Gönderi

Kendi Hayatını Sömürenler Ve Diğerleri
”Bir şeyi başarmak sana zor geliyorsa, hemen onun insan kapasitesini aşan bir şey olduğunu düşünme, aksine bir şey mümkünse ve insanlara uygunsa, bunun senin için de geçerli olduğunu düşün.” Bu yazımda Marcus Aurelius‘un bir aforizması üzerinde kendi bakış açım ve cümlelerim ile söyleşi yapmak istiyorum. Bu zamana kadar olan imkanları ve engelleri bir saniyeliğine unutun ve hiçbir baskı altında kalmaksızın bu hayatta en çok ne yapmak istediğinizi düşünün. Bu hayatta en çok ne yapmak istediğinizi düşündükten sonra imkanlarınızı ve engellerinizi hatırlayın. Karşınıza neler çıkıyor? Duygusal bağlar, maddi imkanlar ve sorunlar. Öyle değil mi? Bunların yanında artı olarak birisi çıkıyor ve bize hayallerimizi asla başaramayacağımızı söylüyor. Hayalini kurduğumuz şeyin hiç uygun bir şey olmadığını söylüyor. Şarkı söylemek istiyoruz, bunun kötü bir şey olduğunu ve bir bataklık olduğunu söylüyorlar. Bir şeyler keşfetmek istiyoruz, saçmalama diyorlar. Yeni icatlar yapmak istiyoruz, manyak mısın diyorlar. Ne yapmak istersek isteyelim yapamayacağımıza dair bir gerekçe buluyorlar ve bizi inandırmaya çalışıyorlar. Les Brown’ın bir sözü vardır ve ben bu söze çok inanıyorum. Les Brown der ki ”insanlar bir şeyler yapamazlar ve bu yüzden senin de yapamayacağını söylerler.” öyle doğru ki. Les Brown’ın hayatını incelemenizi de ayrıca tavsiye ederim çünkü gerçekten ilham verici bir adam! Her neyse konumuza geri dönelim. Şimdi evrensel düşünelim. Bir şey istiyoruz. Bir şeyi yapmak istiyoruz. Şarkı söylemek istiyoruz diyelim. İnsanlar bunun kötü bir şey olduğunu söylüyor. Bunu değerlendirelim. Şarkı söylemek kötü müdür? Hayır. İnsanlar bunun kişiyi bataklığa götürdüğünü söylüyor. Peki gerçekten böyle midir? Hayır. Hayır arkadaşlar HAYIR. Kişiyi bataklığa götüren şarkı söylemek değildir. Kişiyi bataklığa götüren yanlış seçimler ve yanlış insanlarla olan ilişkileridir. Dikkatli olduğunuz sürece bataklığa falan düşmezsiniz ve şarkınızı söyleyebilirsiniz. Tehlike ses sanatçısı olmakta değildir. Yaşadığınız süre boyunca tehlikede olacaksınız. Yaşamak istediğiniz hayatı ve baş etmek zorunda kaldığınız şeyleri seçmekte özgürsünüz. Bir yer keşfetmek istediğinizi düşünün. İnsanlar bunun mümkün olmadığını söylüyorlar. Kim demiş? Hangi gerekçeyle demiş? Bu dünyada bir çok şarkı söylendi, bir çok yer keşfedildi, bir çok icat gerçekleştirildi! Ama bütün şarkılar söylenmedi, bütün yerler keşfedilmedi, bütün icatlar gerçekleştirilmedi. Benim şahsi görüşüme bakacak olursak gerçekleştirilen seçeneğin fazla olması o seçeneğin tamamlanmış olduğu anlamına gelmiyor. Yapman gereken tek şey bunu yapmak istediğine emin olmak ve bunun için çabalamak. Bir saniyeliğine kapasiteleri düşün. Keşfetmek için evrene ihtiyacın var. Ki evren sonsuzdur! Sonsuzluğun sonu bilinemez! Bu zamana kimse sonsuzluğun bir sonu olduğunu kanıtlamamıştır. Çünkü adı üstünde sonsuz, sonu olmayan demek. Sonu olmayan bir şeyde kim her şeyin bulunduğunu, söylendiğini ve keşfedildiğini kanıtlayabilir ki? Yapman gereken tek şey hayalinin peşinden koşup daha önce kimsenin gitmediği bir yere gitmek, yazmadığı şeyler yazmak, keşfetmediği şeyler keşfetmek, icat etmediği şeyler etmek. Ne yaparsak yapalım bütün her şeyi bir kişi yapamaz. Hadi ama neden bunu biliyor olmana rağmen hala zaman kaybediyorsun? Kaybetmekten korkman gereken tek şey var. O da zaman. Hala hayattayken ne istiyorsun düşün ve peşinden git. Yaşamak için tek bir hayatın var. Bu hayatı da ay nasıl olsa ben bunu yapamam imkansız bir şey çünkü diyerek mızmızlanmak aptallık değil midir? istiyorsan, kalp ve yap. Bu senin yolun. Bu senin hayatın. İhtiyacın olan tek şey kendine inanman ve cesaret edebilmen. İnsanlar, başkalarına zararı olmadığı sürece istediği hayatı seçmekte özgürdürler. Hayatını kendin seçebilirsin. Neden sınavların hayatını belirlemesine izin veriyorsun? SÖYLE BANA! Neden ne olacağına ailen karar veriyor? Neden hayatını insanların yönetmesine izin veriyorsun? Neden sevgilinin her şeye burnunu sokmasına ve hayatında kalıcı zaman kayıplarını yaratmana sebep olmasına izin veriyorsun? Sınavlara bir şey olabilmek için girme, NE OLACAĞINI BELİRLEDİĞİN VE ULAŞMANIN YOLU BU OLDUĞU İÇİN GİR! Puanıma göre seçerim bir şeyler deme. Doktor olmak için gir, avukat olmak için gir, veteriner olmak için gir ya da başka bir şey için gir. Ama ne için girdiğini bil. Neden o sınavda olduğunu bil. Hedefini kendine hatırlat. Hedefinin seni zengin etmesi önemli değil, hedefinin seni daha üstün bir yere getirmesi de önemli değil. Ya da hedefinin çok yüksek puanlar ve sıkı çalışmalar gerektiriyor olması da önemli değil. Önemli olan nedir biliyor musun? Önemli olan tek şey o hedefi senin seçmiş olman. Önemli olan tek şey o hedefin senin için bir anlamı olması. Önemli olan tek şey o hedefin yaşaman için bir sebep olabilmesi. Şimdi oradan diyeceksiniz ki kimse şuan hayal ettiği mesleği yapamıyor. İş imkanları kısıtlı. Puanlar tutmuyor. Mezun olunamıyor. Bırakın bu kalıplaşmış yalanları arkadaşlar. Gerçekten bırakın. Çoğu insan şuan hayalini kurduğu mesleği yapamıyor çünkü peşinden gitmedi. Çoğu insan hayalini kurduğu yerde değil çünkü bunun için savaşıp imkan bulmadı. Çoğu insan olduğu yerde saymaya devam ediyor çünkü imkanları değerlendirmedi. Kimler gelecekte istediği mesleği yapabilir biliyor musunuz? BUNDA KARARLI OLAN VE BUNUN İÇİN ÇABALAYAN kişiler. Bu herkesin yapabileceği bir şey ama herkesin yapmayı seçtiği bir şey değil. Buradaki fark çok önemli. Aforizmada da dendiği gibi açıklıyor her şeyi. İnsan kapasitesi bunu yapmaya müsait ancak insanlar bunu yapmayı seçmiyor ve kendisi için mümkün olmadığı gibi bir bahaneyle ömrünün sonunu bekliyor. Bahaneleri bırak, iki yolun var. Ya oturup mızmızlanacaksın ve rastgele, puanının yettiği kadar, öylesine, sıradan bir meslek yapacaksın. Hayatın boyunca da hep şikayet eden mutsuz bir kişi olacaksın. Ya da idealleri olan ne istediğini bilen birisi olup hayalinin peşinden koşacaksın. İstediğin yolu seçmekte özgürsün. Ancak şunu söylemeliyim ki bahaneleriniz sadece kendinizi kandırıyor ve zaten kendini kandıran insanları daha çok zehirlemeye yarıyor. Kendi hayatınızı sömürmeyi bırakın. Çünkü inanın bana bir şeyi istiyorsan ve hala yaşıyorsan daima bir yol vardır. Sağlık durumun, maddi durumun ya da herhangi bir imkan ve imkansızlık buna engel değil. İstediğin şeye kavuşabilmek için bu sorunlar biraz zamanını alabilir ancak hiçbir zaman engel olmaz. Sana engel olan tek şey sensin. İşte bu yüzden bahanelere bir son ver ve istediğin şeyin peşinden koş. Yaşayacağın hayatı sen belirle. Başkası değil. Çoğunluk başarmamış olsa bile hemen hemen her şey EN AZ bir kez denendi ve başkaları tarafından başarıldı. Onlar sizden daha özel değiller. Daha üstün de değiller. Sadece ne istediğini bilen insanlar. Başkaları başardıysa demek ki insan kapasitesini aşan bir şey değil. Bu da demek oluyor ki senin de başarısız olman için hiçbir bahane yeterli olmuyor. Başarısızsan bu senin başarısız olmayı ve bir kaç denemeden sonra bırakmayı seçtiğin içindir. Başarısızlık bir seçimdir arkadaşlar. Ve insan kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde başarısız olur. Dünyayı değiştiren insanlar ne istediğini bilen ve asla pes etmeyen insanlardır. Şuan elektriği bile bu insanlara borçlusunuz, bahaneleri yaratıp hayatını sömürenlere değil. Evet, şimdi kimler kendi hayatını seçmeye hazırlanıyor?
··
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.