Gönderi

YAZILMIŞ ŞİİR Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı, An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin... Toy kısrağın kıvraklığında yelesi uzun günler, Papatyanın ince kıvrımlarından yolunu bulup geçer mi geçer. Soğuk pınarların soğuk yüzlerinden, bi avuç su içmesi vardı, Serinletmesi için aklının en us hallerini. Mahsunî'den medet ummak var şimdi, Vivaldi'den hürmet. Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı; An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin... Şiire sığındın; Kimi zaman bağlamanın tellerinde sızı, Kimi zaman gitar tınısı, Keman yakarışı hislerin. Yorgun akşamlar gecene sırdaş, Yıldızlar yalancın! Adına söylenen ninnilerin çoktan bitti, Yanık olan yüreğin; Kulağın sancıdığında damlatılan ananın ak sütü de kâr etmez; Bu son sancına. Yine buğulu sesli ozanların türkülerindesin, Ağlatan filmlerin sahne sonelerinde saklı, Ve bir veda mektubunun son cümlesinde geçiyorsun. Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı; An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin... "Gülüşü süt mavisi insanlar vardı, nerede şimdi" diye sormuştu şair. Ağlamaklı olmuştun da o son düğümü de atmıştın ya, Düğümünde kördü; yaşamının sürgününe attığın her adımda; Yalnızlığına vardığın kör karanlığın gibi; artık yazılmış bir şiirsin... N.K.(Feryad-ı naz)
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.