Çoğunun yüzünü unuttum büsbütün,
yalnız, çok ince, çok uzun bir burundur
aklımda kalan,
halbuki kaç kere karşımda oturup dizildiler.
Bir tek kaygıları vardı, hakkımda
hüküm okunurken:
heybetli olmak.
Değildiler.
İnsandan çok eşyaya benziyorlardı:
duvar saatları gibi ahmak,
kibirli,
ve kelepçe, zincir filan gibi hazin ve rezildiler.