Risaleler EczadırKadı Ahmed B. Muhammed Eş- Şevkani'nin (1814-64) iki adet risalesi bu eserde toplanmıştır. Bunların konuları gıybet ve batıni hastalıklardır.
Risaleleri her zaman bu ümmetin serumları gibi düşünürüm. Bir konu da sıkıntı olduğunda, çare arandığında önemli alimlerden çıkmış; buna benzer muhtasar eserler ilaç gibi etki gösterirler.
Eş- Şevkani'de pek çok alim gibi delilin olduğu yerde hatırlatıcı bir muallim vazifesi görür. Bu risalelerde konu ile ilgili ayetleri, hadisleri ve bazı kıssaları toplayıp bize aktarmıştır. Rabbim katında mükafatlandırsın inşallah.
*Enes'in merfü olarak rivayet ettiğine göre (Peygamber sallallahu aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurmuş): "Kim ki, yanında Müslüman kardeşinin gıybeti yapılır da ona yardım etmeye gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah dünyada ve ahirette onu (hor ve) zelil eder.
(Ibn Ebid-Dünya rivayet etmiştir.)
*"Gücünüz yettiği kadar haksızlık yapmaktan sakının. Zira kıyamet günü, kul bir takım iyiliklerle gelerek onların kendi- sini kurtaracağını zannederken, bir kul durmadan, 'Ya Rabbi! Senin (şu) kulun bana haksızlık etti' der, Yüce Allah da, 'Onun iyiliklerinden alın buna verin' der ve bu, günahlardan dolayı sevabı kalmayıncaya kadar devam eder."
Beyhâkî de bir grup sahabeden buna benzer rivayette bulunmuştur.
*Kıyamet günü ümmetimden iki kişi, izzet sahibi Rabbimizin huzurunda diz çökerek, biri, 'Ey Rabbim! Kardeşimden (gördüğüm) haksızlıktan dolayı hakkımı al' der. Yüce Allah, 'Kardeşine nasıl yapacağız, iyiliklerinden hiçbir şey kalmadı?' der. Adam, 'Ey Rabbim! Günahlarımdan ona yüklensin, zira bugün zor bir gündür, insanlar kendilerinden günahlarının alınmasına muhtaçtırlar' der. Bunun üzerine Allah, bu istekte bulunan kuluna, ‘Gözünü (başını) kaldır, bak der, o da başını kaldırıp şöyle der: 'Ey Rabbim! Ben, altından şehirler ve inciyle süslenmiş altından saraylar görüyorum. Bunlar hangi peygamberlerin veya hangi sıddîkın veya hangi şehidin?' Yüce Allah, 'Değerini verene aittir' der. Adam, 'Ey Rabbim! Bunun değerini kim verebilir?' der. Yüce Allah, 'Sen verebilirsin' der. Adam, 'Ne ile?' der. Allah, ‘Kardeşini affetmekle der. Adam, 'Ey Rabbim! O halde ben onu affettim' deyince, Allah, Ὁ halde kardeşinin elini tut, onu cennete sok der"
Hakim, Müstedrek
*Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:"Zandan sakının, zira zan (ile söylenen söz) sözün en yalanıdır. Başkalarının ayıplarını araştırmayın, (onların haklarındaki) haberleri bilmeye çalışmayın, (dünyalık hususunda) birbirinizle rekabet edip yarışmayın, birbirinizi kıskanmayın, birbirinizden nefret etmeyin ve birbirinize sırt çevirmeyin. Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu düşmanın elinde yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez. Takva buradadır, takva buradadır. (Bunu söylerken) göğsüne işaret etti. Kişiye kötülük olarak Müslüman kardeşini hor görmesi yeterlidir. Müslümanın Müslümana her şeyi; kanı, ırzı, ve malı haramdır".Buhari
*Amr b. As radıyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi vesellemden şöyle rivayet etmiş:"İnsanoğlunun kalbinden her vadiye yönelen (arzu edilen herşeye meyleden) bir parça var. Kim ki kalbi bütün vadilerin (arzuların) peşine düşerse, Allah onu hangi vadide helak edeceğine önem vermez. Kim de Allah'a tevekkül ederse, Allah onun kalbini dağınıklıktan korur.”
(İbn Mâce rivayet etmiştir.)