Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

327 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Esas Tanrılar işsiz kaldı!
YouTube kitap kanalımda "Bismillah" kelimesinin ne anlama geldiğini yorumladım: ytbe.one/ibiReooXi6M Merhaba, ben her gün yanınızda taşıdığınız ve her şeyi benle aldığınız bir kağıt parçasıyım. Bensiz mutlu olamazsınız. İnsanların kalplerini sevgiyle değil aslında benle satın alırsınız. Yakında hava güncellemem gelince hava da ben olmadan solunamayacak. Patronlar ve çoğu kişi aslında Allah'tan çok beni sever. Ben para tanrısıyım. Merhaba, ben her gün televizyonunuzda gördüğünüz ve her muhabbette beni konuşmadan edemediğiniz bir gücüm. Bensiz muhabbetlerinizin bir dayanağı olmaz. Her başarısızlığınıza kader demeyi benim sayemde öğrendiniz. Sizi hayvan çiftliğinin içerisine atanın ta kendisiyim. Ben iktidar tanrısıyım. Merhaba, ben her gün aslında içinizde hissettiğiniz ve kimle konuşursanız konuşun fark etmeseniz bile cümlelerinizi kaplayan duyguyum. Bensiz muhabbetlerinizin bir önemi olmaz. Beni kullanmadığınız sürece cümleleriniz bu alemde hiçbir anlam ifade etmez. Ben kibir tanrısıyım. Merhaba, ben her gün ağzınızdan çıkan sözün geri dönmediği şu hayatta en önemli kozunuzum. Tüm tartışmaları aslında benimle kazanırsınız. Kitap okuyan insan bana sahip olamazmış derler, e zaten ben de kitap okumayan insanların beyinlerine yerleşirim kolayca. Ben öfke tanrısıyım. Merhaba, bizler de Zeus, Hades, Gaya, Kratos, Hera, Poseidon, Ares ve diğer tanrılarız. Yukarıda adı geçen tanrılar yüzünden artık biz bu dünyada işsiziz ve sadece kitapları süslemekle meşgulüz. Sayısızca çok tanrılı bir hayatta tek tanrıya inanabilmek ne kadar da zordu. Ali Şeriati ise uzattı yardım elini bana. Zehraca adında, kendisine, tavsiyelerine ve okumalarına çok değer verdiğim bir okur önerdi bu kitabı bana. Ne kadar tek tanrıdan uzaklaşıp dünyevi zevklere, şirke ve içteki hayati, kalıcı amacı arama duygumuzdan uzaklaşmaya yöneliyorsak bir bakıma kendimizden de uzaklaşıyorduk. Ali Şeriati, Dine Karşı Din derken aslında her zaman süregelen ve zamandan bağımsız olan kalıcı dine karşı çıkmış her türlü şirki, oluşumu ve saldırıyı da bir din olarak değerlendiriyordu. Çünkü dinin para, iktidar, öfke ve bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün diğer düşmanları Allah'ın karşısında gün geçtikçe sayılarını artırıyorlardı. Annemiz ve babamız çoğu kişi için bizim bugünlere gelmemizi sağlayan hayatımızın en değerli kişileriydi. Ama onları da eleştirme hakkımız tabii ki de vardı. Kitap okumamalarıyla, bir yaratıcının var olduğu söylenip de inandıkları tek kitap olan Kur'an'ı gün içerisinde 5 dk bile olsun okumamalarıyla, altta paylaştığım alıntıdaki gibi Allah'la konuştukları kelimeleri bugüne kadar hiç sorgulamayıp dualarını okumaya devam etmeleriyle, geçinip gitmek minvali üzerine hayatlarını tamamlamak için aldıkları kararlarıyla seviyoruz onları. İşte Şeriati de tam da bu sevgimizden dolayı onları önemsediğimiz için onların dediği şeyleri yine kendilerinin anlamasını istiyor, çocuklarının da böyle bilinçli, taklit değil tahkik inanç doğrultusunda bir aile eğitiminden geçmelerini istiyor, namazda yaptıkları hareketlerin anlamlarının kendileri tarafından bilinmesini istiyor ve bu çağda yaşça olan farkın hiçbir öneminin kalmayıp bu farklılığın beyinsel ve ruhsal olgunluğa bağlı olduğunu anlatıyor. Kitaptan en sevdiğim alıntı ise : "Anne, baba! Senin namazın sürekli tekrarlanan bir tür sportif hareketlere benziyor. Hiçbir ahlaki etkisi, ameli düzeltme ve sağlıklı bir neticesi olmayan bir şey! Sabah, öğlen, akşam hep aynı şeyi yapıyorsun, ancak ne yaptığın hareketlerin ve okuduğun şeylerin anlamını biliyorsun ne de namazın esas felsefesinden, hikmet ve hedefinden haberin var. ...Sen diyorsun ki namaz kılmak Allah'la konuşmaktır. Düşün şimdi, bir kimse muhatabıyla konuşuyor ancak kendisi ne konuştuğunu anlamıyor. Bu nasıl bir şey?"
Dine Karşı Din / Anne Baba Biz Suçluyuz
Dine Karşı Din / Anne Baba Biz SuçluyuzAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20091,356 okunma
··
1.518 görüntüleme
Nesrin A. okurunun profil resmi
İslamı iyi anlatan yazarlara, islamı tam yaşayabilen müslümanlara ihtiyaç var. Yaptığı ahlaksız işlerle mesleğini lekeleyen bir imam, ağzıyla tuttuğu orucunda kalbini düzeltemeyen hakaret eden bir şoför, görünen mecralarda yüce kitaptan alıntılar yapıp gizli köşelerde sarkıntılık yapan bir sakallı nasıl da kirletiyor dini, nasıl insanların yanlış genellemelerine sebep oluyor. Sizin gibi kalemi kuvvetli birinin bu konularda yazması okuması çok sevindirdi beni. Elinize sağlık, çok güzel bir yazı.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Parça parça yaşıyoruz İslam'ı bu zamanda artık. Nefsimiz zaten parçalanmaya çok hazır bir konumda, bir yandan sosyal medya alıyor bir parçamızı, bir yandan dünyevi zevkler alıyor götürüyor bir parçamızı. Parçayız ve bütünü anlayabilmek üzere verilen çabamız için yaşıyoruz fakat her geçen gün bütüne ulaşmayı bırakın dağılan parçalarımızı toplayabilmekle vakit kaybediyoruz. Bundan dolayı da böyle uyanış sağlayan yazarlara ihtiyaç var. İnsan kusurludur, din kusursuzdur, çünkü kemale ermiş ve nuru, nimeti tamamlanmış bir dindir. Yakın zamanda bu ve buna benzer eserleri daha çok okumayı planlıyorum. Verdiğiniz değer ve okumak, yorum yazmak için ayırdığınız vakitten dolayı teşekkür ederim size.
1 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Ya bu kitaba inceleme yapmayacağına tam ikna olmuştum ki, sürpriz bir şekilde karşıma çıktı:) Çok tanrılı hayatımızı muhteşem özetlemişsin. Ha, yoldan birini çevirip desen ki, sen şirk koşuyor musun diye, adam bu nasıl bir soru diye sana ters ters bakar... Zaten kitabı okurken iki alıntı yaptın, kıyamet koptu... :) Hala şirk koşmayı cahiliye devrindeki puta tapmak sanan kocaman bir kitle var. Eline bir kez olsun Kuran almadan sadece Arap geleneklerine göre hareket eden başka bir kitle daha var. O kadar bağlanmış ki o geleneklere, karşısına çıkıp Kuran'dan bir ayet okusan, sen Kuran'ı tek başına anlayamazsın kolaycılığına kaçıp yüzlerce hadis, fıkıh, kelam kitabı koyup geleneklerle kendilerini savunmaya çalışıyorlar... Günlük hayatını sorgulamadan, her geçen gün Kuran'dan uzaklaşarak, neredeyse Kuran'ın yapma dediği her şeyi yapan ama sadece birkaç ritüele bağlı kaldığı için kendini yaşarken cennetlik ilan eden insanlarla çevrilmiş durumdayız. Şeriati bunları anlatmaya çalışırken zındık oldu, kafir oldu, mürted oldu, kısacası her şey oldu... Bu kitap Şeriati'nin 'zamansız' kitaplarından birisidir. Her döneme hitap eder. Sen incelemende en can alıcı noktaları ön plana çıkartmışsın. Anlamak isteyen için çok şey anlatıyor bu cümleler... Bu kitabın sayfasına böyle değerli bir inceleme kazandırdığın için çok teşekkürler Oğuz... Emeğine ve kalemine sağlık...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Necip dostum ben de bu kitaba inceleme yapmayacağıma ikna olmuştum ki birden içimden yapasım geldi böyle şeyler yazdım kendiliğinden işte. Zaten içimden gelmediği sürece hiçbir şey yazmam, sonra hiçbir şeye benzemiyor o yazılanlar. Bu konuda seninle bakış açımız tıpatıp aynı belli ki, bu durumdan rahatsız olan bir tek ben değilim bu net anlaşılıyor. Dediklerinin hepsine katılıyorum demekten başka ekleyebileceğim bir şey yok bir düşündüm de, çünkü ne varsa söylemiş gibisin zaten. Zamansız yazarları okumayı çok seviyorum değerli arkadaşım, eminim herkesin bu ve buna benzer konularda konuşabileceği senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı vardır bu ahir zamanda. Teşekkür ederim zamanını ayırdığın için. :)
1 sonraki yanıtı göster
Hatice okurunun profil resmi
bir kıssa anlatılır Hz. Ali'ye binaen, Sormuşlar ' Ya Ali, edebi nerden öğrendin?' diye ' Edepsizden öğrendim' demiş ' Peki edepsizden edep nasıl öğrenilir Ya Ali' denildiğinde ' Onun yaptığını yapmadım ' demiş.. iki tür tepki oluyor maalesef.. ''namaz böyle mi kılınır ya da namaz kılan böyle mi olur'' diye sorulan soruya karşı.. tercih kişiye kalmış.. ya o yanlış yapanın yaptığı gibi yapmıyor doğrusunu yapıyor ya da böyle kılınıyorsa kılmıyorum arkadaş diyip namaza kahrediyor.. Tercih yine kişinin kendine kalmış çünkü Allah verdiği süre zarfında tercih etmekte serbest bırakmış ve söz verdiği gibi zorlamamış da.. yorumlarda gördüm PK sahnesindeki gibi insanların tercihlerinin zulüme dönüştüğü hayatı zorlaştırdığı noktalarda da hep Allah a kahredilmiş..hala da ediliyor maalesef :(
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Yorumunuzda haklısınız fakat inceleme hakkında da olumlu ya da olumsuz eleştirilerinizi paylaşabilirseniz mutlu olurum.
9 sonraki yanıtı göster
Selman Ç. okurunun profil resmi
İncelemeyi okuyunca aklıma direkt Aamir Khan'ın PK filmindeki şu sahne geldi. youtube.com/watch?v=6rgin3N... Efsanedir. İzlemediysen muhakkak izle bu filmi. Emeğine sağlık.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim bu sahneyi paylaştığın ve yorumun için dostum, izledim ve gerçekten de çok paralel şeyler yazmışım farkında olmadan. Umarım izleme fırsatım olur yakın zamanda.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
M. Ç. okurunun profil resmi
İncelemeyi okuyunca babamla geçen gün aramızda geçen bir konuşma geldi aklıma. Normalde babamı anlamak için onunla konuşmama gerek yok gibi öte yandan ben anlatsam da o beni anlamaz gibi geliyor bu yüzden çok konuşmuyoruz galiba . Nasıl olduysa geçen biraz konuştuk. Bir şahıs üzerinden başlayan konuşmayı,müslüman oldukları iddiasında olan kişilerin aslında nasıl bundan uzak bir hayat yaşıdıklarını, dine uygun bir hayat için hiçbir mücadeleleri olmayıp bunu kimi zaman siyasetçilere, kimi zaman hacı hocalara bıraktıklarını, bunun yaparken de maalesef araya koyduklarını putlaştırdıkları ile ilgili eleşetirilerimi genel dindar kitle üzerinden aslında babamla ilgili düşüncelerimi de aktararak dile getirdim. Haklı olduğumu biliyordum, babam da biliyordu. Ne zaman olması gereken bu değil mi desem, evet olması gereken bu ama gibi ifadelerle başlayan ortak noktası ama olan cümleleri vardı. En son Kuran'ı bilmemek ve anlamamakla ilgili konuştuk ve babam bana o zaman sana ödev o kadar kitap okuyorsun bundan sonra her gün biraz meal oku dedi. Bunun üzerine ben de belli belirsiz bir kafa sallamasıyla dediğini onaylamaktan başka bir şey yapamadım. Banada en azından bilmediklerinin farkında ve bildiği iddiasında bulunmuyor tesellisi kaldı, söyleyecek başka sözüm de yok gibi geldi :(
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Anlattığınız durumun bir benzeri bizde de var aslında. Aile içinde ne kadar İslam ve Kur'an ile ilgili şeyler konuşmaya kalksam sanki çok yabancı gözlerle karşılaşıyor gibiyim, uzaylı konuşuyormuş gibi bakıyorlar bana çünkü. Evimde spor, siyaset ve boş şeyler konuşulacağı yerde İslam ve Kur'an hakkında bolca konuşmayı tercih ederdim fakat gerek büyüklerimizin bizi yaşımızdan dolayı onlara kıyasla ruhsal ve beyinsel olgunluğumuzun gelişmediklerini, böyle konulara aklımızın eremeyeceğini söylemeleri gibi nedenlerle bizleri küçümsemesi gerekse de toplumda çoğunluğun sorgulanmaksızın kendini içinde bulduğu kalıpsal mekanizmalar sebebiyle söyleyecek başka bir sözümüz yok gibi gelmeye başlıyor bize. Anlatmak lazım, kimseyi kırmadan, kimseyi üzmeden, daha fazla anlatmak lazım. Duha Suresi'nin 11. ayetini her daim hatırlamalıyız : "Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!" Ölüm var, iyi işler yapmamız gerek...
7 sonraki yanıtı göster
Kitap Tutkunu Adam كتاب طوتقونی okurunun profil resmi
ALLAH Cümle ümmeti Muhammed’e hakkıyla ve bilinçli olarak kulluk yapabilmeyi uyutulan bir ümmetin tez zamanda uyanabilmesiini nasip eylesin. Yorum sonunda eklemiş olduğunuz alıntıyı ayrı alıntı olarak paylaştığınız zaman şöyle bir şey yazmıştım. ‘ Sizce yazar bu söylemiyle neyi vurgulamak neyi eleştirmek istiyor. ‘ gibi birşey cevaben siz de inceleme eklediğimde bakarsınız demiştiniz. Üzerinden bir yıl geçen bir alıntıya tekrar yorum yapıp gün yüzüne çıkardığınızda ise incelemenizi ve yorumlarınızı okumak nasip oldu. Bugün baktığımda ise ilk etapta yaptığım yorumun zararsız ama erken yazılmış olduğunu fark ettim. İncelemenizde sistemin ana damarlarına değinerek farklı bir bakış açısı sağlamışsınız. Bunun için tebrik ediyorum. Maalesef ki günümüzde özellikle ülkemizde oran olarak %99 ‘ u Müslüman denir ve bunun üzerinden bilgi ve ilgisi olanda olmayanda yorum yaparak kendini göstermeye çalışıyor yada iyi bir şey yaptığını düşünüyor. Ama insanımızda çok az bulunan sorgulama yetisi bir çok sorunu beraberinde getirdiği gibi en belirgin olarak bilinçsizliği getiriyor. İnsan bilincini kaybedince takdir edilir ki ne dediğini bilmez bir hal alır. Ve bu durumla karşılaşan insanların sabırla karşılık vermesi genelde imkansızdır. Bugün etrafı gözetlediğimizde çok acı durumla karşılaşıyoruz. Beş vakit namaz kılarken faizden, yalandan, aldatmadan, ihanetten, gösterişten, kibirden uzaklaşmayan insanları görmek mümkün olduğu gibi üzülmemek elde değil. “Muhakkak ki namaz, insanı her türlü kötülüklerden ve hayasızlıktan alıkoyar. “ (Ankebut -45) Bahsedilen durumları yapanları direkt olarak bu emirden(ayetten) habersiz yada bilmiyor diye sayabiliriz. Her ikisinin de yapılması mantıken bakınca ikiyüzlülüğe giriyor? O zaman ne yapmak lazım. Her iki tarafı kurtarayım derken kaybetmek midir yapılması gereken? Oysa Fahri Kainat efendimiz bize bildiriyor. “ Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış” (Camiu’s Sagîr) diyor. Biz insan olarak bu dengeyi gözetemiyorsak, bunu gözetemeyenlerin yapmış olduğu yada maruz kaldığı hatalardan İslâmiyet’i yada Kur’an-ı Kerim’i sorumlu (sümme haşa) tutmak mantıken kabul edilebilir mi? Son olarak şunu belirterek bitirmek istiyorum. Son yüzyılda yaşanan gelişme ve olaylar ele alınarak yani birbiriyle etkileşim içinde olan herşey düşünülerek bakıldığında yani o zamanın şartları düşünüldüğünde herşey değişebiliyor.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
İlk önce Amin diyerek başlayayım. :) Çok güzel noktalara değinmişsiniz. Bence siz de bu konuda bir inceleme kaleme alabilirmişsiniz dedim içimden. :)
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Özge okurunun profil resmi
İncelemelerinizi toplasanız, kitap yapsanız, kütüphanemdeki en kıymetli yerde durur kaleminize sağlık ;) alkış
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Estağfirullah, böyle düşündüğünüz için mutlu oldum. Allah razı olsun.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Oğuz, güzeldi kalemine sağlık, ilk baştaki tanrılar Gaiman'ın Amerikan Tanrıları'nı anımsattı. Belki içerik olarak tam uymazlar ama nasıl dine karşı din oluştuğu olgusunu güzelce anlatan yerli kitaplar da mevcut,
İslam'ın Pavlusları -1
İslam'ın Pavlusları -1
,
İslam'ın Pavlusları -2
İslam'ın Pavlusları -2
ve
Allah'a Öğretilen Din
Allah'a Öğretilen Din
kitaplarını tavsiye ederim. Dorman'ın kitabında çok güzel tespitler var ama Merdin'in kitabı ise son derece kışkırtıcı ve rahatsız edici.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Uğur yazdığın yorum ve verdiğin öneriler için. Bu kitapları sen okurken görmüştüm diye hatırlıyorum, senin bakış açında böyleyse eminim bende de yakın hisler uyandıracaktır. Yakın zamanda edinip okumayı kafaya koydum bu tür rahatsız edici kitapları. Çünkü rahatsız olmak istiyorum artık. Çok rahatız ölüm yokmuş gibi sanki, bu kadar rahatlık fazla bu ahir zamanda. İyi işler yapmak lazım ölüm var. Teşekkür ederim tekrardan...
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.