Toplu yaşamanın bir parçası olarak sistemin ve kurumların sürmesi için varlığı bilinen, göz önünde olmayan, toplumun ayrıcalıklı kesimlerinin rağbet etmediği birtakım işler vardır, “pis işler” ….
Sadece yerine getirmesi bedensel ve duyusal olarak ağır ve zahmetli işlerden bahsetmiyorum aynı zamanda adı kötüye çıkmış, yani saygınlıktan uzak sayılan işler….
Geleneksel toplumlarda bu türde iş yapanlara yönelik dışlama mekanizmaları vardı. Bugünkü toplumlarımızda açıktan açığa böyle bir işleyiş olmasa da “pis işleri” yapanların toplumsal konumları daha iyi değil.
Eskiden toplumların en yoksul çevrelerinin yaptığı bu işlerden bazılarını bugün Batılı toplumlarda daha ziyade göçmenler, bazılarını ise yine o toplumların dezavantajlı kesimleri yapıyor.
Bunun yanısıra “derin ahlaki inançları sarsan eylemlere katılmak, bunları engellemekte yetersiz kalmak ya da bunlara tanık olmak” olarak tanımlanmış “ahlâki yara” addedilen işler var.
Eyal Press ABD’de özellikle cezaevlerindeki psikiyatri koğuşlarında çalışan ruh sağlığı danışmanları ile gardiyanları, tavuk mezbahalarında çalışan göçmen işçileri, Amerikan Hava Kuvvetleri’nin İHA’larla ülke dışında gerçekleştirdiği gözetleme ve saldırı operasyonlarında görev alan teknik personeli, ayrıca Google’ın devletlerle işbirliği içinde geliştirdiği gözetleme projelerinde çalışmış mühendisleri ve petrol üretim tesislerindeki işçilerle yakınlarını ele alıyor.
Sistemin sürmesi için bu “pis işler”i yapanlar ayrıcalıklı sınıfların konfor alanlarına girmedikleri sürece görünmüyorlar.
Eyal Press bu kitabında bu işlerin kapsamını, onlar için sitemin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor. Görmemek için yüzümüzü çevirdiğimiz yerlere…