baktığınızda gördüğünüz kim? siz kimsiniz ? ilk önce insan kendiyle tanışmalı kendi kişiliğiyle sonra zaten ayna olmayacak çünkü aynaların arkasında sakladığı bir gerçek vardır orası ince bir çizgidir işte kendinizi tanıdığınızda ayna ile aranızdaki o ince çizgiyi aşmış olacaksınız ve ayna saydamlaşacak aslında aynaya ihtiyaçınız olmadığını aslında korktuğunuz şeyin aynanın arkasındaki gölge işte onu gördüğünüzde memnun olacak mısınız? Herhangi birinin sizi yönlendirmesine veya etkilemesine kolay kolay izin vermeyin gökkuşağından bir değil birkaç renk seçin yeni renkler keşfedin kendi yolculuğunuza çıkın sizin kendi fikirleriniz olsun hiç bir zaman hiçbir şey göründüğü gibi değildir sadece sizin gerçekleriniz az çarpıtılmış gerçekler ve çok çarpıtılmış gerçekler var seçim sizin elinizde düşünmek kuş gibi özgür,dünyaya kanat çırpıyor....
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir TarihEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20201,204 okunma
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.