Gönderi

Dokuzuncu Yıldönümü
Çoğunun yüzünü unuttum büsbütün, yalnız, çok ince, çok uzun bir burundur aklımda kalan, halbuki kaç kere karşımda oturup dizildiler. Bir tek kaygıları vardı, hakkımda hüküm okunurken: heybetli olmak. Değildiler. İnsandan çok eşyaya benziyorlardı: duvar saatları gibi ahmak, kibirli, ve kelepçe, zincir filan gibi hazin ve rezildiler.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.