Gönderi

·
Puan vermedi
Michel Foucault 1975 yılında Hapishanenin Doğuşunu yayımladığında, başka şeylerin yanında Victoria döneminin en büyük İngiliz romancısını meşgul eden o büyük soruyu da tartışıyordu: devrimci şiddet, devrim öncesi şiddetin yöntemleri ve zihniyetinin bir devamı mıdır yoksa ona bir son mu verir? Foucaultnun Fransa da ve İngiltere de özellikle mevcut suçlar içinde en büyüğünü, hükümdarın hayatına kastetme suçunu işleyenlere reva görülen idamları tarif ettiği bölümler ayrıntı zenginlikleri ve dehşet verici kesinlikleriyle okurların aklında uzun süre yer edinir. Aynı bölümlere İki Şehrin Hikâyesinde de rastlarız. Tıpkı Hapishanenin Doğuşunu okuyan birinin Damensde regicide (kralı katletmeye teşebbüs) suçunu işleyen mahkûmun göğsü, kolları ve kasıklarındaki etin ateşe batırılmış kıskaçlarla sökülüşünü, suçu işlediği sağ elinin sülfürle yakılışını, eritilmiş kurşunun ve kaynar yağın üzerine dökülüşünü, halatlarla bağlandığı dört at tarafından dört ayrı yöne çekilen vücudunun dört parçaya bölünüşünü, parçalanan uzuvlarının ateşe atılışını, ortaya çıkan küllerin rüzgârla ortalığa savruluşunu unutamayışı gibi çoğu okur Charles Dickensın İki Şehrin Hikâyesindeki devrimci şiddet sahnelerini de unutamaz. Kapitalizmin temelleri Ancak bir diğer tarihsel romanı Barnaby Rudge daki gibi burada da Dickens affedilmez rejimi affetmeyenlerin yaptıklarını affedilmez bulur: Adaletsizliği yeni bir adalet rejimiyle düzeltmek isteyenler Dickens için her zaman yeni adaletsizliklere neden olurlar. Herhalde Bastille'in ele geçirilişini, idamları ve sokaklarda coşkuyla dans eden Parislileri sözcüğün en olumsuz anlamıyla bir güruh olarak resmeden Dickens için asıl sorun, adaletin sekülerleşmesinin onun ilahi çeşitlemesinden farksız oluşuydu. Özellikle de Cartonun roman boyunca yaşadığı dönüşüm ve fedakarlığı, Dickens?ın onu en çok seven okurlarından Dostoyevski üzerindeki etkisini de bize yeniden hatırlatır: İki Şehrin Hikâyesi boyunca hep belli bir sentimentalizm, aşırı tiyatral bir hava, romanın daha Kafkaesk, karanlık, keskin ayıntılarla örülmüş bölümlerine eşlik eder. Fransız edebiyatı öğretmenliğini meslek edindiğini unutmamamız gereken Darnayin kitabın ikinci kısmında öğleden sonra idam cezasından kurtulup akşama doğru Sohoda içki içmeye gitmesi, ilerleyen bölümlerde eski bir hizmetkârını kurtarmak için Fransaya geri döndüğünde bir tutuklanıp bir salıverilmesi, özgürlük ve tutsaklık arasında tek bir otoritenin tek bir sözüyle gidip gelişleri Dickens romanlarının miras hukuku, çalışma sistemi ve adalet üzerine kurulu üçlü temelini bize tekrar hatırlatır (çünkü bunlar Dickensa göre kapitalizmin temelleridir). Kafkanın Yasanın kapısının önünde bekleyen adamının yaşadıklarıyla Darnayin önce Üçüncü George sonra ise Fransız Halkı adına yargılanışı sırasında kendisi için dikilen adalet gömleğinin içine girişi birbirine çok benzer. Dickens karısından ayrılmış, yayıncısıyla anlaşmazlığa düşüp en yakın dostlarından Wilkie Collinsle birlikte romanlarını tefrika ettikleri Household Words dergisini kapatmış, yaşantısında yeni bir dönemin eşiğine gelmişti ve ilk olarak All The Year Around adlı yeni dergisinin birinci sayısında okurlara sunduğu İki Şehrin Hikayesiyle devrim ve özgürlük üzerine kendi fikirlerini de yeniden sınama imkânı bulmuştu. Thomas Carlyleın Fransız Devrimi kitabından öğrendikleri kadar Romada bizzat tanık olduğu giyotinli idamlarda, Paris seyahatinde Michelet ve Victor Hugoyla yaptıkları sohbetlerdeki izlenimlerini de bir araya toplayıp romanını yazmaya başladığında acaba Foucaultnun bir yüzyıl sonra cezalandırma usullerinin bedensel şiddetten gözetim teknolojilerine kayışını incelediği Hapishanenin Doğuşunu hayal edebilir miydi Dickensı endişelendiren ve hak verdiği, korktuğu ve hayranlık beslediği Fransız Devrimi olayını izleyen dönemde Marksizm ve özel olarak yapısalcılık-sonrası düşünceyle yaşanan zihniyet değişiminde, solun devrimci hakikate ve onun ideolojisine, adalet kavramına eleştirel bakışının yerleşmesinde elbette pek çok kuramcı kadar Charles Dickensın ve onun her seferinde merakla okunan tuhaflıkta bölümlerle bu romanının da önemli bir payı vardır.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359,4bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.