Gönderi

altı harfle kurulan eksik bir cümle bizi birbirimizden koparmaya yetiyor. oysa o altı harfle kurulan cümleye bir altı harf daha ekleyebilseydim ve bunu dile getirebilseydim ve sen de beni duysaydın, işte o zaman her şey çok farklı olurdu. ben yine aynı yerde tek başıma yok olmayı dilerdim evet bu değişmezdi ama sen ve o bir araya gelen on iki harf bu cehennemden kurtulurdunuz. cümlelerin üstü üşümesinler diye örtülü. olur da gözün satırlarıma değer diye değil. hele beni anlama ihtimalin yüzünden hiç mi hiç değil. diyelim bir yangın çıktı. alevleri büsbütün sardı etrafımı. diyelim ben yanmayı göze aldım ve diyelim sen o yangından bihaber sefa sürdün. ben, senin gözlerinin değmediği her bir zerreyim. ufak tefek, önemsenmeyenim. benim yangınım büyük ama senin dünyanda küçük. bir sigara diyelim. hani yakışmıyor da hiç ağzına. o sigarayı yakmak için kullandığın çakmağın ateşi. benim yangınımdan daha büyük-müş. böyle, insan dengesini yitirir ya aniden. ben düşmekten de hiç korkmadım, yanmaktan da. tamam bile bile girmedim ateşe ama kaçmak için hamle de yapmadım. belki de yanmayı diledim. belki de kül olup savrulmak o bir araya gelmez on iki harfin arasında kaybolmak istedim. dilemekle gerçekleşseydi dileklerim ve konuştukça hafifleseydi şu ağrı bunca kavgaya bunca gürültüye ne gerek vardı. bozuk yapboz parçaları. bunu daha anlatamadım bile üstelik. anlatabilecek kadar yürek de yok ki bende. kime, neyi, hangi akla hizmet. peşinden sürüklendiğim her ne varsa beni aynı yangının göbeğinde bırakıp ardına bile bakmadan kaçacak. bile isteye, kendi komutumla düşecek zemine ayak izlerim. hani şimdi sen beni anlamıyorsun ve anlamak için de pek uğraşmıyorsun ya işte tam da bu noktada bazı düğümler atılıp bazı düğümler çözülüyor. kafalar karışıyor. zihinler bulanıyor. bir derdi ortadan ikiye bölüp paylaşmak istesen ben senin parçanı da elinden koparırcasına alırım ve sen bunun adına açgözlülük dersin. bencillik ve hatta kurnazlık. benim adım kötü olur. dilden dile dolaşır. cümlelerin üzeri üşümesin diye örtülü ama örtünce de dinmiyor bu titremeler. bil istedim. bilmeni diledim. ama dedim ya dilemekle gerçekleşseydi. ne gerek vardı..
·
79 görüntüleme
deniz okurunun profil resmi
gerçekleşseydi dileklerim ve konuştukça hafifleseydi şu ağrı bunca kavgaya bunca gürültüye ne gerek vardı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.