Gönderi

·
Puan vermedi
Yüzüklerin Efendisi Üçleme İncelemesi: “Hepsine Hükmedecek Tek Yüzük” - “Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Krallıkları’na Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar’a Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlara, ölecekler ne yazık Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi’ne Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak Gölgeler içindeki Mordor Diyarı’nda.” Seri, daha önsöz bile verilmeden bu şiirle başlar. Şiir adeta kitabın özeti niteliğindedir. O yüzden incelemenin en başına şiiri koymak istedim. Bu inceleme için araştırma yapmak, yazmak, düzenlemek ve son haline getirmek tam 1 haftamı aldı ama yine de hatalarım varsa affola. Kendi notlarımla seriyi zihnime çok iyi bir şekilde kazımak istedim ve bu inceleme de kendi not defterimin bir kopyası aslında. Yazdığım bir sürü şeyi silmek zorunda kaldım çünkü şu haliyle 18 sayfa oldu. Yüzüklerin Efendisi ile ilgili “tek bir harf” dahi spoiler sayılabileceğinden seriye başlamamış olanların bu incelemeyi okumamasını tavsiye ederim. Herkesin Orta Dünya yolculuğu başka… İster Hobbitleri sevip Shire’da yaşamak isteyin, ister Elflerle ormanlarda oturup şarkılar söyleyin, isterseniz de Aragorn’la birlikte tüm Orta Dünya’yı at sırtında gezin. Bu tamamen sizin yolculuğunuz, Tolkien’le ve onun inşa ettiği Orta Dünya ile tanışmanız da size iyi eğlenceler…
Yüzüklerin Efendisi ve Mitoloji
Yüzüklerin Efendisi ve Mitoloji
kitabından birçok alıntı koyarak incelemeyi hazırladım. İlginizi çekerse bu kitaba da bakmanızı tavsiye ederim. Peki, bu incelemede neler var? 1)Hobbit ve Üçleme Detaylı Olay Örgüsü 2)Orta Dünya, Tanrılar ve Tek Yüzük’ün Hikâyesi 3)Irklar ve Karakterlere Dair 4)Krallıklar ve Coğrafya 5)Tolkien’in Etkilendiği ve Etkilediği Kitaplar 1)Hobbit ve Üçleme Üzerine Hobbit: Tolkien’in çocuk kitabı olarak yazdığı Hobbit dönemindeki birçok araştırmacı tarafından yazarın eleştirilmesine neden olmuştur. Hobbit, kitabındaki ana karakterimiz Bilbo Baggins adlı hobbittir. Çıkın Çıkmazı’nda yaşayan bu hobbit, Gandalf ile arkadaşlık yapar. Gandalf bir gün evine cüceler getirmiş ve ona yolculuğa çıkması gerektiğini anlatmıştır. Bu yolculukta ona verilen görev, Yalnız Dağ’da Cücelerin hazinesinin üzerinde uyuyan Smaug denilen ejderhadan “Arkentaş” denilen mücevheri çalmaktır. Cücelerin burun kıvırarak yolculuklarına dâhil ettikleri Bilbo, hikâyenin en önemli karakteri olur. Birçok zorlukta korkusuzca ve zekice hareket ederek arkadaşlarını kurtarır. Orkların bulunduğu dağdan kaçarken Bilbo ekipten ayrı düşer ve yolu dağın derinliklerinde yaşayan Gollum’la kesişir. Bir bilmece oyunuyla hayatta kalmaya çalışan Bilbo’nun imdadına Yüzük yetişir. Yüzük’ün görünmezlik gücü olduğunu anlayan Bilbo yüzükle birlikte oradan kaçmayı başarır ve Yüzük’ün bulunma hikâyesi böylece başlamış olur. Hobbit, Üçleme’den bağımsız masalsı anlatımı ve eğlenceli macerasıyla kendine has ayrı bir güzellik taşır. Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi: 1.Yüzük Kardeşliği: Bilbo’nun 111. yaş günüyle başlayan hikâye, Yüzük’ü yeğeni Frodo’ya emanet etmesiyle devam eder. Bilbo, Hobbit kitabında yaptığı yolculuğa duyduğu özlemle ve kitabını tamamlamak için yeniden maceraya çıkar. Frodo bu süreçte yalnız başına Shire’da mutlu bir şekilde yaşar. Gandalf ona Tek Yüzük’ün hikâyesini ve ona verilen görevi söylediğinde Frodo üzerindeki bu sorumluluktan korksa da görevi kabul eder. Yardımcısı Sam ve arkadaşları Merry ile Pippin’le birlikte Elrond’un evine doğru yola çıkar. Bu yolda, Bree’deki handa Yolgezer olarak bilinen bir adamla tanışır. Gandalf’ın arkadaşı olan bu adam onlara rehberlik eder. Bu yolculukta peşlerindeki 9 süvariyle ilk karşılaşmalarını yaşar ve Frodo derin bir yara alır. Elrond’un evinde iyileşen Frodo’ya, Divan’da “Yüzük Taşıyıcısı” olma görevi verilir ve Yüzük Kardeşliği denilen bir ekiple yolculuğa çıkması istenir. Bu ekipte, 4 hobbit, 2 insan Aragorn ve Boromir, 1 elf Legolas ve 1 cüce Gimli ve bir de Gandalf vardır. Moria madenlerinde Balrog’la birlikte düşen Gandalf gidince liderleri Aragorn olur. Ekip orman elfleri Galadriel’in huzuruna çıkar burada hediyeler alır ve yolları nehir kenarında son bulur. Kendilerini takip eden Gollum’un dışında Yüzük Kardeşliği’ndeki çatırdamalar da Frodo’yu korkutur. Bu yolculuğun sonunda arkadaşlarını ölümün beklediğini düşünen Frodo Sam’le birlikte gizlice kaçar, onun gitmesiyle Mery ve Pippin Orklara esir alınır. Boromir ölür ve Yüzük Kardeşliği dağılır. 2.İki Kule: Kitaba adını veren iki kuleden biri Saruman’ın İsengard’daki kulesidir, diğeri ise Sauron’un kulesidir. Dağılan ekip ayrı yollara düşmüştür, Frodo ve Sam Mordor’a; Aragorn, Gimli ve Legolas, Merry ve Pippin’in peşinden İsengard’a gitmek için yola çıkar. Bu yolculukta büyücü Saruman’ın hainliğini öğrenen ekip Rohan krallığının varisi Eomer ile tanışır. Daha sonra Entlerin (ağaç adamlar) yaşadığı Fangorn ormanında Saruman’a benzeyen beyazlar içinde bir adamla karşılaşır, bu adam Gandalf’tır. Balrog’u yenip adeta yeniden doğan Gandalf artık gri değil beyazlara bürünmüştür. Gandalf’la birlikte Rohan Kralı Theoden’le konuşmaya giderler. Rohan Kralı’nın baş danışmanı Saruman tarafından tutulan Solucandil isimli kötü bir adamdır. Onun kötü büyüsünün etkisi altında kalan kral kurtarılır ve İsengard’da yaşayan Saruman’ın Orkları ile büyük bir savaşa girilir. Orklar tarafından esir alınan Merry ve Pippin’de yolculuk sırasında kaçmayı başarmış ve kendilerini Ent olan Ağaçsakal’ın yanında bulmuşlardır. Ağaçsakal onları İsengard’a kadar getirir ve burada ekibin diğer üyeleriyle bir araya gelirler. İsengard düşmüş, Saruman kulesine hapsedilmiştir. Bu süreçte Frodo ve Sam ise Mordor’a giderken onları takip eden Gollum’u alt ederler ve onu kendilerine rehberlik etmeleri için zorlarlar. Kıymetlim dediği Yüzük’ün üzerine Frodo’ya hizmet edeceğine yemin eden Gollum’un yol boyunca iki karakteri arasında gidip geldiğini görürüz. Hem Gollum hem de Smeagol olarak iki farklı karakteri vardır, biri Frodo’yu öldürüp yüzüğü almak isterken diğeri Frodo’ya hizmet etmek ve onun güvenini kazanmak ister. Nitekim Gollum onlara ihanet ederek onları Shelob denilen dişi örümceğin olduğu tünellere getirir ve burada örümcek Frodo’yu yaralar. Frodo’nun öldüğünü düşünen Sam, Yüzük’ü alarak görevi devam ettirmeye yemin eder. 3.Kralın Dönüşü: İsengard’da Saruman’ın Sauron’la konuştuğu küre Gandalf’ın eline geçer ve bu küre Aragorn’a teslim edilir. Aragorn, kendini ve kılıcını Sauron’a göstererek, artık kralın döneceğini haber verir. Bunun üzerine telaşlanan Sauron savaşı erken başlatır. Ekip Rohan’dan Gondor’a doğru yola çıkar. İlk önce Gondor’a Gandalf ve Pippin varır. Gondor kralı öldüğünden beri krallık Vekilharç Denethor ve oğlu Boromir ile Faramir tarafından yönetilmektedir. Faramir’in aksine babası kralın geri dönmesini istemez ve oğulları arasında Boromir’i daha çok sevdiğinden onun Yüzük için ölümünü kabul etmez. Onlara göre Yüzük onlara verilmeli ve Sauron’la yapılan savaşta kullanılmalıdır, Yüzük’ün yok edilmesini kabul etmezler. Vekilharç Denethor’un delirmeye başlaması, Sauron’un savaşı başlatmasıyla birlikte ülkede bir kargaşa başlar. Rohan’dan yola çıkan Kral Theoden ve ordusu gelerek büyük bir mücadele verilir. Ama bu mücadele de Kral Theoden ölür, yeğeni Eowyn ve Merry yaralanır. Ayrıca Faramir’de yaralanmıştır. Babası Denethor, oğlu ile birlikte kendini canlı canlı yakmak istemektedir. Neyse ki Pippin ve Gandalf sayesinde Faramir kurtarılır ama Denethor kendini öldürür. Daha sonra Kral Aragorn, Legolas ve Gimli ile birlikte Ölüler Yolu’ndan geçip Gondor’a varır. Onun gelişi savaşın seyrini değiştirir ve savaş geri püskürtülür. Kralın eli hastaları iyileştirmektedir. Bu yüzden Kral Aragorn; Faramir, Eowyn ve Merry’i iyileştirir. Savaşın kazanılmasının tek yolunun Yüzük’ten kurtulmak olduğunu bilen Gandalf’ın liderliğinde yeni bir ekip kurulur. Bu ekipte, Aragorn, Legolas, Gimli, Pippin ve diğer askerler vardır. Ekip, Sauron’un kulesinin kapısına gider ve böylece Frodo ve Sam’e zaman kazandırmak ister. Sam, Frodo’yu Orkların elinden kurtarmıştır ve birlikte savaşın olduğu Mordor’da Yüzük’ü atacakları yeri bulmaya çalışırlar. Frodo güçsüz düşmüştür, yemekleri yoktur ve bu yolculuk onların yüreğini daraltmaktadır. Sam, Frodo’nun gittikçe davranışlarının değişmeye başladığını ve Yüzük’e tıpkı Gollum gibi “Benim kıymetlim” dediğini görür. Yüzük, Frodo’yu da esir almıştır. Efendisi için endişelenen Sam, arkalarında onları takip eden Gollum’u da fark etmiştir. İkinci kez Frodo, Gollum’u öldürmekten azat eder. Ve ikili Hüküm Dağı’na varır. Son anda Frodo, tek başına gitmeye karar verir. Ancak yüzüğü atması gereken anda, “Ama şimdi buraya yapmak için geldiğim şeyi yapma yolunu seçmiyorum. Bu işi yapmayacağım. Yüzük benimdir!” diyerek Yüzük’ü takar ve görünmez olur. O sırada Gollum üzerine atlayıp onun yüzük takan parmağını koparır ve dengesini kaybederek yüzükle birlikte ateşe düşüp yok olur. Yüzük’ün yok edilmesiyle Sauron’da ve onun askerleri de yok olur. Frodo ve Sam, kartalların yardımıyla kurtarılır. Aragorn Gondor; Eomer de Rohan tahtına oturup kral olur. Aragorn’un tacını Frodo taşıyıp Gandalf’a verir ve Gandalf da tacı Aragorn’un başına takar. Elrond, Aragorn’u tebrik eder ve Aragorn onun kızı Arwen’le evlenir. Vekilharç Faramir’de Eomer’in kardeşi Eowyn ile evlenir. Ekip geri dönüş yolculuğuna çıkar. Legolas ve Gimli, önce madenlere sonra da Fangorn ormanlarına gider ve dostluklarını pekiştirir. Rohan’ın ölen kralı Theoden’in cenazesini krallığına götüren ekip, Saruman’ı bir dilenci kılığında görür. Gandalf, Tom Bombadil’i ziyarete gider ve Hobbitler tek başlarına Shire’a dönerler. Ancak Yüzük Savaşı boyunca Shire artık eski Shire değildir. Saruman’ın adamları burayı değiştirmiştir. Merry ve Pippin’in komutanlığında ve Frodo’nun liderliğinde bir isyan başlatılır. Hobbitlerin desteğiyle Shire kötülüklerden temizlenir. Solucandil de Saruman’ı öldürür. Yıllar geçer, Sam evlenir ve karısıyla birlikte Çıkın Çıkmazı’nda Frodo’nun yanında yaşar. Daha sonra Orta Dünya’yı terk eden elflerle birlikte Gandalf, Bilbo ve Frodo’da gri limanlara doğru yola çıkar. Ve hikâye Sam’in eve dönmesiyle sona erer. 2)Orta Dünya, Tanrılar ve Tek Yüzük’ün Hikâyesi: “Arda”da denilen Orta Dünya’da İnsanlar, Elfler, Cüceler ve Hobbitler bir arada barış içinde yaşamaktadır. Bütün evrenin baş tanrısı Eru Iluvatar’dır. Dünyayı şekillendirmek için yaratılan güçler Valar’dır ve onlara yardım etmek için Maiar’lar yani “Gandalf ve Saruman” gibi büyücüler de yaratılmıştır. Işığı, Orta Dünya’yla birlikte her yere yayılan İki Lamba’yı Valar yaratmıştır. Bu lambalar bir süre sonra, Morgoth adıyla da bilinen Melkor tarafından yok edilmiştir. Bilinen ilk düşkün Vala ve Karanlık Lord olan Melkor, sonradan kafayı yüzüklerle bozan Sauron’un efendisidir. Efendisi yok edildikten sonra Orta Dünya’nın kötüsü Sauron olur. İkinci Çağ’ın başlarında her şeyi eline yüzüne bulaştıran Sauron kendini affettirmek isteyerek Elferi kandırır. Cücelerin yedi yüzüğünün ve insanların dokuz yüzüğünün dökülmesine yardım eden Elflerde gizlice bir köşede kendi yüzüklerini yaparlar. Sauron da kimseye belli etmeden kendi yüzüğünü yapar. Diğerlerine hükmedecek Tek Yüzük’e kendi gücünden verir. Cüceleri yanına çekmeyi başaramaz ama İnsanların aklını başından alır. Yüzüğü taktığında Elfler onun yaptığı hileyi anlayıp kendi değerli yüzüklerini saklar. Sauron ordusuyla İnsanların ve Cücelerin yüzüklerini ele geçirir ama kendi tek yüzüğünü Isuldur, onun elini keserek alır. Yüzük içinde Sauron’un da gücünü barındırdığından, Elflerin bütün yüzüklerinden daha kudretlidir. Sahibine görünmezlik gücü katar. Elfler, Isuldur’a Yüzük’ü atmasını söyler ancak Isuldur yüzüğü atmayı reddeder ve Yüzük’le birlikte suda kaçarken Yüzük, bilerek parmağından çıkar ve Orklar onu görüp öldürür. Bu yüzden Isuldur Felaketi’de denilen Yüzük suyun dibinde asırlarca bulunmayı bekler. Bu süreçte Yüzük’e tüm gücünü veren Sauron, Mordor’a çekilir ve orada gücünü toplamaya çalışır. Yüzük’ün bir sonraki sahibi Gollum adıyla bildiğimiz Smeagol’dur. Aslında bir Hobbit olan Smeagol, kuzenini öldürerek yüzüğün yeni sahibi olur. Ailesi tarafından dışlanan Smeagol, dağların dibindeki mağaralarda saklanır ve Yüzük’ün ona bahşettiği uzun bir ömrü olur. Ta ki Bilbo ile tanışana kadar “Kıymetlimis” dediği Yüzük’e sahip çıkar. Ancak Yüzük, dağın altında karanlıkta kalmak istemez, bulunmak ve efendisine gitmek istemektedir. Nitekim kendini Bilbo’ya buldurmasının sebebi de budur. Bilbo, Yüzük’ü alır ancak bu yüzüğün görünmezlik dışında bir gücü olduğunu Gandalf dâhil kimse bilmemektedir. Bilbo’nun uzun yaşamı ve Yüzük’ün onu karakter olarak evhamlı yapması Gandalf’ın dikkatini çeker. Yüzük’ü araştırıp tüm hikâyeyi öğrenir ve Bilbo’ya Yüzük’ü Frodo’ya emanet etmesini söyler. Yüzüğün bulunduğunu anlayan Sauron, Nazgûllerini etrafa salar ve Üçüncü Çağ’ın Yüzük Savaşı’nı başlatmak için hazırlıklara başlar. Yüzük Frodo’ya geçer ve Elrond Divan’ında Frodo’ya “Yüzük Taşıyıcısı” olarak verilen görev Yüzük’ü Mordor’da bulunan Hüküm Dağı’ndaki Kıyamet Çatlakları’ndan aşağıya atmasıdır. Yüzük yok edilirse Sauron da yok edilecek ve Orta Dünya tamamen kötülükten temizlenmiş olacaktır. Yüzük’ün temsil ettiği şey güçtür. Kullanan kişiye bir irade verir, kimse bu güce karşı koymayı başaramaz, nitekim Frodo bile. Galadriel ve Gandalf’ın bile takmak istemediği bu Tek Yüzük, Frodo’ya emanet edilerek Yüzük yolculuğu başlamış olur. “Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak” (YK, s.324) “Ve o bile, yüzüğü öylesine terk etmeyi ya da atıp kurtulmayı asla başaramadı. Kararları veren Gollum değildi Frodo. Yüzük’ün kendisiydi. Yüzük onu terk etti.” (YK, s.85) 3)Irklar ve Karakterlere Dair: 1:Hobbitler: Buçukluk ya da Holbytla denilen Hobbitler, 60-130 cm arasında boy uzunluğuna sahiptir. Sakalsızdırlar, hafif sivri kulakları ve kıllı kocaman ayakları vardır. Hobbitler, Shire’a yerleştikten sonra ailelere ayrılmıştır; Took’lar, Baggins’ler, Brandybuck’lar en ünlü ailelerdendir. Tanıdığımız en ünlü Hobbitler: Hobbit kitabının ana karakteri Bilbo Baggins, yeğeni Frodo Baggins, Frodo’nun yardımcısı Samwise Gamgee (Sam) ve arkadaşları Peregrin Took (Pippin) ve Meriadoc Brandybuck (Merry)’dır. Bilbo Baggins: Hobbit kitabında bizi ilk karşılayan ve bize hobbitleri sevdiren karakter hiç şüphesiz ki Bilbo’dur. “I’m going on an adventure!” cümlesiyle hafızamıza kazınan Bilbo, neşesi ve cesaretiyle Yalnız Dağ’a giden yolculuğun en önemli karakteri olur. Ve tabii ki Yüzük’ün yolculuğunu başlatacak olan hikâyenin de ilk adımlarını Bilbo atar. Frodo Baggins: Yüzüklerin Efendisi Serisi’nin en önemli hobbitidir. Bilbo’nun yeğeni olan Frodo, onun gibi neşeli ve cesaretli bir karakterdir. Ama Bilbo’nun aksine yolculuğun sonunda kendisini hazinenin beklediği yolculuğa değil; bilinmezliğin beklediği bir yolculuğa “Yüzük Taşıyıcısı” göreviyle katılmak zorunda kalır. “Yüzük” artık onun eline geçtiğinde Frodo, Shire’daki mutlu hayatını geride bırakacağını ve kendisine yüklenen çok önemli bir yük olduğunu anlar. Nitekim Yüzük’ten “Yük” diye bahsetmektedir. Orta Dünya’nın kaderi Frodo’nun ellerindedir ve bu yolculuğun sonunda onu ölümün beklediğini bilir ve bu görevi kabul ederek adeta bir kahramanlık hikâyesini başlatmıştır. “Ben Yüzük’ü götürürüm.” dedi, “ama yolu bilmiyorum.” (Yüzük Kardeşliği, s.344) İşte bu yüzden, Shire’lı minik bir buçukluktan sakin kırların basit bir hobbitinden, ulu kişilerin giremediği veya girmeye cesaret edemediği yerlere bir yol bulması bekleniyordu. Bu kötü bir kaderdi. (İki Kule, s.288) “Aslında geriye dönüş diye bir şey yok. Shire’a varsam bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak; çünkü ben aynı olmayacağım.” (Kralın Dönüşü, s.315) “Bu benim yüküm, başka kimse bunu taşıyamaz. Artık neredeyse tamamen onun gücü altındayım. Ondan vazgeçemem ve onu almaya kalkışırsan deliririm.” (KD, s.251) Sam Gamgee: Tolkien’e göre Yüzüklerin Efendisi’nin en önemli karakteridir. Bunun önemini 3.kitapta çok net görmekteyiz. Frodo’yu efendisi olarak gören Sam onun bahçe işleriyle uğraşmaktadır. Ancak Frodo’yo olan derin sevgisi ve bağlılığı onu da bu zorlu yolculuğa çıkmaya zorlar. Sam, hikâyede Yüzük’le temasa geçip içinde hiç kötülük barındırmayan tek kişidir. Galadriel’in hatta Gandalf’ın bile gücünden korktuğu Yüzük, Sam’e hiçbir şey yapmaz. Sam, dostluğun, sadakatin ve derin sevginin sembolüdür benim için. Bir film izlerken sahnede belli bir oyuncunun gözünden baktığımızı hissettiğimizde kameranın o oyuncuyu takip ettiğini anlarız. Serinin 2.kitabının yarısından itibaren 3.kitabın son cümlesine kadar Frodo-Sam ikilisinin sahnelerinde “kamera” Sam’in üzerindedir ve asla Sam’den ayrılmaz. Öyle ki “Yüzük”le ilgili en önemli sahnede bile her şeyi Sam’in gözünden görürüz. Frodo’nun zihninde neler geçtiğini diyalogları dışında öğrenmemiz mümkün olmaz, böylelikle Sam karakterinin Frodo’yo olan sevgisini, son ana kadar görme fırsatımız olur. Kitap, Sam’in son cümlesiyle, (“Sam derin bir nefes aldı. “Eh, döndüm işte,”) biter ve kamera kapanır. “Üstelik Bay Frodo’yu da bizzat ben taşırım hem belimi hem de kalbimi kırsa bile.” (Kralın Dönüşü, s.254) Merry ve Pippin: Yüzük Kardeşliği’nin diğer iki üyesi olan hobbitler, Frodo’nun dostlarıdır. Bu zorlu yolculukta “Yüzük”ün hikâyesini bilmeden ona eşlik etmeye karar vermişlerdir. İkinci kitabın sonunda kardeşlikten ayrı düşen ikilinin Entlerle tanışması ve devamında Orta Dünya’nın en büyük iki krallığı olan Rohan ve Gondor krallarına bağlılıklarını göstermeleriyle birlikte iki karakterin bu yolculuktaki önemlerini hayli arttırmaktadır. Öyle ki Merry’nin Gondor Savaşı’ndaki cesareti, Pippin’in Faramir’i kurtarmak için çırpınması Gandalf’ın da düşündüğü gibi iki karakterin bu yolculuktaki nihai amaçlarını gösterir. 2:Büyücüler: Gri Gandalf ve Ak Saruman Orta Dünya’daki güç dengesini koruyan büyücüler Maiar ırkına mensuptur. Valar’ın hizmetindeki ilahi güçler olan Maiar da Orta Dünya’nın iyiliğini korumak için, gerektiğinde insansı şekle bürünebilen bir nevi melek ya tanrı gibidir. Özel güçleri vardır ve ölümsüzdürler. Beş büyücünün birer adı ve unvanı vardır; beş büyücü içinde çok iyi tanıdığımız Ak Saruman ve Gri Gandalf vardır. Gri Gandalf: Gandalf, destanların değişmez unsuru olan “kahramana yol gösteren bilge” karakteridir. Yaşlılığı, çok fazla şey biliyor olması ve en zor anda cesareti ve bilgeliğiyle yardıma koşması gibi özellikleri bakımından “bilge tipi” olarak kabul edebiliriz. Ancak Gandalf, “bilge tipi”nden farklı olarak hem bir büyücü hem de savaşçı olma özelliği taşımaktadır. Önceleri Gri Gandalf’tır ancak Balrog’u yenip adeta yeniden dirildiğinde ve Saruman’ın artık kötü niyeti ortaya çıktığında Ak Gandalf olarak beyazlara bürünür. 2.kitapta karakterlerin ikisini karıştıracağı kadar çok benzediklerini görüyoruz. “İyi bak, ben senin arkandan vurduğun Boz Gandalf değilim. Ben, ölümden geri dönen Ak Gandalf’ım.” (İK, s.213) Ak Saruman:Bir eserin başkahramanının kaderinin o eserin anti kahramanı tarafından şekillenir. Bu anti kahraman, asıl kahramanımızın başına diğer tüm düşmanlarından daha büyük belalar açar. İşte Gandalf’ınki de Saruman’dır. Orta Dünya’nın en üstün büyücüsü sayılan Saruman, Sauron’un etkisi altına girer. Saruman’ın Gandalf’la girdiği mücadele yozlaşmayla erdemin arasındaki mücadeledir aslında. İyiyle kötünün savaşı, Yin’le Yang’ın çatışmasıdır. Karakterler siyah ve beyaza bürünmüştür. 3:Elfler: Göklerin sahibesi Varda’nın Orta Dünya’yı aydınlatan yıldızları dirilttiği anda, Eru’nun çocukları da Cuivienen Gölü’nde uyanmışlardır. İşte bunlar Elflerdir. Evrenin tek bir tanrısı vardır ve onun da adı “her şeyin babası” anlamına gelen Iluvatar ya da “bir, tek” anlamına gelen Eru’dur. Iluvatar’ın en eski çocukları Elfler en yenileri ise İnsanlardır. Elfler, insanlardan güçleri, zekaları, uzun ömürleri ve güzellikleriyle ayrılmaktadır. Ainur’un (bilgelerin) müziğinden yayılan dalgalardan, ilk yıldızlarla birlikte yaratılmışlardır. Elfler, yaratıldıkları çağda konuşabilen tek canlılardır. Ölümsüzdürler. Yüzük Savaşı’yla birlikte çoğunluğu Orta Dünya’yı terk edip Valinor’a gider. Tek Yüzüğün yok edilmesiyle Elflerin Üç Yüzüğünün gücü de sona ermiş ve İnsanların çağı başlamıştır. Seride tanıdığımız Elfler; Arwen, Elrond, Galadriel ve Legolas’tır. Legolas: Yüzük Kardeşliğinin bir üyesi olan Legolas yayı ve uzun sarı saçlarıyla kahramanımıza zorlu yolculuğunda eşlik eder. Daha çok Cüce Gimli ile olan dostluğuna ve savaşçı özelliğine şahit olduğumuz Legolas Yüzük Savaşı boyunca, mücadele eden tek Elf olma özelliği gösterir. 4:Cüceler: Demircilik, madencilik ve inşaattaki yetenekleriyle tanınan, ufak tefek ama son derece güçlü bir halktır. Boyları 1-1,5 m arasında değişir. Sakallarını ömürleri boyunca kesmezler, hatta kadınları bile. Cüceler, Elfler ve İnsanlar gibi Iluvatar tarafından değil Aule tarafından yaratılmışlardır. Aule, toprağın ve madenlerin efendisidir, bilgisini aktarabilmek için kendi yaratıkları olsun istemiştir. Alue, onları moralleri hiç bozulmayan, dost canlısı, güçlü ve dayanıklı olarak yaratmıştır. Elfler ve Cücelerin arasındaki düşmanlığı biliyoruz ama aslında en başında araları böyle değildi. Birlikte saraylar yapıp omuz omuza savaşırlardı. Her şey Elflerden Thingol’un, Silmaril’i ele geçirdikten sonra Cücelerden bir gerdanlık istemesiyle başladı. Amacı Silmaril’i bu gerdanlığa takmaktı. Fakat gerdanlık bittiğinde Cüceler bunu Finrod için yaptıklarını söyleyip Thingol’e vermeyi reddettiler. Aralarındaki tartışma sonrasında sarf edilen sözlerden incinen Cüceler en nihayetinde Thingol’ü öldürüp gerdanlıkla birlikte oradan uzaklaştılar. O günden sonra Elfler ve Cücelerin arası bozulmuştur. Hobbit’te gördüğümüz cücelerin en meşhuru hiç şüphesiz ki Thorin Meşekalkan’dır. Thorin’in ölümü Bilbo gibi bizi de derinden yaralamıştır. Hobbit’teki cüceler daha çok neşeli karakterleriyle karşımıza çıkar, her bir cücenin kendine has karakteri vardır. Yüzük Kardeşliği üyesi olan Gimli ise daha çok savaşçı özelliğiyle bilinmektedir. Elf Legolas ile olan dostlukları, herkesin Elfler-Cüceler arasındaki düşmanlığın gereksiz olduğunu gözler önüne sermektedir. 5:İnsanlar: Tek tanrı Iluvatar’ın yarattığı ikinci ırk olan insanlar, Elflerin aksine ölümlüdür. Seride tanıdığımız en ünlü insanlar; Aragorn, Boromir, Faramir, Denethor, Theodon, Eomer ve Eowyn’dir. Aragorn: Yolgezer lakabıyla karşımıza çıkar, Isuldur’un ve Elflerin soyundan gelmektedir. Şifacılıkta iyidir. Hikâyede Aragorn 87 yaşındadır. Çocukluğu Elrond’un himayesinde geçmiştir burada Elrond’un kızı Arwen’le tanışmış ve ona görür görmez âşık olmuştur. Bu hikâye kitabın sonunda ayrı bir hikâye olarak anlatılmaktadır. Elrond Aragorn’a şart koşar, kızıyla evlenebilmesi için Gondor’un kralı olmalıdır. Bunun üzerine kendini Orta Dünya’nın korumasına adar. Sonunda kral olan Aragorn sevdiği kadınla evlenir. Boromir: Hikâyede dikkat çeken diğer kişidir. Gondor tahtının vekilharcı olan babasının en sevdiği çocuğudur. Üzerinde çok büyük bir baskı vardır. Divanda Yüzük’ün hikâyesini duyduğu andan itibaren kimsenin söylemediği şeyi söyleme cesaretini gösterir. “Yüzükten kurtulmak yerine, onu kullanmak.” Yüzük Kardeşliği’nin bir üyesi olan Boromir yolculuk boyunca bu düşünceyi aklından atamaz ve nitekim Frodo’don yüzüğü zorla almaya çalışır. Daha sonra yaptığı hatanın farkına varır, Merry ve Pippin’in hayatını kurtarmak isterken kendi canını feda ederek yaptığının bedelini ödemiş olur. Boromir kötü biri değildir yalnızca içindeki sese karşı koyamamış sabırsız biridir. O yüzdendir ki ölümü, ekibi de bizi de üzmüştür. 5:Orklar: Söylenene göre tanrılar evreni armoniyle, müzikle yaratmıştır. Fakat Melkor, kendi armonisi olsun istemiştir. Böylece evrenin yaratıcıları arasında bir ayrılık olmuş, kötülüğün temsilcisi Melkor, Balrog aracılığıyla ejderha ve trol gibi şeytani varlıklar yaratmaya girişmiştir. Orklar, Melkor’un ele geçirip, işkenceyle, kesip biçerek kölesi haline getirdiği Elflerdir aslında. Orta Dünya’nın en çirkin ve kalabalık halkıdır. Kolları bacakları eğri büğrü, kanları da simsiyahtır. Çok zeki olmayan bu ırk düşmanlarıyla değil birbirleriyle de kavga etmektedir. Onlar önceden Melkor’a sonra da Sauron’a hizmet etmişlerdir. Bazıları da İsengard’a gidip Saruman’ın emrine girmiştir. 6:Nazgûl: Orta Dünya’nın en ürkütücü yaratıklarından olan Nazgûl, aslen dokuz Büyücü Kral’ın hayaletleridir. Bu dokuz güçlü kral, Sauron’un verdiği güç yüzüklerinin etkisiyle yoldan çıkmış, sonra da onun köleleri haline gelmiştir. Yüzüğü taşıyanı bulmak için bütün Orta Dünya’yı bazen atla bazen de kanatlı yaratıkların sırtında karış karış tararlar. Yüzüktayfları, Kara Süvariler, Dokuz Atlı olarak da bilinirler. Nazgûller tıpkı Harry Potter’daki ‘Ruh Emiciler’ gibi doğrudan insanın içindeki ölüm korkusuna hitap eder. Anlaşılmaz korkunç çığlıklar atarlar. Onlarla savaşmak çok zordur, kişiye ağır bir yara bırakırlar. Ölmezler ama kâbuslar eşliğinde kendilerini karanlığa teslim ederler. (Yüzüklerin Efendisi filminde Nazgûl’un çığlığını yönetmen Peter Jackson’ın eşi seslendirmiştir.) 7:Entler: Ağaç görünümlü Entler, Orta Dünya’nın en yaşlı yaratıklardır. Büyüyen şeylerin yaratıcısı olan Yavanna, çocuklarının Orta Dünya’da kendilerini diğer ırklara karşı savunamıyor olmalarına üzülüp Iluvatar’dan Entleri yaratmasını istemiştir. Savaşçı olmayan bu ırkın görevi, Orta Dünya’nın ormanlarını Orklardan ve diğer saldırgan yaratıklardan korumaktadır. Üçüncü Çağ’ın sonuna gelindiğinde bir tek Rohan sınırındaki Fangorn ormanında bir avuç Ent kalmıştı. Çok yavaş hareket eden ve konuşan bu ırk, Saruman’ın Orklar yaratmak için ormanları talan etmesiyle ayaklanıp Saruman’ı İsengard kulesine hapseder. Merry ve Pippin’le dost olduğunu gördüğümüz Ağaçsakal en bilinen Entlerdendir. Uykuları geldiğinde hareket etmeyi bırakıp ağaca dönüşürler. Ağaç kabuğuna benzeyen derileri ve bol yapraklı dallardan yapılmış gibi duran sakalları vardır. 8:Gollum: Aslında Gollum, Yüzük’ün etkisinde kalmadan önce bir Hobbit’ti ve adı da Smeagol’du. Yüzüğü ele geçirmek için kuzenini öldüren Smeagol, ailesi tarafından dışlanınca dağların içindeki mağaraya sığınır. Yüzük sayesinde yüzyıllar boyunca hayatta kalmış ama bedeni bir yaratığa dönüşmüştür. Bilbo ile tanışması ve yüzüğün Frodo’ya geçmesiyle Gollum Yüzük’ün peşine düşmüştür. Sauron tarafından tutsak edilip korkunç işkenceler görmüş ve oradan kaçmayı başarmıştır. Daha sonra da Yüzük Kardeşler’ini takip ederek Frodo ve Sam’le birlikte Mordor’a doğru yola çıkmıştır. Frodo’ya ettiği yemine uzun süre sadık kalan Gollum sonunda onlara ihanet etmiş ve Frodo’dan yüzüğü alırken Yüzük’le birlikte Hüküm Dağı’nın dibini boylamıştır. Gollum, Yüzük’ün sıradan birine yapabileceklerinin en iyi örneğidir. Aklını yitirip kendi kendine konuşan, çığ balıklar yiyen ve köpek gibi iki eliyle yerlerde sürüklenen bir yaratığa dönüşmüştür. Gandalf’ın dediği gibi, hikâye bitmeden onun da istemeden de olsa yapacağı bir iyilik vardı. Frodo ve Sam’in arasındaki dostluk ona bir zamanlar kendi ailesini ve arkadaşlarını hatırlattı. Ve iyi biri olmak için kendine karşı gelmeye çabaladı ve uzun bir süre de başardı bunu. Ancak “Kıymetli”sine olan bağlılığı onun sonunu getirdi. ”Gollum onlara baktı… büyük bir dikkatle Frodo’nun dizini elledi, ama bu temas bir okşamaydı neredeyse. Bir minicik an için, uyuyanlardan biri onu görmüş olsaydı, onu kendi zamanından, gençliğinin tarlalarından ve derelerinden, kendi arkadaşları ve akrabalarından çok sonraya bırakmış olan yıllarla küçülmüş, bir deri bir kemik kalmış acınacak bir şey, yaşlı yorgun bir hobbit gördüklerini zannederdi.” (İK, s. 373 “Smeagol Kıymetli üserine yemin edecek.”(İK, s.256) Derinlerden son bir “Kıymetlim!” feryadı yükseldi, Gollum yok olmuştu. (KD, s.263) 9:Yüzüklerin Efendisi: Sauron: Valar’ın demircisi olarak bilinen Aule’ye bağlı bir Maiar, yani yaratıcı tanrı Iluvatar’dan olma ilahi bir varlıktı. Efendisi Melkor’un hapsedilmesiyle Orta Dünya’daki kötülüğün temsilcisi olan Sauron Tek Yüzüğü yaparak tüm gücünü ona verir. Yüzüğün kaybolması ve Bilbo tarafından bulunmasına kadar sürede Mordor’da gücünü toplamaya çalışan Sauron, Yüzük Savaşını başlatır. Sauron’un Göz’ü, Yüzüğü çok uzaklarda arar. Hâlbuki yüzüğün burnunun dibinde olduğunu göremez. Aragorn’un kürede ona kendini göstermesiyle telaşa kapılarak savaşı başlatır. Sabırsızlığı onun sonunu getirir. Yüzük Hüküm Dağı’nın dibini boyladığında Sauron’da sonsuza kadar yok edilmiş olur. ”Başlangıçta hiçbir şey kötü değildi, Sauron bile.” “Söyleyin şarkılarınızı, Anor Kulesi’nin insanları, çünkü Sauron’un Hükmü ebediyen sona erdi, Karanlık Kule de devrildi.” (KD, s.284) “Sauron’un krallığı son buldu!” dedi Gandalf. “Yüzük Taşıyıcısı Görevini başarıyla tamamladı.” (KD, s.266) 4)Krallıklar ve Coğrafya 1)Shire: Yeşillikler içinde, yuvarlak kapı ve pencereleriyle büyülü bir atmosfer sunan Shire Hobbitler’in köyüdür. Yazar, burayı İngiltere’de çocukken teyzesinin yaşadığı yerden esinlenerek oluşturmuştur. Orta Dünya’da savaşan insanların, kadim elflerin ve altın madenleriyle kafayı bozmuş cücelerin aksine Shire adeta cennet gibi tasvir edilen bir ütopyadır. Hobbit’ten Üçleme’nin sonuna kadar Shire biz okuyucuların tüm Yüzük Savaşı boyunca kaçıp saklanmak isteyeceğimiz bir yerdir. Öyle ki Çıkın Çıkmazı’na girebilmek için tek yapmamız gereken kahvaltı saatini beklemektir. Belki 1. belki 2. ya da 3. kahvaltıya yetişebilirsiniz. 2)Mordor: Burası Shire’ın aksine bir cehennem olarak tasvir edilmiştir. “Karanlık ülke” anlamına gelen Mordor, Melkor’un yenilgisinin ardından Sauron’a geçmiştir. Barad-dûr, Sauron’un kulesidir. Orodruin’de Tek Yüzük’ü yapmıştır ama yenilince yeniden Mordor’un karanlığına çekilmiştir. Sauron, Nazgûller, Orklar ve başka çeşit çeşit yaratık burada yaşamaktadır. Etrafı dağlarla çevrili olan Mordor’a girebilmek için iki yol tercih etmelisiniz, ya Karakapı’dan girersiniz ve muhtemelen hemen yakalanırsınız ya da Gollum’un liderliğinde Dişi Örümcek Shelob’un kucağına düşersiniz. (Plüton’un aylarından birinin en karanlık bölgesine Mordor adı verilmiş.) 3)Rohan: Rohan denilince aklımıza hiç kuşkusuz görkemli ve kadim atları gelmelidir. Hatta onları “at halkı” diye de çağırsak yanlış olmaz. Rohirrim şövalyeleri at yetiştiriciliğinde ve at sürmede mahir olmalarıyla tanınmaktadır. Serinin 2. ve 3. kitabında karşımıza gelen halktan tanıdığımız önemli Rohanlı karakterler şunlardır: Kral Theoden, Eomer ve onun kız kardeşi Eowyn. Kitapta Entlerin yaşadığı Fangorn ormanın ve Saruman’ın saklandığı İsengard’ın hemen yanındaki krallıktır. 4)Gondor: Orta Dünya’nın en görkemli krallığıdır. “Taş Ülkesi” anlamına gelen Gondor’u kral değil Vekilharç yönetmektedir. Vekilharç Denethor ve oğulları Boromir ile Faramir’le birlikte uzun zaman krallığı yönetmiştir, 3. kitapta Kralın Dönüşü ile Gondor artık gerçek kralına kavuşmuştur. Yüzük Savaşı’nda Mordor ile Gondor büyük bir savaş vermiştir. Bu savaşta Faramir yaralanmış, Denethor delirmiştir. Gondor askerleri, Gandalf liderliğinde savaşa devam etmiştir. 5)Tolkien’in Etkilendiği ve Etkilediği Kitaplar Etkilendiği Kitaplar: 1)Kalevala Destanı (Yüzüklerin Efendisi’nde olduğu gibi bu destanda da hikâye tüm tutkuları canlandıran Sampo adındaki sihirli bir nesnenin etrafında döner. Ve Sampo hikâyenin sonunda yok edilir.) 2)Yazarın İncil’den de etkilendiği düşünülüyor. Kitaptaki iyi-kötü kavramlarının kullanılması, Frodo’nun Mesih gibi görülmesi, Melkor’un Şeytan’a benzetilmesi vb. yönleri dikkate alınıyor. 3)9.-10.yy’dan kalma Anglosakson şiiri Gezgin’den yararlanmıştır. Bu şiirden ilham alarak kitapta Aragorn’un okuduğu şiirde tıpkı Aragorn’un yaşadıkları anlatılmaktadır. 4)Beowulf Destanı (Gollum, Beowulf destanındaki Grendel karakterinden ilhamla yaratılmıştır.) 5)Yunan Mitolojisindeki Theseaus Hikâyesi: Aragorn gibi o da Ölüler Yolu’nu aşar ve zorba hükümdarı yenip kendi krallığını kavuşur. 6)Kral Arthur: Merlin’in Arthur’a yaptığı gibi Gandalf’da Aragorn’a kaderinde krallık olduğunu söyler. Kral Arthur, Kutsal Kase’yi arar; Aragorn Yüzüğü, Onun kılıcının adı Excalibur’dur; Aragorn’un ise Anduril. 7)George MacDonald’ın “Fantastes” eseri. (“Karakterlerimin bazılarını doğrudan George MacDonald’a borçluyum.”) 8)Yüzük Hikâyeleri: 1)Prometheus’un Yüzüğü: Zincirlendiği Kafkas dağlarında yadigâr bir taşla süslenmiş olan bu yüzüğü Zeus, ona olan bağlılığını her gördüğünde hatırlasın diye taktırmıştır. Burada yüzük teslimiyetin sembolüdür. 2)Polykrates’in Yüzüğü: En değerli varlığı yüzüğünü atmaya karar verir. Ancak yüzük dönüp dolaşır ve kocaman bir balığın karnında ona geri döner. Kaderi, kaçınılmaz olanı sembolize eder. 3)Gyges’in Yüzüğü: Gyges basit bir çobandır. Yarığın birinde dev gibi bir adamın hareketsiz vücuduyla karşılaşır. Parmağında bir yüzük vardır. Gyges yüzüğü alıp dışarı çıkar ve parmağına taktığında görünmez olur. Ve kralın yerine geçer. Yüzüğün gücü onu taşıyana muazzam zaferler kazandırır. Etkilediği Kitaplar: Stephen King,
Kara Kule
Kara Kule
serisi (Mordor’un Kara Kulesinden esinlenilmiştir.) Stephen King,
Mahşer
Mahşer
(Randall Flagg karakteri Sauron’la benzerlik taşır.) Star Wars’la benzerlikleri: Frodo-Luke Skywalker, Darth Vader-Saruman.
Taht Oyunları
Taht Oyunları
Harry Potter
Harry Potter
(benzerlikleri hakkında ayrı bir ileti hazırlayacağım) Sevdiğim Alıntılar: “Çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez.” (YK, s.91) “Etrafınızda uçsuz bucaksız dünya uzanıyor. Kendinizi buraya kapatabilirsiniz, ama dünyayı sonsuza dek dışarıya hapsedemezsiniz.” (YK, s.120) “Yine de en mahir örümcek bile zayıf bir iz bırakır.” (YK, s.332) “Tam aksine! Yok, en iyi öğretmen yanan eldir. Ondan sonra ateşe karşı verilen öğüt gönle kadar iner.” (İK, s.231) “Yaşayanların birçoğu ölümü hak ediyor. Ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor. Yaşamı onlara verebilir misin? Çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez.” - Yüzüklerin Efendisi'ni neden bu kadar çok sevdim? Benim için fantastik serilerin zirvesi olan seri; betimlemeleri, yazarın yarattığı mükemmel dünya, çarpıcı karakterler ve hikaye anlatımıyla eşi benzeri olmayan bir yolculuğa çıkmak gibiydi. Yazarın diliyle tanıştığım ve bu hikayeyi okuduğum için mutluyum. Her karakter bana ayrı bir şey öğretti, Gollum bile. En sevdiğim karakter ya da en sevdiğim bir ırk yok. Hepsi bir bütün benim için, Sauron bile bu hikayenin en önemli karakterlerinden. Seriyi bitirdiğim için içimde buruk bir sevinç var, bir daha ilk kez okuyamayacak olduğuma üzülüyorum. İncelemeyi hazırlarken çok fazla yorumlarımı katmamaya çalıştım çünkü realist bir inceleme olmasını istedim. Yüzüklerin Efendisi üzerine söylenecek söz bitmez, bu yazdıklarım bir harf dahi etmiyor. Seriyi okuyanlar hislerimi anlayacaktır, okumayanların da bir gün aynı şeyi hissedeceklerine eminim. Buraya kadar okuyan varsa teşekkür ederim. Hepinize bol maceralı günler dilerim, kahvaltıya bekliyorum…
Yüzüklerin Efendisi (Tek Cilt)
Yüzüklerin Efendisi (Tek Cilt)J. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 20165,6bin okunma
··
2.354 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Ezel Yeşilyurt okurunun profil resmi
Gördüğüm en güzel lotr incelemesi, emeğine sağlık🧝🏻‍♀️
Arwen okurunun profil resmi
Teşekkürler ✨
Güll okurunun profil resmi
sey okumaya üsendim..
Arwen okurunun profil resmi
😂
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.