Gönderi

200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Kültürel Soykırım" başlığı altında kültür, emperyalizm, hegemonya vb. çeşitli soruların cevapları aranmakta. Gerçekten "muasır medeniyet" e doğru mu gidiyoruz yoksa "tek dişi kalmış canavar" a mı dönüşüyoruz. Bizi biz yapan değerler haricinde çeşitli coğrafyalardan aldığımız bilgilerin ne kadar etkisi altındayız? Niçin bazı ülkeler ekonomik, siyasi, kültürel kalkınma sağlamışken biz bunun neresindeyiz? Avrupa ya da Arap kültürü ideal kültür mü? Kendi kültürümüz bunun neresinde? Kendi kültürümüzü içselleştirip, farklı kültürleri de özümseyerek bir üst kültür çıkabilir miyiz? Başka medeniyetleri yok etmek için illa savaş mı açmak gerekir yoksa kültürel savaş, o toplumları kendi benliklerinden ayırabilir mi? "Emperyalist güç hedefindeki ülkeyi kültürel işgal bombardımanına tutarsa ve bu işgal politikasını sürdürürse, o ülkeyi topla tüfekle işgal etmenize gerek kalmaz.Çünkü hedef ülke insanları zaten sömürgeci güce kalben bağlılık gösterir, her şeyi ile biat eder". (Ömür Kurt kitabın yazarı sayfa 13) O zaman ortaya kompradorlar çıkıyor yani yabancıların çıkarını gözeten yerli işbirlikçiler. Kitap, dünden bugüne dil, sanat, edebiyat ve genel olarak siyaset içindeki yozlaşmayı gözler önüne sermesi anlamında önemli bilgiler vermektedir. Kitabı Tüyap kitap fuarından Banu Avar tarafından imzalı olarak aldım ama daha şimdi okuma fırsatım oldu. Bendeki kitabın baskı tarihi 2013 ve 6.baskı. Kitap beş ana başlık ve onların altında yer alan diğer alt başlıklarla "kültürel soykırım"dan başlayıp, ilerliye ilerliye ülkemizde yaşanan kültürel, dil, edebiyat vb. alanlarda yaşanan yanlışları irdeliyor. "Dış mihraklar" laflarını çokça duyduğumuz bu zamanda bunlar kimdir, neler yapıyorlar gibi soruları cevaplamaya çalışırken, bunların içerdeki yani işbirliği yaptığı kişilerin genel özelliklerini de anlamamızı sağlamaya çalışıyor. Banu Avar konuşuyor, soru soruyor ama bunu yanında yazar Ömür Kurt'un bölüm başlarında, ortasında ya da sonunda konuya giriş, ilerletme ya da sonlandırma anlamında yazıları da dikkate değer. Onu da yaptığı aydınlatıcı bilgilerinden dolayı için kutlarım. Ülkemizi tankla, topla veya sıcak bir çatışmayla ele geçiremeyeceğini anlayan güçlerin içten bir kalkışma, darbe yoluyla bazı şeyleri değiştirmeye çalışmasında kullanacağı birey/örgüt/parti/basın/cemaat/tarikat/sendika/sivil toplum kuruluşları/yazarlar gibi çeşitli yolları nasıl kullandığı veya kullanacağını görebiliyoruz. Gün gelir eğitim adı altında gün gelir hibe adı altında, gün gelir sosyal yardım adı altında çok çeşitli yollardan etki altında almak isteyeceği yapıları nasıl ele geçirebileceğini okuyunca bazı şeyleri daha kolay anlayabiliyoruz. Hem yazar Ömür Kurt'un yazıları hem de Banu Avar'ın görüşleri bizlere yeni bir bakış açısı oluşturabiliyor. Sorgulamadan kabul etmemek ya da iyice inceledikten sonra bazı şeylerin kabul edilebileceğini gösteriyor. Beğenerek okuduğum ve altını çizerek notlar aldığım bir kitap. Kitabın kapağı da, karanlıktan aydınlığa bir portre sunuyor.
Banu Avar'la Konuşma - Kültürel Soykırım
Banu Avar'la Konuşma - Kültürel SoykırımBanu Avar · Pozitif Yayınları · 201368 okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.