Her gövdenin içinde ayrı bir kalp çarptığı gibi, her kafanın içinde ayrı şahsiyetler yaşıyordu. Kimisinin ruhu, kendini yenen hayat karşısında tam bir teslimiyete çökmüştü. Kimisini, ümitler, sevgiler, yahut kin ve intikam duyguları hayata bağlıyordu.