Gönderi

90 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Tek amacım uykumun gelmesini beklerken birkaç sayfa kitap karıştırmaktı. Bu amaçla yola çıkıp neden "Uyku"yu seçtim işte orası ayrı konu fakat iyi ki seçmişim. Murakami'nin kısa öyküleri hep ilgimi çeker nitelikte olmuştu. Kitap tasarımına fazla önem veriyorum. Yazarın diğer kitapları da detaylı ve özenerek tasarlanmış bir dış görünüme sahip zaten. Fakat kısa kitapları hakkında farklı bir düşünceye de kapıldığım olmuştu. Yaklaşık on sayfasının çizimlerden oluştuğu ve toplamda yüz sayfa bile olmayan kitapları süslü püslü ciltler ve dekorlarla süslenerek otuz küsür lira gibi fiyatlara piyasaya sürülmesi bazı okurları kızdırabilir. Ben bu konuda ikiye bölündüm. Estetiğe düşkün yanım ağzının suyu aka aka kitaplara bakarken öğrenci olan yanım da "Oğlum kendine gel, manyak mısın?" diyor. Birinci ağızdan anlatım dikkat edilmesi gereken bir anlatımdır. Çoğu eserde de bu anlatımın seçilmesi sonucu daha samimi ve sohbet havasında bir anlatım ortaya çıkabiliyor. Bu sebeple, birinci ağızdan anlatımla kendine yol çizen bir yazar okurunu etkilemelidir ki, kitap kahve eşliğinde sohbet gibi ilerlesin. Gerçi bu kitapta merak unsuru biraz fazla olduğundan kahveler soğuyabilir. Yine bir askıda son ile okurlar ikiye bölünüyor bu kitapta da. Ucu açık bir yer bulduğumuzda şikayet etmek yerine bir yere bağlamaya çalışsak bence daha karlı çıkarız. İnsanlar bunu da yapmaya korkuyorlar çünkü kitapla alakasız bir şey çıkaracaklarını düşünüyorlar. En alakasız teoriyi bile üretseniz o sizin fikrinizdir ve kesinlikle yanlış değildir. Sonuçta verilen olayın size hissettirdiği ve düşündürdügü farklıdır. Belli başlı temsil noktaları hariç özneldir kitaptan çıkan mesaj. Yapılan asıl yanlış da kitabın sonuna kafayı fazla takıp geri kalanı çabuk unutmak. Murakami burada karakterin uyku yerine yaptığı aktiviteler ile uykunun gereksiz olduğunu söylemiyor. Hepimizin bildiği bir gerçeği sunuyor bizlere: Beyin uyumaz. Fiziksel olarak geçtiğiniz uyku hali beyninizi etkilemez. Aslında etkilemez demek yanlış olur çünkü yapılan çoğu araştırma beynin tam kapasitesini yakalamasının uyku sayesinde olduğu savunuyor. Yani siz uyusanız da uyumasanız da yukarıda tıkır tıkır çalışmaya asla son vermeyen bir şey var. Beynin asıl çalışma anlarında uyanık kalmak, her şeyin tam bilincinde olmak da beraberinde sorgulamayı getirir. Bundandır zaten karakterimizin günlük rutinini fazlasıyla düşünmeye başlaması. Kitap boyunca dikkatimizi de çekiyor zaten, karakterimiz kafasında kendiyle baş başa iken nöron bağlantısı kurulur gibi laf lafı açıyor. Kısa ama dikkat gerektiren, varoluşu sorgulatan, hayatın gidişatını sorgulatan ve kesinlikle uykulu bir halde okunmaması gereken bir kitap "Uyku". Çikolatayı da o kadar güzel anlatmış ki gecenin bu saatinde ağzıma iki parça çikolata atmama engel olamadım. Şimdi gel de uyu uyuyabilirsen.
Uyku
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,124 okunma
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.