Bugün kütüphanemi düzeltirken geldik göz göze. Çalıştığı şirketin çocuklar için hediyesi olarak getirmişti zamanında babam eve. O gün karar vermiştim sanırım, mühendis olup babamla aynı yerde çalışmaya. Çocukları düşünüp kitap hediye eden bir şirket düşünsenize, ne büyük onur! 7000 adet özel basım Mutlu Prens, sırf çocukların dünyaları biraz daha renklensin diye. Dünyayı çocukların ve sevginin kurtaracağına inananlar var hâlâ, değil mi? Umut var hâlâ.
Elbette o bakışmalarımızı geri çeviremedim, uyumadan önceki masal faslımı taçlandırsın istedim. Nasıl özlemişim Mutlu Prens seni! Kırlangıç'ı, küçük Hans'ı, bülbülü, bencil devi... Nasıl seviyorum bir bilseniz. Yüreğimin en sıcak iklimlerinde saklıyorum Küçük Kırlangıcım seni... Mutlu Prensim sen ise altından daha parlaksın benim gözümde hâlâ.
İyi ile kötünün çatışması olmazsa olmazıdır masalların. Oscar Wilde ise genelde alçakgönüllü ile kibirli arasında çatışmaları yaşatıyor. Ama ne var biliyor musunuz, bu masallarda kimse kötülüğü bile isteye yapmıyor. Herkes kendince doğru olanı, kendince iyi olanı yapıyor; yöntem yanlış olsa bile. Çok güzel işliyor bu masallarda Oscar Wilde. Takdir etmeli kesinlikle.