Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
Welton Akademisi, eğitim sistemini "gelenek", "onur", "disiplin" ve "mükemmellik" üzerine inşa etmiş olan ülkenin en başarılı ve seçkin üniversite hazırlık okuludur. Müdür Nolan önderliğinde bu sistem başarıyla uygulamakta ve buraya kabul edilen öğrenciler aileleri için gurur kaynağı olmaktadır. Ailerin de çoğu çocukların diğer yeteneklerine ve sosyal aktivitelerine önem vermemekte, onları yarış atı gibi yetiştirmeye çalışmaktadır. Örneğin okul yıllığında yardımcı editör olarak çalışan Neil, babasının şu sözleriyle bu işini bırakmak zorunda kalacaktır. "Tıp Fakültesini bitirip kendi ayaklarınının üzerinde durduğun zaman istediğini yaparsın . O zamana kadar BENİM dediğim olacak!" Ne kadar da tanıdık geldi değil mi? Diğer öğrencilerin de Neil'den bir farkı yoktur, onların geleceği de aileleri tarafından "onların iyiliği adına" çoktan çizilmiştir. Okul tüm öğrenciler için tüm sıkıcılığıyla devam ederken, onlar için dönüm noktası diyebileceğimiz bir şey olur. Geçmişte Welton'dan onur derecesiyle mezun olmuş John Keating, emekli olan edebiyat öğretmeninin yerine Welton Akademisi'ne katılır. Sıradışı bir kişiliği olan Keating, derslerini de aynı çerçevede işlemekte ve öğrencilere farklı bakış açıları ile dersini sunmaktadır. O, öğrencilerine: "Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun." der mesela. Ya da "Kendi sesinizi bulmaya uğraşmalısınız çocuklar ve harekete geçmek için ne kadar beklerseniz onu bulma şansınız o kadar azalır.Thoreau der ki, 'Çoğu insan hayatını sessiz bir çaresizlik içinde yaşar.' Bunu kabullenmek niye? Risk alıp yeni yerlerde gezinin. Şimdi..." diyerek onları kendi yetenekleri konusunda cesaretlendirir ( Bir dersinde "Şiiri Anlamak" ile ilgili öğrencilere verdiği dersi unutmak mümkün değil. Eminim ki okuyunca siz de çok etkileneceksiniz.) Derken öğrencilerden biri eski okul yıllığında Bay Keating hakkında ilginç bilgilere ulaşır. Bunlardan biri de "Ölü Ozanlar Derneği" dir. Sonraları Keating bunun gizli bir topluluk olduğunu, kendilerinin ufak gruplar halinde eski mağarada toplanıp sırayla Shellex, Thoreau, Whitman ve kendi dizelerinden oluşan şiirler okuyarak o büyülü atmosferi tüm ihtişamıyla yaşadıkları sırrını onlarla paylaşır. Bundan ilham alan bir grup çocuk da bunu uygulamaya geçirir ve zamanla kendilerini bulmaya başlar. Peki tüm bu yaşananlar, bazı öğrencilerdeki değişimler, eninde sonunda ailelerin ve yönetimin dikkatini çekmeyecek midir? Bu gidişat böyle sürüp gidecek midir? Sizi çok etkileyecek olaylar ve etkili bir final bekliyor. Özellikle çocuğu egitim gören kişilerin okumasını ısrarla tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar.
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Nokta Yayınları · 200326,3bin okunma
·
41 görüntüleme
Düzlükteki Kavalcı okurunun profil resmi
Carpe Diem! bakış açısı çok hoşuma gitmişti kitapta,ve Keating'in şiir yazdırıp onu yüksek sesle okutması.Filmi oyunculuğundan olsa gerek daha hoşuma gitmişti,izlemediyseniz mutlaka izleyin :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.