Gönderi
Ben hayatımda bu kadar yoran bu kadar kasan başka bir kitap daha okumadım. Bunun yerine 1000 sayfa betimleme okusam daha az sıkılırdım sanırım. Allahtan kitabı e-kitap olarak okudum para verip almış olsaydım üzülürdüm.
Kitabın başlarında bu ne kadar uzun bir önsöz diyordum önsözün biri bitti diğeri başladı. Uzun bir süre ne okuduğumu anlayamayınca kitabın konusunu internetten açıp okumak zorunda kaldım. Konusuna gelecek olursak; Zampano adlı bir adamın evinde yazdığı "Navidson Kaydı" eseri Johnny Truant adlı bir gencin bulması ile başlıyor.
Navidson Kaydı ayrı Truant'ın bu eser ile ilgili dipnotları ayrı yazı stili ve puntosu ile yazılmış. Ancak kitapta bunlara ek olarak başka başka dipnotlar daha var ve kitabın karmaşıklığı da buradan başlıyor. Çünkü bazı sayfalarda tek bir kelime var bazı sayfalarda ise çok küçük puntolu kargacık burgacık yazılmış yerler var. Kitaba konu olan "Navidson Kaydı"; Will&Karen adlı çiftin ilişkilerindeki sorunları çözmek için mekan değişikliğine giderek Ash Tree Lane'de bir ev almalarını, bu evde başlarına gelen gizemli olayları konu alır. Bashi geçen ev tuhaf bir evdir. Eğilip bükülüyor, uzanıp kısılıyor bazen de genişleyip daralıyordur. Will bir foto muhabiri olarak bu evin gizemini çözmek ister. Evin içerisinde keşif gezilerine çıkar. Ancak karısı bu durumdan rahatsızdır evden korkuyordur. Will ısrarcıdır hatta dağcı bir ekip bile çağırmıştır. Dağcı ekibin evde kaybolması üzerine ikizi Tom ve yakın arkadaşı Billy Reston'ın ile birlikte eve ayrı bir keşif daha düzenlerler.
Navidson Kaydı tamamen evin bu tuhaf özellikleri ve ailenin ilişkisini konu alır. Ancak bu kaydın olduğu kısım makale gibi yazıldığından ve ara ara başka uzman görüşlerinin de aktarılmasından dolayı sürekli kopmalar yaşadım. Evin garip öyküsüne atıfta bulunmak için -bence- sayfalarda değişik yazı teknikleri kullanılmasını (ters yazma, sarmal yazma, boş sayfalar, kayan kelimeler vs.) yorucu ve abartılı buldum. Sosyal medyada bu tarz yazı sitilleri için "ağaç olsam bunun için kesilmek istemezdim" şeklinde yaygın bir kullanım var ben de bu cümleyi bu kitap için kurdum ne yalan söyleyeyim. Bana göre evin tuhaflığını yazıya dökerken sürekli aynı cümleler kullanıldığı için açıkçası kafamda "gizemli ev" diye bir şey canlanmadı. Evin bir koridorundan girip bir labirentte kayboluyorlar vs. ama bir on gün sonra tekrardan evin salonuna ulaşabiliyorlar. Ütopik ya da fantastik kitaplar okudum lakin bu evin tanımında bana göre aşırı zayıflıklar vardı.
Öte yandan kitapta bir de Johhny Truant'ın hayatına da değiniliyor. dipnot şeklinde yazılan kısımlarda Truant ya kendi hayat öyküsünü ya da kayda ait kısımlara değiniyor. Johnny'nin kendisini anlattığı kısımlar bilinç akışı tekniği ile yazıldığı için odaklanması zaten zor olan kitabı iyice zorlaştırmış. Kitabın sonunda ise Johhny'nin annesinden gelen mektuplar var. Navidson Kaydı da Johnny'nin anlattıkları da tam bir zemine oturmadan, dişe dokunur bir bitiş göremeden annesinin mektupları ile kitabın bitmesi de bana yersiz geldi. Navidson Kaydı'nda Will Navidson'ın son keşif gezisinde tam öleceğini düşündüğü esnada yanına aldığı kitap ise ne hikmetse "Yapraklar Evi" oluyor.
Bunun bir benzeri de Johnny'nin kaydın gizemini çözemeyip kaçmaya karar verdiği kısımda oluyor. Johnny perişan halde bir barda takılırken birden çalan müziğe dikkat kesilir. Müzikte Navidson Kaydı'na atıfta bulunan sözler vardır ve hemen şarkı bittiğinde çalan grubun yanına gider ve onlara sözleri neye dayanarak yazdıklarını sorar. Grup üyelerinden biri "Yapraklar Evi" adlı bir kitaba denk geldiğini ve oradan etkilendiğini söyler. Bu şekilde de kitap içinde kitap okunuyormuş gibi oluyor. Aslında şimdiye kadar izlediğimiz her şey bir rüyaymış mantığında kasıntı bir kitaptı. Ve ilk defa da bir kitaba bu kadar uzun inceleme yazıyorum. Sonunda bittiği için çok memnunum.
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.