Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

637 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Merhabalar, hayırlı akşamlar... ---Uyarı: Spoiler İçerir--- Yaklaşık 29 gün sonra( ne süre ama  ) şükür ki kitabı bitirebildim. İncelemeye geçmeden önce sizden bir ricam olacak. Emek verip, zaman harcadığım bu incelemeyi sonuna kadar okumayacaksanız, lütfen hiç beğenmeyin. Bazen denk geliyorum uzun bir kitap incelemesi eklenmiş siteye daha 1 dk dolmamış onlarca beğeni yahu ne ara incelemeyi okudun, not aldın da sonra hemen beğeni butonuna tıklıyorsun bu resmen kolpalıktır. Hiç şüphe yok ki, ‘’ Diriliş’’ Rus ve dünya edebiyatının en usta yazarlarından olan, Tolstoy’un, çoğu dilde sayısız kez basılan, milyonlarca okur tarafından okunan, beğenilen ve yazarı ölümsüzleştiren başyapıtlarından biridir. Söz konusu Tolstoy ise, zaten eserleri damak tadı verecek, düşündürecek, sorgulatacak, hafızalara kazılacak… Çünkü Tolstoy Aristokrasi sınıfı soyundan gelmesine rağmen bu sınıfı reddedip, halkın arasına karışan biridir. Naçizane fikrim şu ki Tolstoy bir sokak fotoğrafçısıdır. (Sevgi dolu bir fotoğrafçı…) Eseri okuduğunuz da fark edeceksiniz o sokak fotoğrafında prensler, generaller, ihtiyar hanımefendiler, köylüler ve mahkûmlar olacak. Diriliş eseri kalın bir kitap bu sizi korkutmasın. Acaba sıkılacak mıyım? Hayır kesinlikle sıkılmayacaksınız, aksine hiç bitmesin diyeceksiniz. (
Ricardo hani Vatansız Ricardo
Ricardo hani Vatansız Ricardo
dediği gibi ) Günlerce, haftalarca kim bilir belki benim gibi aylarca…(ki öyle de oldu  ) ***Bir vicdani mahkemeyle başlar her şey …*** Prens Nehludov günlerden bir gün teyzesinin evine ziyaret eder. Teyzesinin evinde çalışan kadınlardan birinin yeğeni olan Katyuşa’ya aşık olur. Katyuşa 17 yaşında genellikle duygularıyla hareket eden biri. Sonuç itibariyle Katyuşa hamile kalır. Prens evden gidince Katyuşa’ya bıraktığı sadece birkaç ruble para. Tabi bu olanlar hakkında ev halkının haberi yok. Ta ki karnı şişen Katyuşa’yı gördükleri zaman. Ev halkı Katyuşa’yı sokağa atar. Katyuşa, köyde bir tanıdığının evine sığınır. Çocuğunu burada dünyaya getirir ve aileye daha fazla yük olmamak için evden ve köyden ayrılır. Şehire gitmeye karar veren Katyuşa çocuğunu kimsesiz çocuklar yurduna yerleştirir.( Ne yazık ki çocuk ölür ) Burada dikkatli olunması gereken şu ki bu olaydan hemen sonra Katyuşa hayat kadını olmadı. Katyuşa gururlu bir kadındı. Evlere temizliğe gider ama erkeklerin , sarkıntılıklarına uğrar. İşten çıkar. Katyuşa bir polisin yanında hizmetçi olarak çalışmaya başlar yine aynı senaryo. Katyuşa yaşamak için bu kadar uğraşıp durduğu hayatta ne yazık ki …. Meşakkatli ve acımasız hayat koşulları Katyuşa’yı bir hayat kadını yapar. Randevuevi sahibi bir kadınla tanışır ve burada çalışmaya başlar. Bir gün çalıştığı randevuevinin zengin müşterilerinden biri soyulur ve öldürülür. Olaydan bir gece önce Katyuşa işi gereği adamla birlikte bir otelde birlikte olmuştur. Adam Katyuşa’ya onun memnun etmesi için döver. Yan odaya gidip ağlayan Katyuşa’nın gönlünü almak için odaya giren soytarı Katyuşa’ya bir yüzük hediye eder. Hediye etmez olaydı, bu tesadüf olaydan bir gün sonra soytarı adamın soyulup öldürülmesi haberi ortaya çıkar. Tüm gözler Katyuşa’ya döner ve iftiralar sonucunda tutuklanır. Hapse akabinde mahkemeye…. Mahkemede bir jüri var, sırada ki mahkemenin ne olduğunu ve kime ait olduğunu mahkeme esnasında öğrenen Prens Nehludov’dan başkası değildir. Karşısına çıkartılan Katyuşa’nın , zavalı, çaresiz, o güzelliğinin halinde ki masumiyet ve çaresizliğini görür. Mahkeme kararı kızı suçlu bulup hapis cezası ve sonrasında Sibirya’ya gönderilmek üzere başlatılacak kürek mahkumiyeti verilir. Bu görüş sonrası artık vicdanı bir azap başlar. Kızı bu hale gelmesindeki en büyük etkeni kendisi olduğunu belirten Prens, bir zamanlar aşık olduğu kıza yardım etmeye bazı olayların seyrini değiştirmeye karar verir. Yaptığı ilk iş Katyuşa’nın yaşadığı eve gitmesi belki bir ümitle çocuğunu görmeye… Çocuğun ölüm haberini alan Prens üzülür, vicdani azap daha da baskılanır. Etrafına bakar ne görsün ? Etrafını saran , sefalet içerinde olan halkı. Halk dertlerini anlatmaya başlar. Borçlar içinde kaldıklarını, kendilerine ait olmayan toprakları ekip biçip, gelirinin çoğunu soylu sınıfa verdiklerini tek tek anlatırlar. Kendi karınlarını doyurmak için, ormanlarda ağaç kestikleri esna da yakalanıp ağır cezalara kaldıklarını anlatır. Adalet eşitlik ister halk. Prens saraylarda kalmanın etkisiyle, zevkleriyle bu köylü sınıfın yaşantısından haberdar değildir. Şaşırıp durur, kahyasına döner ağzından şu kelimeler çıkar. ‘’Nasıl oluyor da, tabii, ben de dahil olduğum halde, hiçbirimiz bu kadar meydanda olan gerçekleri görmemişiz ? Halk gerilemiş ve bu gerileme ile bağlılık kurmuş. İçinde yuvarlandığı yoksulluğa yavaş yavaş sürüklenirken sesini çıkarmamış, adeta göz yummuş, kadınları zorla çalıştırmış, susmuşlar; bu yüzden özellikle çocuklara bakılmamış... Bu insanları alçaltan durum ile o derece bağdaşmışlar ki, bizde doğup büyürken hep bu hali göre göre onu doğal görmeye alışmışız.’’ Bu sefaletleri gördükten sonra halka topraklarına dağıtmaya başlar. Gariban halk ilk başta korkuyorlar çünkü şuana kadar hep çalıştırmışlar birer köle gibi. Bu davranışında kendilerini denedikleri konusunda düşünmüşler ve Prens’in itirazı ve ricaları üzerine toprakları almaya razı olurlar. Prens bu karelerden sonra artık kendisi sorgulamaya karar verir. Kulaktan gelecek bilgilere kulağını kapatıp kendisi görecek, analiz edecek. Katyuşa’nın da cezasına itiraz etmek, temyiz kararı için bir üst merciye başvurur, dilekçe verir. Prens orda dönen oyunları da görür. Yapılan haksızlıklara sessiz kaldıklarını, kendi sefalarının derdine düştüklerini görür. Katyuşa’nın Sibirya’ya gönderilmesi kararına bu yaptıklarının yanlış olduğunu vurgular. Lakin sonuç adaletsizlikle bağlanılacak. En son Çar’a bir dilekçe mektubu yazıp Sibirya’ya gitme hazırlığına başlar. Sıra mahkumların Sibirya’ya gönderilme işlemlerinde, Prenste malının yarısını harcayıp Katyuşa’yla beraber yola çıkar. ***Tanrı aşkına bu sahne tam anlamıyla can yakıcıydı. Evet hepsi birer mahkumdu bu doğru lakin hala insanlar. Sıcağın ortasında yürümeleri, susuz kalmaları, dövülmeleri, veremli olan mahkumlarla beraber yol almaları…*** Prens bu sahne de hükümete kiliseye müthiş bir eleştiri yapar.( Bu eleştiri Tolstoy’un Diriliş kitabının yasaklanmasına ve toplatılmasına neden olacak) Sibirya’ya kalacakları yerlere yerleştiren mahkumları gören Prens müthiş bir vicdanla sarsılır. Ölenler, delirenler, sakat kalanlar… Ve beklenilen an Çar Katyuşa’nın haksız olduğunu cinayetin onunla bir alaka olmadığına hele şükür karar verir. Kararı alan Prens, sevinçli şekilde Katyuşa’ya koşar. Fakat bu zaman dilimin de Katyuşa’ya bir şeyler olmuştur. O kendi kafilesinde bulunan Simonson adında ki mahkuma aşık olur. Prens defalarca evlenme teklisi yapmasına hep susan Katyuşa, tekrar evlenme teklifi alacağı hissine varır. Doğru bir his … Prens’e haklı bir cevap gelir. Sen vicdanın için, hatanı onarmak için benimle evlenmeyi istiyorsun ama Simonson beni olduğu gibi kabul ettiği için, sevgi için seviyor. Prens her şeyin farkında ve ağzında çıkan tek kelime. Nehlüdov yaptığıdavranışların sevgisizlik olduğunu sonunda gördü Ağzından çıkan tek kelime - Affedildi mi peki onu söyle? + Tanrı bilir..... Bu devasa eseri kendi yaşamımızla ve toplumumuzla bir ilişkilendirirsek. • Diriliş, burjuvaziye, kapitalizme olan öfkedir • Diriliş, kolpa dincilere olan eleştiridir. • Diriliş, haksızlılların sesidir. • Diriliş, köylü sınıfına, işçiye, emekliye olan propagandadır. • Diriliş, ötekileştirmenin karşıtıdır. • Diriliş, haksızlık sonucunda hapishaneye yollanılan mahkumların sessiz bağırışıdır. • Diriliş asgari ücrete olan protestodur. *** DİRİLİŞ VİCDAN MAHKEMESİNİN SESİDİR, BAĞIRIŞIDIR !!! Kitapsever dostlar bu kitabı mutlaka okuyun, çünkü bu kitap bir romandan daha fazlasıdır. Keyifli okumalar…
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,4bin okunma
··1 alıntı·
150 görüntüleme
özlem okurunun profil resmi
Diriliş... Yine böyle bir kış vakti okuduğum ve kitabın kapağını henüz gün doğmadan kapatırken, güneşini güneşime bırakan eser. Prens Nehlüdov kahramanı değildi bu eserin, kahramanı tüm kitabı, Tolstoy'un kalemi ve kalbinide barındıran İnsandı.. Ne güzel bir inceleme yapmışsın. O kareler, o duygu tüm o tozunu ışıkla atıp yeniden canlandı.. Sende de büyük tesirler bıraktığı kesin! Emeğine, kalemine sağlık Adar. İncelemelerini özlemişiz :)
Adar Koç okurunun profil resmi
Değerli görüşünüz için teşekkürler efendim, Diriliş kitabı tek kelimeyle efsaneydi. Benim incelemelerim mi özlenildi yoksa iskeletör loui mi :)
2 sonraki yanıtı göster
Roquentin okurunun profil resmi
Keşke kitabı yazmasaydınız :)) Tolstoy gorse valla ben bu kadar yazmadım derdi:))
Adar Koç okurunun profil resmi
Evet, haklısınız.
Adar Koç okurunun profil resmi
Jupiterli dostum, fazla spoil yasak ahhaa yarın hemen al Diriliş'i başla okumaya. Tavsiye yayın da can ya da iş bankası olsun. Iskele biraz acemi :)
Ruh Hekimi okurunun profil resmi
İnceleme yazmış olmanı beğendim. Şimdi okumaya geçiyorum.
Adar Koç okurunun profil resmi
Teşekkürler, Hocam sağ olun ama siz yinede okuyun önce :)
1 sonraki yanıtı göster
Metin Pir okurunun profil resmi
Tolstoy ' u pek fazla okumadım bir iki kitabı hariç sebebini bilmiyorum ama Diriliş'i bu incelemeyle beraber listeme alıyorum. Ve emeğine sağlık diyorum dostum. (Bu arada Katyuşya kimle evlenecek en sonunda vallahi merak ettim onca olaydan sonra :)(:
Adar Koç okurunun profil resmi
Jüpiter'in kitap kurduna selam olsun ve tesekkurler öncelikle. Dostum kadıncağız şu hayata sadece gerçek sevgiyi istedi. Olduğu gibi görüneni kabul etmek. Simonson adında ki mahkum işte aynen öyle yaptı. Inceleme de belirtim zaten Katyuşa'nin kiminle evlenmek istediğini. O kendisini olduğu gibi kabul eden sevgisini seven adamı(Simonson) seçti:)
1 sonraki yanıtı göster
e.y okurunun profil resmi
Ne demiş Ziya Paşa; "Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz." Diyecek pek bişey yok. Adar Koç'a yakışan bir iş olmuş :) Emeğinize sağlık. Zihniniz şifâ, vakt-î şerifleriniz hayırlı olsun..
Adar Koç okurunun profil resmi
Teşekkürler efendim sağ olun :) aynı dilekler size de gelsin .
Ricardo hani Vatansız Ricardo okurunun profil resmi
Emeğine sağlık bu kitaba buna benzer inceleme yapmak isterdim hep. kitabı sonuna kadar okuyanların sonuna kadar okuyabileceği bir inceleme .
Adar Koç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim efendim çok sağol Vatansız:))
Ebru Orhan okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık süper ')
Adar Koç okurunun profil resmi
Teşekkürler efendim sağolun;)
Onur Tunç okurunun profil resmi
Kitabı okuyalı bir hayli oldu. Tekrar genel hatları ile hatırlamak isterken sizin incelemenizi okudum. Tam olarak aradığım buydu. Çok teşekkürler. O kadar güzel bir anlatım ki, okuduklarımı hatırlamama, kitabı da daha iyi anlamama yardımcı oldu. Tekrardan çok teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.