Gönderi

536 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
1 günde 100 senelik Türkiye
Ayfer Tunç bu kitapta en büyük hayali olan psikiyatristliğe göz kırparak psikolojik ögelerin içine dalarak güzel bir psikolojik roman oluşturmuş. Örneğin; Erdem Bey, Oidipus kompleksi yansıması. Michel Foucault'un Deliliğin Tarihi isimli o kalın ve çok dolu kitabını okuduktan sonra bu kitap çok daha anlam ifade etti benim için. Kitabın adında geçen yalan yanlış ifadesi ile ilgili olarak net bu doğrunun olmadığına gönderme yapmak istediğinden seçtiğini, rastgele seçmediğini anlamamız lazım.Kitap, birçok hikayenin karışık bir şekilde birbirine girmesinden oluşuyor. Olay bir hastanenin etrafında şekilleniyor. Yine olaylar tek bir günde başlıyor ve bitiyor. Bu kadar kalın bir kitabı ve bu kadar kaliteli, zor bir olay örgüsünü oluşturabilmek işte o önemli diyebileceğimiz yazarların işi. Ayfer Tunç bence yaşayan en önemli kadın yazar. Nobel'e birini öner deseler bana kesin onu önerirdim sanıyorum. Ama şunu da söylemekte fayda var. Bu kitabı herkes okumasın. Okuyacaklarda hızlıca bitirsin. Çünkü cidden çok karakter, nesne ve hikaye olan bir kitap. Her şey birbirine giriyor. Tecrübeli psikolojik roman sevenler okusun diyebilirim. Her saniye kitapta bir yeni karakter ekleniyor. Bu dünya ciddi sizin kafanızı bulandıracak ama odaklanmanız gereken kısım kitaptaki hikaye olacak. Noluyoruz kardeşim ya demeyin. Kitapta çünkü belli bir ana karakter yok. Hastanenin kurucularından, başhekiminden, doktoruna, hemşiresine, hastasına, hastabakıcısına kadar kitapta onlarca çeşit meslek grubundan konuyla alakalı karakterler mevcut. Tamı tamına 378 karakter var. Ama dediğim gibi bunun bir önemi yok. Mevzu hikaye. Kitapta delilerden çok diğerlerini, yani akıllı diye geçinenleri sorguluyor ve onlara üzülüyorsunuz. Akıllının tersi deli, delinin tersi de akıllı değildir, diyerek de göndermesini yapıyor usta kalem. Yazar da zaten bizden bunu istiyor. Ayfer Tunç, toplumsal ve tarihsel bir altyapıyla çizim yapıyor ve Türkiye panoromasını bu parçaları birleştirerek tamamlıyor. Asıl amaç bir akıl hastanesi hikayesi yazmakmış ama gelin görün ki akıl hastanesi hikayesi bir anda Türkiye hikayesine dönüşüvermiş. Perec'in Yaşam Kullanma Kılavuzu, Ahmet Hamdi'nin Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Feyyaz Kayacan'ın Bir Deli Değilin Defterleri adlı kitabı yol haritasını Ayfer Tunç'un oluşturmuş. Kitaptaki birçok şeyin gerçek hayatta da karşılığı var. Örneğin; Kara Çarşamba 2001 de yaşanan ekonomik krize bir gönderme. 14 şubatta yaşanan kitaptaki bu olay gerçek hayattaki karşılığında da yine şubatta yaşanmıştı. Yine Samsun'daki hastanede de gerçekte var olan bir hastane. 2. Abdulhamit döneminde yapılan Samsun'daki hastanede 2007 de yangın ile kullanımına son verilen ve Ruh ve Sinir Hastalıkları için kullanılan bir hastane. Böyle bir hikaye acaba nereye bağlanır ki diye düşünüp sonunu kesin getireceksiniz ve sizi tatmin edecek uygun bir son ile karşılaşacaksınız. Bu net. İlk okunacak Ayfer Tunç kitabı bu olmamalı. Oğuz Atay ve Ahmet Hamdi'nin kendisini öğrencisi gibi gördüğünden belki bilinmez, her kitabında ayrı bir zorluk ve teknik var. Edebi dili de günümüz için fazla ileride. Hayran olunası bir isim. Benim okuduğum bu ikinci kitabı oldu. Suzan defterde kitapta soldaki sayfalar ayrı, sağdaki sayfalar ayrı ilerliyordu. O da yine zor ve özel bir tekniği olan bir kitaptı ama konusu ve edebi zenginliği ile kendine bizi aşık etmişti. Bu kitapta yine aynı şekilde. Bu kadar karakter olmasına rağmen konu bütünlüğü ve hikaye asla dağılmıyor. Özel bir kalem olduğunu bilmeli ve yaşarken kıymet vermeliyiz Ayfer Hanıma. Zor ama eğlenceli bir kitaptı. Herkese önerimdir. Kitaba puanım 9.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20194,237 okunma
·
5,4bin görüntüleme
VüsaIe Quluzadeh okurunun profil resmi
Emre bisey sorucam,kitaba puani zaten en sonda veriyorsun,neden normalde puanlamak varken
Emre Bulut okurunun profil resmi
O benim imzam haline geldi.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Ayşegül Y. okurunun profil resmi
Ben okurken yoruldum bir yıldan fazla insan varmış meğer :))
Emre Bulut okurunun profil resmi
😂🤣
Dim Deyra okurunun profil resmi
Benim Ayfer Tunç kalemiyle tanıştığım kitapti.Birkaç yıl önce okumuş ve elimden bırakmamıştım. Zor muydu? Bence de zordu. Ancak ara verirsem döndüğümde sanki karakterleri bıraktığım yerde bulamayacakmışım gibi gelmişti. Kitabın kendi icinde bir dinamiği ve ayrı bir zaman olgusu vardi bence.Bi dünya karakter girmis ve hepsi de hakkını teslim etmişti.Finale zaten diyecek söz yok. Bence herkes okumalı.
Emre Bulut okurunun profil resmi
Düşüncelerimiz aynı. Kesinlikle bir solukta okunmalı ve herkes okumalı. Özel bir kitap. Bu salı konuşacağız ayrıca. Gruba beklerim.
1 sonraki yanıtı göster
Sema Nur Koçak okurunun profil resmi
Benim Son 200 sayfa kaldı su gibi akıyor ondandır ki araya bir sürü kitap aldım. Bence de Ayfer Tunç günümüz yazarları arasında parlayan bir yıldız. Öyle ki şuan okumakta olduğum Suzan Defter de aynı şekilde müthiş bir teknikle yazılmış. Kesinlikle sadece okumak için okuyanlar okumamalı fazla gayret ve çaba istiyor kitapları ki bence hak ediyor. Bir programda bir kitabı kitap yapanın karakter olduğunu söylüyordu ki dediğini başarmış bir yazar. Aynı durum Aziz bey hadisesinde de geçerli Aziz beyin sokağı geçene kadar hikayeyi anlatması müthiş bir lezzet vermişti. Kapak kızı zamansızlık ve mekansızlığa değinmiyorum bile.. Ayfer Tunç dönemine denk geldiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ayrıca kitabın ismine hastanenin tarihine kadar değindiğin için incelemelerin çok hoş kalemine, fikrine sağlık Emre 🫶✨️
Emre Bulut okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Sema. Beğenmene sevindim🙏🏾😇
hazal kayhan okurunun profil resmi
👏🌸
Emre Bulut okurunun profil resmi
😇🙏🏾
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.