Gönderi

384 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Günün bitmesine dakikalar var ve ben derin bir nefes alıp arkama yaslanıyorum. Okuduğum kitabın bitmesine henüz birkaç bölüm daha var sanıyordum, oysa ki biraz önce son bölümün son satırlarını okumuşum. Gerçekten bittiğine kanaat getirdikten sonra ‘‘vay canına’’ diyorum ‘‘ne kitaptı ama’’. Damızlık Kızın Öyküsü’nü bitirdiğimde kurtulduğumu hissettim. Evet, kimse kafama silah dayayıp zorla okutmamıştı, bitirmek zorunda değildim, böylesine soluksuz okumanın da gereği yoktu. Ama öyle değildi işte, kitap bana oldukça ağır gelmişti fakat bir o kadar da etkisi altına almıştı beni, bitirmeden başından kalkmak olmazdı. Bir feminist distopya örneği olarak adlandırılır Damızlık Kızın Öyküsü. Feminist kısmını bilemem ama okuduğum en korkunç distopyaydı. Kitapta anlatılanlara gelecek olursak ABD’de meydana gelen ani bir darbe ile Gilead rejimi yönetimi ele geçirir ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Bu değişikliğin en büyük etkileri kuşkusuz kadınlar üzerindedir, artık çalışmalarına, mülk ve servet edinmelerine ve daha bunun gibi bir sürü şeye hakları yoktur. Uzun süren iç ve dış savaşlar, kullanılan kimyasal silahlar, radyasyon ve doğum kontrol yöntemleri sonucu soyları tehlikeye düşen Gilead rejimi bu sorunu çözmek için akıl almaz önlemlere başvurur. Ve bu önlemlerden en çok etkilenecek olan da yine kadınlardır. Gilead yönetimindeki insanlar sınıflara ayrılmıştır, bu ayrım birçok açıdan belirgin ve kesindir. Erkekler Komutanlar, Muhafızlar, Melekler ve Gözler olarak; kadınlar Eşler, Teyzeler, Marthalar, Damızlıklar ve Fahişeler olarak sınıflandırılmışlardır. Komutanlar bu sınıflandırmada en üstte yer alan ve en fazla ayrıcalığa sahip olanlardır. Kadınlarda ise bu ayrıcalıklı sınıf Eşler yani komutan karılarıdır, bunlar mavi elbise giyerler ve diğerlerinden bu şekilde ayrılırlar. Marthalar, doğurma yaşı geçmiş ya da kısır olan kadınlardan seçilmiş, ev işleri ve hizmetçilik gibi becerilerinden dolayı kolonilere gönderilmemiş kadınlardır, yeşil renk giyerler. Teyzeler, Damızlık kızların eğitilmesi ile görevli kadınlardır, kahverengi giyerler. Damızlık Kızlar, Kırmızı Merkez ismi verilen bir yerde teyzeler tarafından eğitilmiş, sağlıklı ve doğurgan kadınlardır, kırmızı renk bir elbise giyerler ve kanat ismi verilen beyaz bir başlık takarlar. Ekonokadınlar fakir erkeklerin kadınlarıdır, çocuk doğurmak, ev işleri ve yemek yapmak gibi görevleri tek başlarına yürütürler, ek görevlerine uygun renkte çizgili elbiseler giyerler. Gözler, gizli polislik görevini yürüten erkeklerdir. Rutin polis işlerini Muhafızlar yürütür. Melekler ise Gilead rejimini büyütmek için girilen savaşlarda görev alan askerlerdir. Gilead’ta okumak kesinlikle yasaktır, artık yazıya da gerek kalmadığı için dükkan tabelalarındaki yazılar silinerek yerlerini orda satılan şeyin resmi almıştır. Yalnızca okumak değil, rejimin ve dinin öngörmediği şekilde ve kişilerle cinsel birliktelik kurmak da yasaktır. Cinsel birliktelik kurmak ancak ve ancak belli zamanlarda belli kişilerin yapması gereken bir görevdir ve buna "ayin" denir. Gilead rejiminde kadınların, birini seçmek zorunda oldukları, sınırlı seçenekleri vardır. Kolonilere gönderilmek, hizmetçilik ya da fahişelik(Jezebel) yapmak, bir de Komutan ve Eşlere sağlıklı çocuklar doğurmak. İşte bu son görev için seçilmiş kadınlara Damızlık Kız adı verilmektedir. Bunlar gerçek isimlerini kullanamazlar, damızlığı olduğu komutanın ismine eklenen bir iyelik eki ile anılırlar(örn. Fred’in damızlığı anlamında Fredinki). Kitap boyunca ise Fredinki isimli damızlık kızın yaşadıkları anlatılmaktadır. Diğer distopyalarda anlatılanlar geçmişten beri var olan durumları ifade eder ve geçmiş genellikle kahramanlar tarafından net olarak bilinmemektedir. Oysa Damızlık Kızın Öyküsü’nde mevcut düzen birden bire değiştiği için kahramanlar şimdiki düzende yaşarken aynı zamanda geçmişi de net olarak bilen kişilerdir. Bu da Damızlık Kızın Öyküsü’nü daha etkileyici bir distopya haline getirir. Geçmişte Luke isminde bir eşe ve bir kız çocuğuna sahip olan Fredinki şimdi bir Damızlık Kız’dır, kitap boyunca hem geçmiş yaşantısını hatırlamaya çalışır hem de damızlık kız olarak yaşadıklarını aktarır. Kitabı okurken kafa kurcalayan en önemli sorulardan biri insanların kısa sürede bu akıl almaz uygulamaları nasıl kolaylıkla kabullenmiş hatta benimsemiş olduklarıdır. Cevabını ilerleyen sayfalarda kitap kendisi verir. İnsanları bu distopyaya sürükleyen kuşkusuz ‘‘din’’ afyonudur. Okumanın yasaklandığı toplumda kitleleri yöneten kişilerin çıkarlarına göre tahrif edilen İncil yine aynı kişilerce insanlara empoze edilmiştir. Bu nedenle bu uygulamalar yalnızca rejimin öngördüğü bir faaliyet değil aynı zamanda dinî bir görevdir. Kitabı okumuş olmanın üzücü tarafı ise kitaptaki birçok unsurun yabancı gelmemesi idi. Okuduğum diğer distopyalarda anlatılanlar her ne kadar ürkütse de çok uzak bir gelecekte yaşanabilir şeyler olarak görünmüştü bana. Oysa Damızlık Kızın Öyküsü’nde anlatılanların günün birinde yaşanma ihtimali, ne yazık ki, çok da uzak görünmedi.
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911k okunma
··
2 plus 1
·
1,305 views
Aişe okurunun profil resmi
İncelemeniz o denli kaliteli ve bilgilendirici ki kitabı okumuş kadar oldum. Şu konuda size katılıyorum isim verilmese bile kadınlar şu çağda bile bu şekilde sınıflandırılıyor haklarının olduğu söylense de yapılan baskı ve yetiştirilme tarzı sebebiyle bir çok şeye engel olunuyor. Bir çok kadın eğitimden uzak tutulup bir koyun gibi güdülmek isteniyor. Yapılan bu hamleleri yapan kimi zaman erkekler kimi zaman başka kadınlar oluyor ne yazık ki.
•••MERVE••• okurunun profil resmi
Ayşe hanımcım, yorumunuzu için çok teşekkür ederim. Kitabı okumamın ve incelemeyi yazmamın üzerinden bir hayli zaman geçti, maalesef ki değişen bir şey olmadığı gibi kötüye giden bazı durumlar da var. :(
Bu yorum görüntülenemiyor
•••MERVE••• okurunun profil resmi
İlk defa bir kitabı okurken, henüz yarısındayken, acaba bu kitabın filmini çekmişler midir diyerek araştırmaya başladım. Çünkü damızlık kızların kıyafetlerini ve özellikle kanat dedikleri şeyleri insanın kafasında canlandırması zorlaşıyor. Film ararken dizisini buldum. Ama okuduğum yorumlardan hareketle kitapta anlatılan birçok şeye dizide yer vermemişler. Kaldı ki kitabın anlatımı -bazı noktalar hariç- çok güzel canlanıyor insanın aklında. Dizisi var diye kitabın okunduğu düşüncesine katılmıyorum bu yüzden.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.